SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Manşet

İstanbul Şehir Üniversitesi 10. yılında 948 mezun verdi

Yayınlanma:
ABONE OL

Öğrencilerine Anadolu yakasında uluslararası bir kampüs deneyimi sunan İstanbul Şehir Üniversitesi’nin, 2017-2018 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni Dragos Kampüsü’nde gerçekleştirildi. Törende konuşan İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Çelikcan, “Kısa geçmişine rağmen Üniversitemiz, uyguladığı kaliteli eğitim programlarıyla öğrencilerini en iyi şekilde yetiştiriyor. Merkezi sınavlarda elde ettiğimiz başarılar da bunun en somut göstergesi” dedi.  

İstanbul Şehir Üniversitesi’nin bu yılki mezunları arasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kardeşi Mustafa Erdoğan’ın çocukları Usame ve Sevde Erdoğan ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal’ın kızı Elif Sena Ünal da yer aldı.

 

Köklü geçmişi ile 1986 yılından bu yana eğitim ve düşünce hayatına katkı sağlayan Bilim ve Sanat Vakfı tarafından kurulan İstanbul Şehir Üniversitesi, geçtiğimiz yıl taşındığı Dragos Kampüsü’nde ilk mezunlarını verdi.  Uluslararası standartlarda ve disiplinlerarası yapılandırdığı programlarıyla kurulduğu günden beri ulusal ve uluslararası çok sayıda başarıya imza atan İstanbul Şehir Üniversitesi’nin, 2017-2018 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni Dragos Kampüsü’nde gerçekleştirildi.  Türkiye Cumhuriyeti 26. Başbakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, İstanbul Şehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Ömer Dinçer, Bilim ve Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Okumuş ve İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Çelikcan’ın açılış konuşmalarını yaptığı mezuniyet törenine çok sayıda veli ve öğrenci katıldı. İstanbul Şehir Üniversitesi, kuruluşunun 10. Yılında 948 mezun verdi.

 

“30 yıllık hayal gerçek oldu”

Törende konuşan Türkiye Cumhuriyeti 26. Başbakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, bir üniversite kuruluşunun yılları, nesilleri ve asırları aşan bir yolculuk olduğunu ifade etti. Üniversitelerin bürokratik bir kararla kurulamayacağını vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, “Çok sağlam bir zihni iradeyle ve iklim ile ortaya çıkarlar. Üniversiteler çok büyük maddi imkânlarla kurulabilirler ama sürdürülebilirlikleri ancak ve ancak ortak bir zihnin harekete geçmesiyle mümkün olabilir. İstanbul Şehir Üniversitesi’nin zihni süreci bu anlamda 20. yüzyıldan 21. yüzyıla geçen bir neslin gelecek perspektifine dayandı. 30 yılı aşkın bir hazırlık dönemi. Ani bir karar değildi bu yöneliş.” şeklinde konuştu.

 

Bir üniversitenin yaşayabilmesi, nesilleri ve asırları aşarak gerçek bir ilim geleneği oluşturabilmesi için üç şart olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birinci şart zihni iklim. Dünyanın en iyi mekânına sahip olabilirsiniz. O mekânda zihni iklim bir üniversite kurmaya münasip ve müsait değilse, mekânlar olur ama üniversite olmaz. Zihni iklimin esası da düşünce özgürlüğüdür. Düşünce özgürlüğünün olmadığı bir ortamda, zihni iklimin yeşermesi mümkün değil. Yine zihni iklimin esası keşif ruhudur. Araştırma aşkıdır. Hep birlikte gerçekleştireceğimiz zihni ortamla, bu mümkün olabilir. İkinci şartımız ise ahlaki ortam. Tahammülün, karşılıklı anlayışın, karşılıklı saygının ve üniversitedeki akademik ahlakın yerleşmesi bağlamında eğer biz üstün standartlara sahip yeni bir davranış ilmi, akademik davranış ilkeleri oluşturup bunu hayata geçiremezsek; zihni olarak ne üretirsek üretelim, ahlaki olarak bir üniversite kurmuş olmayız. Üçüncüsü de sosyal iklim. Bu zihni ve ahlaki iklimi yaşanan bir gerçeklik haline dönüştürecek olan şey ise üniversitenin toplum ile ilişkilerini de tespit eden, temellendiren sosyal bir iklimin gerçekleşmesidir. Üniversitelerimiz eğer çok iyi mekânlar içinde ama toplumdan kopuk olurlarsa, sosyal bir iklim ile bütünleşmezler ise kendi başlarına belki bir ilim çevresi olurlar ama bir üniversite geleneği oluşturamazlar. Üniversite geleneği oluşturmak demek, bu zihni, ahlaki ve sosyal ortamın sürekliliğini sağlamak demektir. Gelenekler boşlukta oluşmaz. Gelenekler şartların getirdiği zorluklar ile meydan bulur.”

