SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Manşet

Mahmut Hoca öldü mü?

Yayınlanma:
ABONE OL

Eğitim Bir Sen İstanbul 4 No’lu Şube Talat YAVUZ yaptığı açıklamada;

“Öğrencilerini baba şefkatiyle severdi. Tatlı bir disiplin anlayışı vardı. Öğrencileri onu hem sever hem de ondan korkarlardı. Öğrencilerine, müdürden daha yakındı. Mesleğe yeni atanmış öğretmene iyi bir rehber öğretmendi. Öğrenciyle öğretmen arasında kalırsa, ustaca davranır, hem öğretmenini hem öğrencisini korurdu. Personelinin iyi niyetli hatalarını hoş karşılardı. Zengin, güçlü ve görgüsüz velilerine karşı diklenir, arkasında durmayan okul idaresine karşı gereken tavrı gösterir, her defasında öğrencileri, okulu ve eğitim için bir yol bulurdu.

Bugün Mahmut Hocayı izleyenlerin büyük bir kısmı; “Artık böyle hocalar kalmadı, şimdiki öğretmenler…” der ve yerli yersiz onlarca eleştiriyi arkası arkasına sıralar. Peki, gerçekten de Mahmut hocalar öldü mü? Aynı duygularla hareket eden öğretmenler yok mu? Zaman içinde veliler mi değişti öğretmenler mi?

Bugün dersine, öğrencisine, okuluna sahip çıkan öğretmenler, Mahmut Hocanın sergilediği eğitimci ve idareci duruşunu nasıl sergiliyor? Aynı duruşun bugünkü örneklerini görebiliyor muyuz? Eğitimin tartışılan güncel konularından örneklerle bugünü ve bugünün eğitimci davranışlarını anlamaya çalışalım.

Değişen sınav sistemlerinin öğrenciler nezdinde değersizleştirdiği dersinin mücadelesini veren öğretmen, güncel Mahmut Hoca sayılır mı? Emek vererek taban puanını yükselttiği okulunun, niteliksiz okul olarak gösterilmesine itiraz eden idareci, Mahmut Hoca sayılır mı? Okulunun ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli etkinlikler düzenleyerek bütçe oluşturan yöneticiler, Mahmut Hoca sayılır mı? Sudan sebeplerle şikâyet edilen, dövülen, mesleki yeterliliği sorgulanan ancak yine de işine yansıtmayan ve öğrencilerine sahip çıkan öğretmen, Mahmut Hoca sayılır mı? Anadolu’da köy okullarında tezekle soba yakan, okulunu boyayan, taşımalı öğrencilerin güvenliği için her gün tedirgin olan öğretmenler Mahmut Hoca sayılır mı?

Mahmut Hoca, bugün öğretmenliğe devam etseydi, tek ayak sıraya dizdiği öğrencilerinin bozulan psikolojilerinin hesabını, ALO 147’ye verir ve içine kapanarak mesleğine küser miydi acaba? Akil Hocanın, İnek Şaban’ın, Tulum Hayri’nin kendine performans notu vereceğini duysaydı, öğrencilerini alır, kırlara efkâr dağıtmaya gider miydi acaba?

Kaybettiğimiz Mahmut Hoca mıdır, yoksa başka değerler midir? Veliler, eski öğretmeni; öğretmenler, eski velileri neden arar? Geçmişin değerlerini, günümüze taşıyarak eğitimi, ülkemizin bütün sıkıntılarına çare üretecek bir işleve nasıl dönüştürebiliriz?

Rahmetli Münir ÖZKUL, bir röportajında diyor ki; “Bize inançsızlık tavsiye edildi, eğitim de o dönem öyleydi. Her şeyi inkâr ettiğim dönemlerde, o bunalım içinde bile bir arayış içindeydim. Tuvaletlerde abdest alırdım. Var olan kaybolmuyor ve bir gün çıktım bunalımdan ve şimdi bir yıl boyunca tiyatroyu bırakarak ibadet etmek istiyorum…” Eğitimi, ideolojik bir kavga alanı olmaktan çıkarmalıyız. Toplum mühendisliğinin aracı olarak görmemeliyiz. Sadeleştirerek, hep beraber sahip çıkacağımız değerler üzerinden yeniden kurgulamalıyız. Böyle bir iklim oluştuğunda, öğretmenler değerli ve okul anlamlı olacaktır.

