SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

Eğitim Seviyemiz

Yayınlanma:
ABONE OL
Eğitim Seviyemiz

TV’de bir haber.: “Birinci dönem sona erdi. 17 milyon öğrenci ve bir milyon öğretmen tatile çıktı.” Emekli bir öğretmen olarak bu habere çok sevindim. Sevindim çünkü sınıf mevcutlarımız 60’dan 17’ye düşmüş. Yani bir sınıfta bir öğretmen ve 17 öğrenci var.

Bu ülkede 30 yıl öğretmenlik yaptım. Köy ve şehirde, kent merkezi ve taşrada çalıştım. İlkokul, ortaokul ve lisede görev yaptım. Benim sınıflarımda, sınıf mevcutları hep 40’ın üzerindeydi.  Sınıflarımız ya 55 ya da 60 kişiydi. Bu ortalamanın, 40 yıl sonra da olsa 17’lere düşmüş olması ne güzel.

Karnelerini alan torun ve yeğenlerim, bir kısmı beni ziyarete gel. Bir kaçının evine de ben gittim. Çocukların;  bir elinde karne, diğer elinde takdir ve teşekkür belgesi…  Anne babalarda ise: “ Bak, benim çocuğumun karnesindeki tüm notları pekiyi”  diyen sevinç ve gurur gülücükleri.  Ya da aldığı teşekkürü beğenmeyip, “Öğretmen bir puan daha verseydi; benim ki de takdir alacaktı diyen” ince bir kinaye var.

Çocukları, anne ve babalarını tebrik edip, karne harçlıklarını verdikten sonra çocuklara bir iki soru sordum. Niyetim çocukları günün kahramanı, çocukların başarısını sohbetin konusu, yapmak. Ben sordum, çocuklar anlattı. Çocukların verdiği cevaplar yeni soruları doğurdu. Konuyu tam olarak anlamak için çocukların defter ve kitaplarına baktım. Eşe dosta bir iki soru sordum.

Bir öğretmene 17 öğrencinin düşüğü sınıflarda çocukların elinde tablet, sınıflarda akıllı tahta var. Var ama birinci sınıf öğrencisi: ocak ayında henüz okuma yazmayı bilmiyor. İkinci sınıf öğrencisi; bölme işleminden bi haber. Üçüncü sınıf öğrencisi:  dört işlemin yer aldığı problemleri çözmekte zorlanıyor. Dilekçe yazamayan lise öğrencilerimiz, ÖSS’de 40 sorudan iki matematik sorusunu cevaplayamayan üniversite adaylarımız var.

Bundan 40 yıl kadar önce ben birinci sınıfı okutuyordum. Sınıfımda 50 öğrenci vardı. Bu öğrencilerin yarısı Kasım ayında okumaya başlamış, diğer yarısı da ocak ayında okuyordu. Çocuklar 15 tatilde okumayı unutmasınlar diye elimle yazıp, resimlediğim minik birkaç kitapçığı çocuklara vermiştim. O yıllar, çocuklar birinci sınıfta: dört işlemi öğreniyor, ikinci sınıfta: problem çözmeye başlıyor, üçüncü sınıfta ise: dört işlemin yer aldığı 5-6 işlemli problemleri çözüyorlardı.

Ya şimdi? Bir öğretmene 17 öğrenci düşüyor. Çocukların elinde bilgisayar, sınıflarda projeksiyon makinesi, duvarlarda akıllı tahta var ama 40 yıl önceki o başarı yok.  Üzülerek söyleyeyim ki; bu suç hepimizin suçu.  Suçluyuz çünkü çocuklar düne göre çok geride ama öğretmene: “Bu neyin takdiri?” demek yerine kendimize ve çocuğumuza bir paye çıkarıyoruz.

Milli eğitim ile sanki aramızda gizli bir ittifak var.  Milli Eğitim, veliden, veli Milli Eğitimden memnun.  Milli Eğitim; gözü ve kasları tam gelişmemiş beş yaşındaki çocuğu okula alıyor. Veli:  5 yaşındaki çocuğu “Benim çocuk çok zeki “ diyerek okula gönderiyor.  Milli Eğitim: “Batıda böyle” , anne:  “Benim çocuğum aptal mı” diyor.

Elekle su taşınır mı? Taşınmaz. 5 yaşında okula giden çocukla da eğitim olmaz. Hele bir de kasları gelişmemiş çocuğa el yazısını dayatırsanız? Bu sonuç kaçınılmaz olur. Kaçınılmaz ama kimin umurunda? Takdir belgesi duvarda asılı mı? Asılı.

Eğitim sevisinden, çocuğun bilgi ve becerisinden bana ne? Öyle mi?

Mustafa Telli

author avatar
Mustafa Telli

İlgili Haberler

Dünyadan
09 Nisan 2024
Irak’ın Sahipsiz (Üçüncü) Unsuru; Türkmenler

Irak, farklı etnik ve mezhep gruplarından oluşan değişik oluşumların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Tipik Ortadoğu ülkesi olan Irak’ta yaşayan farklı etnik-mezheplere mensup olan her bir toplumun kaderi, arkasında olan farklı ülkelerin desteğine bağlıdır. Tipik Ortadoğu ülkesi demenin de anlamı budur. Örneğin, Iraklı Kürtlerin arkasında ABD ve bazı batılı ülkelerin desteği var, Iraklı  Şiilerin arkasında […]

Dünyadan
30 Mart 2024
Zararın Neresinden Dönersen Kârdır

2017 yılında Türkmen “stratejisinde” köklü bir değişim yapıldı. Yani, 1995 yılından 2017 yılına kadar olan süre içerisinde yapılanların tümü bir tarafa bırakılarak yeni bir döneme geçildi. Başka bir değişle, sil baştan başlamak oyunu misali Türkmen siyasi harekatındaki ortak akıl ve istişarenin egemen olduğu dönemin kapatıldığı bir dönem olarak Türkmen siyasi tarihine geçti. Değişen bu “strateji” […]

Nerden Tutarsan Elinde Kalır
Dünyadan
22 Mart 2024
Nerden Tutarsan Elinde Kalır

Ferhat Sengaw, beynini, kalemini, iradesini dış mihraklara kiralayan, onların maşası olup talimatları doğrultusunda Iraklı Türkmenlerin tarihine, varlığına ve geleceğine düşünür kisvesi altında medya aracılığıyla hakaret eden sünepe ve pespaye bir Iraklı Kürt yazarıdır. Yukarıda bahsi geçen sünepeye, Hasan Turan başkanlığındaki ITC imzalı verilen cevap “Iraklı oluşumların arasındaki kardeşliği bozmaya yönelik yalan içerikli açıklamaları kınıyor, mahkemeye […]

Genel
14 Mart 2024
Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler

TEHLİKENİN EŞİĞİNDE BİR FOTOĞRAF Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler Günümüzde sosyal medyanın ve çevrimiçi platformların popülaritesiyle birlikte selfie çekmek, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp adeta bir yaşam tarzı haline geldi. Ancak, bu popüler eğilim sadece güzellik ve özgüvenle dolu pozlarla sınırlı değil; aynı zamanda fiziki ve sanal olarak bir dizi tehlike […]