SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

SAĞLIKTA ŞİDDET… VURUN DOKTORA…

Yayınlanma:
ABONE OL
SAĞLIKTA ŞİDDET… VURUN DOKTORA…

Bu yazıyı yazarken merhametsiz, vicdansız, kötü, kibirli, ilgisiz doktorun insan yüreğinde açtığı yarayı, oluşturduğu nefreti, insan yüreğinde meydana getirdiği yangını ve o şiddetli öfkeyi çok iyi bilen bunu yaşamış bir hasta yakını olarak yazıyorum. Kısaca her iki tarafı çok iyi bilen, anlayan, hisseden biri olarak dertleşmek istiyorum.

Şimdiye kadar kendi canınızı, annenizin, babanızın, evladınızın, eşinizin canını emanet ettiğiniz kaç doktor öldürüldü, dövüldü, hakarete uğradı, kaç doktora, sağlık personeline acımasızca saldırıldı çetelesini tutanınız var mı?

Doktorlara; hastalar, hasta yakınları ve hatta kendi üst düzey yöneticileri tarafından uygulanan taciz, saygısızlık ve tehditlerden haberiniz var mı?

Kendi çalıştığı hastanede bir yerden bir yere giderken başına bir iş gelmesin diye önlüğünü çıkarıp dolaşan doktorların olduğuna inanır mısınız?

Kapısı tekmelenerek odasına girilen ve “ne oturuyorsun ulan, seni bakana şikâyet edeceğim” diye tehditler savrulan doktorun işini nasıl yapabileceğini söyler misiniz?

Hastanede çalıştığı kliniğe hasta muayenesi için giren doktorlara “hop, hop hemşerim sıra numarası al herkes gibi sende sıranı bekle, senin ne özelliğine var” diyerek taciz edenlere ne dersiniz?

Bir bayan hekime aynı anda saldıran üç, dört erkek bozuntusu için ne düşünürsünüz?

Bütün bunları okurken; adliyede, valilikte, karakollarda, tapu dairesinde, belediyelerde, bankalarda çalışanların, okullarda öğretmenlerin her gün bu şekil şiddete maruz kalarak çalışmak zorunda kaldığını tasavvur eder misiniz?

“Doktorlar sizin emrinizde çalışırlar canınızı sıkan doktoru direkt bana şikâyet edin ben onun icabına bakarım”

“Bu doktor efendilere güven olmaz”

“Ne verirseniz verin bu doktorların gözü doymaz”

“Doktorların eli hastaların cebinde”

“Paracı doktorlar gürültü yapıyor”

“Doktor efendinin derdi para, doktor efendi para peşinde”

“Doktor efendi dönemi bitti”

Doktorluk; bizzat kendi üst düzey yöneticileri tarafından seçim meydanlarında, açılışlarda yapılan bu ve benzeri popülist konuşmalarla, “doktor efendi” aşağılamaları ile şahsi ve mesleki itibarı kalmayan, güvenilmeyen, inanılmayan ve sanki her türlü aşağılanmayı, tehdidi, şiddeti ve hatta öldürülmeyi hak eden bir meslek grubu haline getirildi.

Düşünmek gerekir ki; hangi meslek gurubu, çalıştığı, hizmet ettiği yerde bu şekilde öldürülüp, dövülüp, hakarete uğrayıp, tehdit almaktadır. Bunun mantıklı bir izahı var mıdır?

Doktorları günah keçisi gibi ortaya atanlar ve toplum bilmelidir ki; sağlıkta terörün, şiddetin sona erdirilmesi için öncelikle ve acilen tüm sağlık personelinin itibarlarının, güvenilirliklerinin iadesi gerekmektedir.

Sağlık personelini geçmişte yaşanmış hatalardan dolayı suçlu ilan eden, vurun abalıya misali orta yere atan zihniyet gitmeli, yerine personeline sahip çıkan, değer veren, önemseyen yöneticiler gelmelidir.

