İnsanların akciğerini tahrip ederek ölümüne sebep olan Korona virüsünü can almaya devam ediyor. Virüsün; bilenen bir aşısı, bilinen ilacı veya bilinen bir tedavisi yok. Virüsün; nerede, ne zaman ve ne yapacağı bilmiyor.
14’ü doktor 24 sağlıkçı hayatın kaybetti, 3 bin 474 sağlık çalışanına COVİD-19 tanısı kondu.
Hemen her çocuk, “Büyüyünce ne olacaksın?” sorusuna; Ya “Doktor” ya da “Öğretmen olacağım” der. Doktor, Türkiye’nin en zeki en çalışkan ve en sabırlı öğrencisidir. Liseden sonra 10 yıl kadar süren uzun ve meşakkatli bir yoldan geçen
öğrenciler 30’lu yaşlarda uzman doktor olurlar. İşte bu doktor, bu gün ölümü göze alarak ülkemizi kasıp kavuran korona virüsü ile savaşıyor.
Aile sağlık hekiminden eczacıya uzan çizgide; yoğun bakım ünitesi başta olmak üzere, kendisini mesleğine ve topluma adayan tüm doktor, hemşire, filmci, laborant, hasta bakıcı… ve yardımcı personele teşekkür ediyoruz. Korona virüsü yeniliyor, hastalarımız iyileşiyor. Bu büyük bir başarıdır.
Bu başarı bir milyonluk sağlık ordusunun başarısıdır. Bu başarının arkasındaki güç: Sağlık Bakanlığını koordinesi, Tıp fakültelerimizin çokluğu, tıp fakültelerimizdeki eğitim kalitesi, başarıya odaklı doktor ve hemşirelerimiz, hastane kapasitemiz, hastanelerimizdeki tıbbi cihaz ve ekipmanlarımızdır.
Bu başarı; kendi hayatı ile millet hayatı arasında, milletini seçenlerin fedakârlığıdır. Eşi, çocukları ve anne babasından uzakta, bir misafirhanede yatıp kalkarak, tabldot yemeği yemenin, kendi canını ortaya koyarak bir başkasının canını kurtarmanın bir başka izahı olamaz. Bu fedakârlık vatanı kurtarmak cepheye koşan Mehmetçiğin fedakârlığıdır.
Virüsten korunmak için kat kat giyinip; önlük, maske ve baret takmak, 12 saat kapalı bir alanda, bir hastadan bir başka hastaya koşmanın adı: genlerimizde var olan ihtiyaç sahibine yardım etme duygusudur.
Bu duygu millet olma duygusudur. Bu duygunun tezahürü de doktorlarımıza sahip çıkan sağlık bakanlığımız, okullarımızda maske üreten öğretmenlerimiz, evlerinde poğaça ve börek yapan annelerimiz ve seccade başında dua eden ninelerimizdir.
“Dünkü nöbetim gibi bir nöbet görmedim. Hastalarımız nefes alamıyor. Biz sağlıkçılar hastalarımızı yaşatmak, hastalarımız ölmemek için direniyor.”
“ Birilerinin hayatlarına dokunuyorum ama o dokunduklarımın benim hayatıma dokunmasından korkuyorum”.
Diyen doktorlarımıza kulak verelim. Bu bir seferberliktir. Doktorlarımızın işini kolaylaştırmak ve virüsü yenmek için, evde kalalım. Kendimiz için, sevdiklerimiz için, ülkemiz için sokağa çıkmayalım. Evde kalalım, sağlıklı kalalım, hayatta kalalım.
Bu vesile ile kutlu yolda hayatlarını kaybeden şehit sağlık çalışanına Allah’tan rahmet, hasta olanlara acil şifalar diliyor, tüm sağlık çalışanlarımızı minnet, saygı ve sevgi ile selamlıyorum.
Türk Milleti sizi unutmayacak.
Mustafa Telli
İlgili Haberler
Kerkük’ün Türk kimliği değiştiriliyor!
Kartal Belediyesi kreşlerinde “Yes To Science” bilimsel eğitim projesi uygulanıyor
AYGAD Basının Problemlerini Gündeme Getirdi
Kayıt Dışı Korsan Çalışan Elektrikçilere Dikkat Edin
Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) Montaj Başvuruları Erişime Açıldı!
Kripto para Bitcoin haftaya yeni rekorlarla başladı