Müşrik denince, aradan geçen yüzlerce yıla, milyonlarca isyana, şirke, kula kulluğa, paraya, makama, mevkie tapınmaya rağmen insanların aklına nedense hep Mekkeliler ve Mekkeli müşrikler geliyor.
Bu iki kelime bir arada kulağa hoş geliyor, insanı tatlı tatlı rehavete, şeytani bir umursamazlığa itiyor, nefsi okşuyor, şeytanı zevkten coşturuyor. Nasıl olsa tüm müşrikler Mekkeli ya artık ne müşrik olabilir, ne müşrikler gibi davranabilir, ne müşrikler gibi yaşayabilir, düşünebilirsin.
Peki, kız çocuklarını diri diri gömen Mekkeli Müşrikler kimlerdi, neye inanır, nasıl yaşarlardı? Mekkeli Müşrikler; Hz. İbrahim’in ümmeti olan, Allah’ın varlığına, en üstün güç olduğuna inanan, dindar olan, namaz kılıp, oruç tutan, Hacca giden, gusleden insanlardı.
Peki, onları müşrik yapan neydi ve onların müşrik olması bugün yaşayanları müşrik olmaktan, müşrik olmasa bile müşrikler gibi yaşamaktan, müşrikler gibi düşünmekten, kula kulluktan, kulları putlaştırmaktan kurtarıyor mu?
Mekkeli müşrikler; iman ettikleri Allah ile aralarına aracılar edinmişler, en ünlüleri Lat, Menat, Uzza, Hubel olan varlıkları putlaştırarak bunlar bizim ve ülkemizin dünya ve din işlerini yoluna koyarlar demişlerdi.
Mekkeli Müşrikler; makam, mevki, güç, zenginlik, soy sop sahibi olan veya dindar buldukları insanları kutsamışlar, hayatta iseler kendilerini, ölmüşseler putlarını, sözlerini şirk aracı yapmışlardı.
Önceleri saygı, sevgi, güven ile başlayan ilişkiler, aşırı sevmenin ve aklını kendisi gibi aciz insanlara teslim etmenin ölçüsüzlüğü sonrasında bu insanları kutsamaya, putlaştırmaya ve sonrasında şirke götürmüştü onları.
Bu kişiler olmasa dünya işlerimiz yolunda gitmez, bugün bu haldeysek bunların sayesinde, bunlar bizim dünya hayatımızı kurtarıyor, Allah’a yaklaştırıyor gibi nefislerinin hezeyanı, şeytanın desteğiyle sapkınlıkta hep ileri bir adım attılar ve bir gün, aslında farkında olmadan, hepsini Allah’a ortak yaparak Mekkeli Müşrikler oldular.
Dikkat et ey Müslüman! Mekkeli Müşriklerle arandaki tek fark Mekkeli olmayışın olmasın. Çünkü Peygamber Efendimiz onları İslam’a davet ettiği ve sizler şirk içindesiniz dediği zaman bütün kibirleriyle karşı çıkarak “bizler Allah’a iman etmiş, Peygamberini Peygamber kabul etmiş insanlar değil miyiz?” Dediler.
İlgili Haberler
TEHLİKENİN EŞİĞİNDE BİR FOTOĞRAF Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler Günümüzde sosyal medyanın ve çevrimiçi platformların popülaritesiyle birlikte selfie çekmek, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp adeta bir yaşam tarzı haline geldi. Ancak, bu popüler eğilim sadece güzellik ve özgüvenle dolu pozlarla sınırlı değil; aynı zamanda fiziki ve sanal olarak bir dizi tehlike […]
Kerkük’teki Türkmenlerin Güneşte Eriyen Dondurma Misali Durumuna Düşürülmesinin Altında yatan imzalar. 03.03.2018 tarihli bu yazı, 2018 yılında Irak’ta gerçekleşecek Parlamento seçiminden tam bir ay önceki tarihi teşkil ediyor. Söz konusu yazıda, dönemin ITC Başkanı Erşat Salihi ve dönemin ITC başkan yardımcısı Hasan Turan’ın (dönemin ITC yönetiminin bilgisi olmadan) katılımıyla Kürt ve Araplardan oluşan “Kerkük Komisyon”, […]
12 Mayıs 2018 tarihinde, Irak’ta gerçekleşen parlamento seçimine, Kerkük noktasında Erşat Salihi başkanlığındaki Irak Türkmen Cephesi (ITC) Kerkük Türkmen Cephesi Listesi adı altında seçime katıldı. Listedeki 2.aday, ITC yardımcısı Hasan Turan idi. Netice, Kerkük genelinde 1 milletvekili ITC kazandı. Başka bir ifade ile, Kerkük’teki ITC’nin etkisi tamamen kırıldı ve Kerkük üzerindeki inisiyatifi rakip partilere altın […]
Kartal’da adayların seçmeni etkileyecek en önemli projesi hiç kuşkusuz Kentsel Dönüşüm vaadleri olacaktır. Zira adayların seçmeni ikna edebilecek en etkili proje vaadi, barınma konusunda yapılması gerekenler binaların yenilenmesi yani depreme dayanıklı sağlam binalarda yaşama arzusu olacak. Kartal’ın komşu ilçelere oranla imar ve şehirleşme konusunda geri kalması Kartal halkını hem çok üzüyor, hemde bu seferki yerel […]