Herkes iyi bilmelidir ki; bugün sağlıkta iyi şeyler yaşanıyorsa bunun emeği, fedakârlığı bütün bu yönetim ve sistem hatalarına, öldürülmeye, dayağa, tehdide, hakarete rağmen yılmadan, sabırla, fedakârca çalışan, gecesi gündüzü olmayan sağlık personeline aittir.

Hemen hemen hiçbir meslek sahibi kişinin işini gördükten sonra cebine de yol parası koyarak ve hatta evine kadar arabasıyla götürerek hizmet etmez ama doktorlar bunu ve benzeri binlerce fedakârlıkları yaparlar.

Hasta hakkı birimi kuran ve halka doktor milletinin gözü sizin paranızdadır, bunlar acımasızdır, bu doktor efendiler suçludur ve sizler de her zaman haklısınız diye popülizm yapan yöneticiler acilen hekim hakkı birimini de kurmalı, bu iki birimi bir çatı altında birleştirmeli ve ismi de bu yapıya uygun olmalıdır.

Bunun yanı sıra ve çok daha acilen sağlık terörizmine karşı kanun yapıcılar tarafından caydırıcı yaptırımlar getirilmeli ve kolluk kuvvetlerinin bu konuda daha duyarlı olmaları sağlanmalıdır.

Bu konuda sayın halkımıza da bir uyarı; bakınız sizler muayene sıranızı beklerken doktorlara bağıran, hakaret eden, saldıran bir kişi bile olsa o kişi aslında sizin hakkınızı da gasp etmektedir. Böylesi bir olaydan sonra o klinikte uzun süre sağlıklı muayene yapılabileceğini düşünebiliyor musunuz?

author avatar
Ahmet Berhan Yılmaz

İlgili Haberler

Dünyadan
09 Nisan 2024
Irak’ın Sahipsiz (Üçüncü) Unsuru; Türkmenler

Irak, farklı etnik ve mezhep gruplarından oluşan değişik oluşumların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Tipik Ortadoğu ülkesi olan Irak’ta yaşayan farklı etnik-mezheplere mensup olan her bir toplumun kaderi, arkasında olan farklı ülkelerin desteğine bağlıdır. Tipik Ortadoğu ülkesi demenin de anlamı budur. Örneğin, Iraklı Kürtlerin arkasında ABD ve bazı batılı ülkelerin desteği var, Iraklı  Şiilerin arkasında […]

Dünyadan
30 Mart 2024
Zararın Neresinden Dönersen Kârdır

2017 yılında Türkmen “stratejisinde” köklü bir değişim yapıldı. Yani, 1995 yılından 2017 yılına kadar olan süre içerisinde yapılanların tümü bir tarafa bırakılarak yeni bir döneme geçildi. Başka bir değişle, sil baştan başlamak oyunu misali Türkmen siyasi harekatındaki ortak akıl ve istişarenin egemen olduğu dönemin kapatıldığı bir dönem olarak Türkmen siyasi tarihine geçti. Değişen bu “strateji” […]

Nerden Tutarsan Elinde Kalır
Dünyadan
22 Mart 2024
Nerden Tutarsan Elinde Kalır

Ferhat Sengaw, beynini, kalemini, iradesini dış mihraklara kiralayan, onların maşası olup talimatları doğrultusunda Iraklı Türkmenlerin tarihine, varlığına ve geleceğine düşünür kisvesi altında medya aracılığıyla hakaret eden sünepe ve pespaye bir Iraklı Kürt yazarıdır. Yukarıda bahsi geçen sünepeye, Hasan Turan başkanlığındaki ITC imzalı verilen cevap “Iraklı oluşumların arasındaki kardeşliği bozmaya yönelik yalan içerikli açıklamaları kınıyor, mahkemeye […]

Genel
14 Mart 2024
Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler

TEHLİKENİN EŞİĞİNDE BİR FOTOĞRAF Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler Günümüzde sosyal medyanın ve çevrimiçi platformların popülaritesiyle birlikte selfie çekmek, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp adeta bir yaşam tarzı haline geldi. Ancak, bu popüler eğilim sadece güzellik ve özgüvenle dolu pozlarla sınırlı değil; aynı zamanda fiziki ve sanal olarak bir dizi tehlike […]