 

“Bugün bizim gurur günümüz”

Dragos Kampüsü’nün bir hayalin gerçekleşmesi olduğunu söyleyen İstanbul Şehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Ömer Dinçer, “Sadece iyi bir kampüse sahip olmak iyi bir üniversite olmak için yetmez. Hatta iyi bir üniversite olmak için kampüse bile ihtiyaç yoktur. Bu nedenle üniversitemizde sadece iyi bir kampüs alanı değil, uzun vadeli üniversite olma vizyonuyla her şeyin özen ile yerleştirildiği ve yapıldığı bir hazırlık var.” dedi.

 

Mezunlara da tavsiyelerde bulunan Prof. Dr Ömer Dinçer şunları söyledi:  “Belki hayatınızda, kariyer planınızda çok yüksek yerlere gelirsiniz. Ancak şunu bilinizi ki; bunlardan sonra “Ya sonrası?” denildiğinde, sizin hayatınıza ve kariyerinize değer katacak olan şey, bu ülkeye yapacağınız hizmet ve yaptığınız hizmete katacağınız anlam ve değerdir. Eğer bir misyonunuz varsa bunların hepsi anlam kazanır, yoksa kısa bir müddet sonra her şey anlamını kaybeder.”

 

Mezuniyetin yetişmede, eğitimde bir bitiş değil bir başlangıcın nişanesi olduğuna dikkat çeken Bilim ve Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Okumuş, “Öğrencilerimizi küçük bir mesajla uğurlamak istiyoruz. Bu güzel usulün, bu anlamlı geleneğin bu yılki şifre kelimesi ‘özen’. İşte ve davranışta, hal ve tavırda özen. Nezaket, çelebilik ve özen. İstanbul Şehir Üniversitesi olarak en başından beri öğrencilerimize bu etik donanımı kazandıracak, bu tür erdemlerin yeşereceği bir küçük âlem, bir minyatür ülke, belki bir model şehir ortamı sunmayı arzu ettik. Bu vesile ile mezunlarımıza özenle incelmiş, nezaket ile yükselmiş yaşamlar diliyoruz.” diye konuştu.

 

İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Çelikcan ise 84 farklı ülkeden yüzlerce öğrencisi bulunan uluslararası bir üniversite olmaktan gurur duyduklarını belirterek, “İstanbul Şehir Üniversitesi’nin 2017-2018 dönemi mezunları, kurum tarihimizde Dragos Kampüsü’nün ilk mezunları olarak yer alacak.” dedi. Üniversitelerin kalitesinin mezun başarılarıyla ölçülmesi gerektiğine dikkat çeken Çelikcan, “Kısa geçmişine rağmen Üniversitemiz, uyguladığı kaliteli eğitim programlarıyla öğrencilerini en iyi şekilde yetiştiriyor. Merkezi sınavlarda elde ettiğimiz başarılar da bunun en somut göstergesi. ÖSYM tarafından geçtiğimiz yıl açıklanan ve 2016 Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunda yer alan bilgilere göre mezunlarımız, KPSS-2 sınavına girdikleri sekiz programda da en başarılı üniversiteler arasında yer aldı. Genel Kültür, Genel Yetenek ve Yabancı Dil testlerinden hesaplanan puanların ortalamasına göre, tüm üniversiteler arasında ilk sıralardaki yerini korudu. Mezunlarımız, 2017 Sonbahar Dönemi ALES Değerlendirme Raporu’nda “sözel kategoride” Vakıf Üniversiteleri arasında birincilik elde etti. Yanı sıra okulumuz, 2017 e-YDS (Yabancı Dil Bilgisi Tespit Sınavı) sonuçlarına göre, yabancı dil eğitiminde en başarılı 4. Vakıf üniversitesi oldu” diye konuştu.

