Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final rövanş karşılaşmasında çıkan olaylar sonrasında maçın hakemi Mete Kalkavan tarafından tatil edilen Fenerbahçe-Beşiktaş maçının ardından Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım basın toplantısında suskunluğunu bozdu. 1998 yılında Trabzon’da Otto Baric’e taş geldiğini hatırlatarak sözlerine başlayan Yıldırım, “Fenerbahçe sahadan ayrılıp soyunma odasına gitti. O gün TFF Başkanı Haluk Ulusoy, ‘Magnum’la mı vurulup düştü?’ dedi. Fenerbahçe hükmen mağlup oldu, 2 yıl ceza aldı ve sonrasında 1 yıla düşürüldü. Şenol Güneş’le ilgili şunları söylemek istiyorum, Otto Baric’e o gün Türk medyası her türlü hakareti ve suçlamayı yaptı. Burada oynanan maçtan sonra da bazı basın organlarında Şenol Güneş’in yaptığının yanlış olduğu yönünde haberler çıktı. Bunun üzerine Güneş, herkesi suçlayan açıklamalar yaptı. Güneş’e olduğu zaman hiçbir şey olmayacak, Fenerbahçe’ye olduğu zaman herkes konuşabilir. Perşembe günü burada Şenol Güneş tiyatro oynamıştır. Kendisinden beklenen Şenol Güneş gibi, eğitimci bir insanın, bu maçın oynanması için gerekli davranışı göstermesidir. Biz bunu isterdik ve beklerdik. Bunu yaptıktan sonra istediği gibi konuşabilirdi ve haklı olurdu. Kafanıza dikiş atılmadan, atıldı pozisyonlarına girip hastaneye gideceksiniz. Bunları tartışmaya gerek yok” şeklinde konuştu.
“En az sizler kadar temiziz”
Beşiktaş’ın, maçın ikinci yarısından itibaren Fenerbahçe’yi provoke etmeye çalıştığını söyleyen Yıldırım, “Tolga Trabzon’ludur, Şenol Güneş Trabzon’ludur, Mustafa Pektemek Trabzon’ludur. 1995-1996 ve 2010-2011 yılında şampiyon olamama acısını Trabzon’lular Fenerbahçe’den çıkarmaya çalışıyor. İki dost kulübü düşman etmek için çabalıyorlar. Şenol Güneş, Bursa’dan ‘Burada havalar temiz’ diye bağırıp Beşiktaş’a geliyor. Fenerbahçe neyse, Beşiktaş da odur. En az sizler kadar temiziz. Şenol Güneş başarıları olan saygı gösterdiğimiz birisi. Ama o Fenerbahçe’ye saygı göstermiyor. Buraya maça geliyor, bordo kravat takıp bordo takım elbise giyiyor. Bu statta küfre karşı en çok mücadele eden ben ve arkadaşlarımdır. Her türlü küfre karşıyız, bu olayları tasvip etmiyoruz” diye konuştu.
“Fenerbahçe’ye olduğu zaman her cümlede ‘milat’ kelimesi geçiyor”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu olaylarla ilgili kumpas olduğu yönündeki ifadesini hatırlatarak sözlerine devam eden Yıldırım, “Spor Şube ve Organize Şube araştırma yapıyor. Son dönemde bizim maçlara girmek için çok sayıda passolig alınmıştır. Kale arkalarında 300 yeni bilet olduğunu öğrendik. Fenerbahçe’li bazı kombinelerin devredildiğini burada gördük. Şenol Güneş oyuncunun gırtlağını sıkar, hakeme küfreder bir şey denmez, sonra da filozof gibi davranıp ben yapmadım der ve herkes bunu doğal karşılar. Fenerbahçe’ye olduğu zaman her olayda ‘Milat’ kelimesi geçer. Denizli maçı 16 dakika uzatıldı. 20 kez maç durdu, şampiyonluğu kaçırdık. O maç, bugün şikayet edilen konulara benziyor mu? Bu maçın durdurulup bizim lehimize karar verilmesi gerekilmez miydi? Her şeyin önünde Fenerbahçe kelimesi var. Trabzon’da otobüs kurşunlandı. Faili bize göre belli. 40 kişi öldürmek üzere kurşunlanmıştır. Bugüne kadar aydınlanması için kamuoyu ne yapmıştır. Biz uğraşıyoruz ama yetmiyor. Basın neden yazmıyor ve sahiplenmiyor? Çünkü Fenerbahçe olunca böyle oluyor. Başka takım olunca herkes ayağa kalkıyor” ifadelerini kullandı.