Büyük bir sanatçıyı, bunalım dönemlerinde el üstünde tutan, özüne döndüğünde ise dışlayıp yok sayan ve inançsızlığı sanatçı olmanın ön şartı sayan anlayışın, eğitimdeki yansımalarından, öğretmen de eğitim de nasibini almıştır.

İnsanlarımızın eskilerde kaldığını düşündüğü öğretmene sevgi ve saygısını gün yüzüne çıkaralım. Öğrencileri için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan eğitimcileri, devlet ve millet olarak yüceltelim, emeklerinin bağımsızlığımızın garantisi olduğunu gösterelim, öğretmenler mesleğinin hakkını verecekler ve ülkemizde yeni ve güzel bir iklim oluşturacaklardır.

Mahmut hocaya Allah rahmet etsin, mekânı cennet olsun. Mahmut Hocalar hep var ve eğitimde umut olmaya devam edecekler, yeter ki birileri farkında olsun ve onları görsün.

İlgili Haberler

Genel
17 Nisan 2024
Bu ikili çok güçlü! Sarımsak Limon karışımı her derde deva

Damar sağlığından romatizma ağrılarına, doğal bir çözüm olan sarımsak ve limon kürü, sağlık sorunlarınıza karşı güçlü bir destek sağlıyor. Sarımsak ve limon, tek başlarına harikalar yaratan iki doğal besin. Bu iki güçlü malzeme birleşince, sağlık üzerindeki faydaları ikiye katlanıyor. DOĞAL DAMAR AÇICI OLARAK LİMON VE SARIMSAK: Dolaşım sistemini destekleyen ve damar sağlığı üzerinde olumlu etkiler […]

Dünyadan
17 Nisan 2024
Başkan Yıldız’ın yeğeni Doruk Erol Çevik Eskrim Dünya Şampiyonu oldu

İstanbul Gazete ve Haberciler Federasyonu Başkanı Ali Rıza Yıldız’ın yeğeni Doruk Erol Çevik, Gençler ve Yıldızlar Eskrim Dünya Şampiyonası’nda yıldız erkekler epede dünya şampiyonu oldu. İstanbul Gazete ve Haberciler Federasyonu Başkanı Ali Rıza Yıldız’ın yeğeni Doruk Erol Çevik eksrim de Dünya Şampiyonu oldu. Milli gururumuz Çevik, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da devam eden Gençler ve Yıldızlar […]

Genel
16 Nisan 2024
Suyun içine birkaç damla aseton damlatın! Öyle bir işe yarıyor ki

Yer silme suyuna birkaç damla aseton eklenince, parkeler gıcır gıcır oluyor. Ev temizliğine devrim yaratacak o yöntem bulundu. Ev temizliğinde yeni bir yöntem keşfedildi! Aseton, genellikle tırnaklardaki ojeyi çıkarmak için kullanılan bir madde olarak bilinse de, parkeleri temizlemede de etkili olabiliyor. İşte bu kullanımın detayları… Aseton, asidik yapısı ile bilinen bir kimyasal madde. Tırnaklardan oje […]

Genel
16 Nisan 2024
Adana’da Sıcaklık Rekoru: Termometreler 39 Dereceyi Gördü!

Adana’da Nisan ayında termometreler 39 dereceyi göstererek sıcaklık rekoru kırıldı. Uzmanlar, sıcaklığın daha da artacağını ve 42 dereceye ulaşacağını öngörüyor. Adana, Türkiye’de yaşanan küresel ısınma etkilerinin en yoğun hissedildiği şehirlerden biri oldu bu Nisan ayında. Kentte ölçülen 39 derece sıcaklıkla yeni bir rekor kırıldı. Meteoroloji yetkilileri, bu sıcaklık artışının Afrika’dan gelen sıcak hava dalgaları nedeniyle […]