SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kartal Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Manşet

Yüksek Seçim Kurulu Gerekçeli Kararı yayınlandı

Yayınlanma:
ABONE OL
Yüksek Seçim Kurulu Gerekçeli Kararı yayınlandı

Yüksek Seçim Kurulunun (YSK), iptal edilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin 250 sayfalık gerekçeli kararı, kurulun internet sitesi üzerinde bulunan duyurular bölümünden yayınlanarak kamuoyu ile paylaşıldı.

YSK, iptal ettiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı Seçimlerinin gerekçeli kararını açıkladı. Kurulun, 6 Mayıs’ta 7’ye karşı 4 oy ile verdiği kısa karar kamuoyu ile paylaşılmıştı. Seçimin iptali yönünde oy kullanan üyelerin gerekçeli kararı hazırlaması bekleniyordu. 7 üye hafta başında kararı hazırladı ancak muhalif kurul üyeleri, kararda ek gerekçeler olduğunu belirterek, yeni bir süre talep etti. Muhalif kurul üyeleri, gerekçeli kararı okudu ve muhalefet şerhlerini güncelledi. Kurul bugünkü toplantısı sonunda, gerekli tasnif ve imza işlemlerinin akabinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Seçim İptali kararının gerekçesini yayınladı. 

Gerekçeli kararda yer alan maddeler özetle şu şekilde: 

“Sandık kurulu başkanlarının kanun hükmüne aykırı olarak belirlendiği 754 adet sandıkta oy kullanan seçmen sayısının, 212 bin 276 ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde Cumhuriyet Halk Partisi Adayı ile Adalet ve Kalkınma Partisi Adayı arasındaki oy farkının 13 bin 729 olması nedeniyle, 754 sandıkta sandık kurulu başkanlarının kanun hükmüne aykırı olarak belirlenmesi ve bu şekilde oluşan sandık kurullarının yaptıkları seçim iş ve işlemlerine itibar edilemeyecek olması, sonuca müessir olay ve haller kapsamında değerlendirilerek seçimin neticesine müessir görülmüştür.”

“Seçim güvenilirliğini ortadan kaldıran müessir olay ve haller” 

Kurul gerekçeli kararda kısıtlı seçmenlere ilişkin, “Ayrıca ara kararımız uyarınca itiraz dilekçesi ve ekleri üzerinde ilçe seçim kurullarınca yapılan incelemeler sonucunda 377 adet kısıtlının oy kullandığı, 6 sandıkta ölü olan kişilerin yerine oy kullanıldığı, 41 sandıkta ceza infaz kurumunda bulunan tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlülerin yerine oy kullanıldığı, 58 sandıkta ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin yerine oy kullanıldığı, 224 adet zihinsel engeli nedeniyle kısıtlı olan kişinin oy kullandığı tespit edilmiştir. Bu şekilde oy kullanma hakkı olmamasına karşın oy kullandığı tespit edilen kişi sayısının 706 olduğu görülmüştür. Tüm bu nedenlerle sonuca etkili sayıdaki sandıkta, sandık kurulu başkanlarının kanun hükümlerine aykırı olarak görevlendirilmesi ve kanuna aykırı şekilde oluşan sandık kurullarının yaptığı seçim iş ve işlemlerine itibar edilmesinin mümkün bulunmaması hususu ile bir bütün olarak değerlendirilen yukarıda izah edilen diğer kanuna aykırılık ve usulsüzlükler, seçimin güvenilirliğini ortadan kaldıran ve seçim sonucuna müessir olay ve haller kapsamında görülmüş, bu nedenle seçimin iptali ve yenilenmesine karar verilmesi gerekmiştir” cümlelerine yer verdi.

Sandık kurulu başkanı göreve gelmemesi 

Sandık kurulu başkanının görevi başına gelmemesi halinde izlenilmesi gereken yöntemin de yazıldığı gerekçeli kararda, “İlçede görev yapan tüm kamu görevlilerinin listesi, mülki idare amiri tarafından yerleşim yeri adresleri esas alınmak suretiyle ilgili ilçe seçim kurulu başkanlıklarına gönderilir. İlçe seçim kurulu başkanı, bu kamu görevlileri arasından ihtiyaç duyulan sandık kurulu başkanı sayısının iki katı kamu görevlisini ad çekme suretiyle tespit eder ve bu kişiler arasından mani hali bulunmayanları sandık kurulu başkanı olarak belirler. Sandık kurulu başkanının göreve gelmemesi halinde, kamu görevlileri arasından belirlenen üye, bu üyenin de bulunmaması durumunda en yaşlı üye kurula başkanlık eder. Kanun hükmünün yoruma yer bırakmayacak şekilde açıklığı karşısında, sandık kurulu başkanlarının mülki idare amiri tarafından bildirilen kamu görevlileri listesinden seçilmesi kanuni bir zorunluluktur. Kanun koyucunun getirdiği bu yeni düzenlemenin sandık kurullarının oluşturulması sırasında ilçe seçim kurulları tarafından uygulanma ve Yüksek Seçim Kurulu tarafından itirazlar aşamasında dikkate alınma zorunluluğu bulunmaktadır” bilgilerine yer verildi.

“İhtiyaç olan sandık kurulu başkanlığı için 7 katı memur var” 

Sandık kurulu başkan ve üyelerinin memur olmayan kişilerden seçilmesine ilişkin gerekçeli kararda, “İstanbul ili genelinde Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi 31 bin 186 sandıkta yapılmıştır. Bu sandıklarda bir başkan, bir kamu görevlisi asıl üye, bir de kamu görevlisi yedek üye belirlenmesi gerekmektedir. Buna göre, İstanbul ili genelinde büyükşehir belediye başkanlığı seçimi için toplamda 93 bin 558 kamu görevlisine ihtiyaç duyulmaktadır. İstanbul ilinde, 12 bin 259’u adliye personeli, 108 bin 472’si devlet okullarındaki kadrolu öğretmenler olmak üzere sadece 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre aylık ödenen ve sandık kurullarında görev alabilecek durumda olan yaklaşık 220 bin kamu görevlisi bulunmaktadır. Bu rakamlar incelendiğinde görüleceği üzere, İstanbul ilinde sandık kurulu başkanlığı için ihtiyaç duyulan kamu görevlisinin yaklaşık yedi katı sadece 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre aylık ödenen ve sandık kurullarında görev alabilecek durumda olan kamu görevlisi bulunmaktadır. Bu itibarla 298 sayılı Kanunun 22. maddesine ilçe seçim kurullarınca uyulmamış olmasının hukuken kabul edilebilir bir sebebi bulunmamaktadır. Zira, sandık kurulu kamu görevlisi asıl ve yedek üyesinin belirlenmesinde de, Kanunun 22. maddesindeki esaslara uyulması gerektiği aynı Kanunun 23. maddesinde emredilmiş olup, bu maddenin son fıkrasında, üyeliklerin bu şekilde doldurulması mümkün olmazsa, eksiklerin, ilçe seçim kurulu başkanı tarafından, o çevrede bulunan ve görev verilmesinde sakınca olmayan kimselerden doldurulmasına cevaz verilmişken, sandık kurulu başkanlarının belirlenmesini düzenleyen Kanunun 22. maddesinde başkanların belirlenmesi aşamasında buna izin verilmemiştir. Bu bakımdan, sandık kurulu başkanlarının kamu görevlisi olmayanlardan belirlenmesini izah etmeye çalışan bazı ilçe seçim kurullarının Kanunun 23. maddesinin son fıkrasını referans göstermelerine itibar edilmemiştir” ifadesi kullanıldı.  

İlgili Haberler