“Hakemin dirayetli olması gerektiğini söyledim, ‘Maçı tatil ederim’ cevabını verdi”
Derbide devre arasında Hasan Çetinkaya’yı aradığını belirten Aziz Yıldırım, “Hakemle konuş, bütün kredilerini tüketti, bu saatten sonra yapacağı tek şey maçı tatil etmek, git bunları söyle ve dirayetli olsun’ dedim. Hakem, ‘Birinin kafasına bir şey gelirse maçı tatil ederim’ cevabını verdi. Beşiktaş, Galatasaray statlarına biz gittiğimizde kornerlere yığınla bir şey atılmıyor mu? Polisi çağırıp kalkanla önlem alıyorsunuz. Bugüne kadar kurallar uygulanmadı, Fenerbahçe olunca da 3 Temmuz’da olduğu gibi ‘milat’ olsun diyorsunuz. Ben bu haberi gönderdiğim halde, temsilcilere ve emniyete neden kornerlere gitmesi için işlem yaptırmıyorsun? Emniyete de haber gönderdim stat müdüründen. Sahanın içine girip kalkanlarını kaldırsınlar dedim ama hakem talimat verirse bunu yaparız dediler. Ertuğrul’un kafasına Sivas-Trabzon maçında madde gelince neden tatil etmedin? İçeri girdin, bazı görüşmeler yaptın ve tatil ettin. Bu görüşmelerin kayıtları alınsın, hakemlerin telsizle yaptığı görüşmeler dinlensin. Maç, Beşiktaşlı oyuncuların içeri girmesinin ardından tatil edildi. Otto Baric’in hadisesinde Fenerbahçe hangi cezayı çektiyse, Beşiktaş da o cezayı çeksin. Şekip Bey ve Aykut Hoca sağduyulu konuşuyor ama hayır, kural neyse o olmalı. Kimseyi tehdit etmiyoruz. Her şeye saygılıyız. TFF ve kurullarındaki herkesin de bize saygı göstermek için doğru kararı vermesi için bekliyoruz. Her şeyi Fenerbahçe üzerinden denemek, bu ülkeye bir şey kazandırmaz. Bu camia iyice sıkışmış durumdadır. Bu camianın iyice sıkışması, herkesi rahatsız eder” açıklamasını yaptı.
“FETÖ’nün kumpası devam ediyor”
FETÖ’nün kumpaslarına devam ettiğini vurgulayan Aziz Yıldırım, “Kumpas devam ediyor. FETÖ, 24 Haziran seçimlerinden dolayı bundan sonra her statta yeni olaylar yapabilir. Herkesin uyanık olması gerekir. Burada yapılması gereken hepimizin, sahaya bir şey atılması, küfür edilmesi, olayların olmaması için gönül birliğiyle çalışmak. Zarar yalnızca kulüplerin değil, Türkiye’nindir. Buna göre davranalım. Masada alınan skora değil, sahada alınan sonuca saygılıyız. Arkadaşlarım ve hocam, maçın kaldığı yerden oynanması gerektiğini savunuyor, ben de Fenerbahçe’nin hükmen kazanması gerektiğini ifade ediyorum. Koltuk denilen şey peruktur. Para ve çakmak atılmıştır. İçeri girerken de su atılmıştır. Sözlerime son verirken, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tekrar kutluyorum. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına da şükranlarımı sunuyorum” dedi.
“Biz böyle şeylere tenezzül etmeyiz”
Zamanında İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile Diyarbakırspor arasında oynanan maçta olayların çıktığını hatırlatan Aziz Yıldırım, “Diyarbakırspor’un ligden düşürülmesi gerekiyordu. Bu olsaydı, puan hesaplamasıyla Fenerbahçe şampiyon olacaktı. Ama biz memleket meselesi dedik ve hassas davrandık bu olayda. İlk yarıda Galatasaray maçında hakem düştü, bizim oyuncularımız yere düştü. Aynı karar çıksa, biz de 62 puanda olacaktık, Galatasaray da aynı puanda olacaktı. Biz böyle şeylere tenezzül etmedik. Beşiktaş maçında Mehmet Topal düştü, oyuna devam etti. Aklında bir şey olsaydı oyuna devam etmezdi. Şenol Güneş’ten beklentimiz, Fenerbahçe’ye saygı göstermek adına sahayı terk etmeyecekti” dedi. Tolga Zengin’in annesinin vefat ettiğinde Fenerbahçe tribünlerinin bu futbolcuya tezahürat yaptığını da söyleyen Yıldırım, “Annesi vefat ettiğinde bu tribünler kendisine Allah rahmet eylesin diye tezahürat yaptılar. Dua etmeliyiz ki, bu seyirciler aşağıya inmediler. Böyle bir durum olsaydı daha vahim bir durumla karşılaşabilirdik” açıklamasını yaptı.
“Savcılar neden harekete geçmedi”
Şenol Güneş’in, “Cumhurbaşkanı’mız aradığında kendisine söyledim. Fikret Orman, Aziz Yıldırım ve ben, televizyona çıkıp bu sorunları konuşalım” açıklaması hatırlatılan Güneş, “Ne konuşacağız ki? Konuşacak ne var? Her şey ortada, kurallar ortada. Kurallara uyuyoruz. 1,5 senedir konuşuyor muyum? Hiçbir maçtan önce ya da sonra açıklama yapıyor muyum? Geçen hafta başkanları, Göztepe maçı öncesinde ‘Demba Ba’yı alacağız’ dedi. Şekip Bey, Emenike’yi aradığı için ceza yedi. Yok mu bu Türkiye’de savcılar, niye sormuyorlar? Konuşmak için herkesin gerçek kimliğiyle olması gerekiyor. Biz gerçek kimliğimizle buradayız, onlar değil. Herkes samimi olacak. O zaman her yerde konuşuruz. Biz geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. Hastaneye gidecektik. Orada taraftar vardı, bu nedenle gitmedik. Hasan Çetinkaya’nın kafası yarıldığında ya da Mehmet Topal yere düştüğünde geçmiş olsun dediler mi” diyerek sözlerini tamamladı.
İlgili Haberler
Emeklilikte Tarihe Takılanlar Derneği Devlet Bahçeli’yi makamında ziyaret etti
Saddam Gerçekten Bir Devlet Adamı Mıydı?
Cumhuriyet’in 101. Yıl Dönümü Kartal’da Bengü konseriyle Coşkuyla Kutlandı
Kartal Belediyesi’nde Grev Pankartı Asıldı Grev Resmen Başladı
Tuzla’da Cumhuriyet Bayramı kutlamaları coşkuyla gerçekleştirildi
Kayıp Etmeye Mahkûm Olan Tutarsız Türkmen Politikası