 

Mezun veren üniversite sayısının 180’in üzerinde olduğu düşünüldüğünde, İstanbul Şehir Üniversitesi mezunlarının merkezi sınavlarda elde ettiği başarıların değerinin daha da arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Çelikcan, bu başarıda kurucu vakıf olan Bilim ve Sanat Vakfı’nın birikiminin ve akademik kadrolarının büyük bir payı olduğunu vurguladı.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeğenleri de mezun oldu

İstanbul Şehir Üniversitesi’nin bu yılki mezunları arasında; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kardeşi Mustafa Erdoğan’ın çocukları Usame ve Sevde Erdoğan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal’ın kızı Elif Sena Ünal ve Milli Eğitim Eski Bakanı Hüseyin Çelik’in kızı Büşra Vuslat Çelik de yer alıyor.

 

Altı fakülte birincisinden üçü uluslararası öğrenci

Mezuniyet töreninde fakülte birincilerine de ödülleri verildi. İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi birincisi Arnavutluk’tan Anisa Tahiri, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi birincisi Bangladeş’ten Mir Hassan Mahmud, İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi birincisi Yusuf Emre Demir, İletişim Fakültesi birincisi Ali Abbas Fidan, Hukuk Fakültesi birincisi Büşra Emine Yalın, İslami İlimler Fakültesi birincisi Amerika Birleşik Devletleri’nden Sherife Slocum ve Meslek Yüksekokulu birincisi Kübra Meryem Erkan oldu. Tören, mezunların keplerini havaya atmasıyla sona erdi.

İlgili Haberler

Dünyadan
17 Nisan 2024
Başkan Yıldız’ın yeğeni Doruk Erol Çevik Eskrim Dünya Şampiyonu oldu

İstanbul Gazete ve Haberciler Federasyonu Başkanı Ali Rıza Yıldız’ın yeğeni Doruk Erol Çevik, Gençler ve Yıldızlar Eskrim Dünya Şampiyonası’nda yıldız erkekler epede dünya şampiyonu oldu. İstanbul Gazete ve Haberciler Federasyonu Başkanı Ali Rıza Yıldız’ın yeğeni Doruk Erol Çevik eksrim de Dünya Şampiyonu oldu. Milli gururumuz Çevik, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da devam eden Gençler ve Yıldızlar […]

Belediye
16 Nisan 2024
İBB MECLİSİ 9. DÖNEM İLK OTURUMU İMAMOĞLU TARAFINDAN AÇILDI

İBB 9’ncu seçim dönemi ilk oturumu, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden üçüncü kez başarıyla çıkan Başkan Ekrem İmamoğlu tarafından açıldı.  Oturumu açmadan önce, toplam 315 kişiden oluşan İBB Meclis üyelerinin ellerini tek tek sıkan İmamoğlu, “31 Mart 2024 seçimlerinde halkımız, demokratik hakkını kullanmış ve İstanbul’u 5 yıl daha yönetmemiz yönünde bizlere vazife vermiştir. 5 yıl […]

Genel
09 Nisan 2024
Tatil Fotoğraflarınız: Hırsızlara Davetiye mi, Keyifli Anılar mı?

Sosyal Medyanın Hırsızlık İstatistikleri Üzerindeki Etkisi Son yıllardaki istatistikler, bayram ve ara tatiller gibi yoğun dönemlerde artan hırsızlık vakalarına dikkat çekiyor. Ancak bu artışın arkasında yalnızca geleneksel yöntemlerin değil, aynı zamanda dijital dünyanın etkisinin de olduğunu söyleyebilirim. Özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte, hırsızlar giderek daha sofistike ve planlı bir şekilde işlerini yürütüyorlar. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, […]

Dünyadan
09 Nisan 2024
Irak’ın Sahipsiz (Üçüncü) Unsuru; Türkmenler

Irak, farklı etnik ve mezhep gruplarından oluşan değişik oluşumların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Tipik Ortadoğu ülkesi olan Irak’ta yaşayan farklı etnik-mezheplere mensup olan her bir toplumun kaderi, arkasında olan farklı ülkelerin desteğine bağlıdır. Tipik Ortadoğu ülkesi demenin de anlamı budur. Örneğin, Iraklı Kürtlerin arkasında ABD ve bazı batılı ülkelerin desteği var, Iraklı  Şiilerin arkasında […]