Memur Sen İstanbul İl Başkanı Talat YAVUZ, “Okulların işlevini yerine getirememesi, son iki yıldır özel okul sektöründe uygulanan yanlış politikalar, sistemin dershaneye olan ihtiyacının ortadan kaldırılamaması ve son olarak dijitalleşme süreci, FETÖ için altın dönem demektir” diyerek çok önemli bir konuya dikkat çekti.
Yavuz, “ Geçmişte FETÖ’nün insan ve para kaynağı olarak kullandığı eğitimin, salgınla beraber dijital ortama kayması, okullarımızı adeta dershaneye dönüştürüyor. Bugünlerde aileleri, çocuklarının oluşacak muhtemel eğitim eksiği değil, sınavlar karşısında içine düşecekleri zorluklar kara kara düşündürüyor.
Okulların işlevini yerine getirememesi, son iki yıldır özel okul sektöründe uygulanan yanlış politikalar, sistemin dershaneye olan ihtiyacının ortadan kaldırılamaması ve son olarak dijitalleşme süreci, FETÖ için altın dönem demektir.
Geriye sadece soruları birebir tahmin etme (soru çalma) becerileri kalıyor ki dijital çağın imkânları, gevşeyen mücadele ve göreve iadeliler ile bu problemi de bir şekilde aşacaklardır.
Özel okul alanında son iki yıldır atılan adımlar, küçük yatırımcının işini zora sokmuş, büyük sermaye gruplarının ekmeğine yağ sürmüştür. Teşvik uygulamasının iptali, beklendiği gibi zor durumdaki devlet okullarının ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamamış, aksine devlet okullarının yükünü artırmıştır. Boşalan alana dış destekli, kontrolü zor sermaye grupları yerleşecektir ki bunun ne anlama geldiğini kamuoyu geçmiş tecrübesiyle biliyor.
Dershanelerin kapatılması ve özellikle TEOG sisteminin iptali sonrası, eğitimde dershane ihtiyacını ortadan kaldıracak dönüşüm yapılamadığı için merdiven altına inen FETÖ, bugünlerde dijital ortama taşınmıştır. Yarım saatlik canlı ders imkânını altı ayda hazırlayamayan sistemin, dijital FETÖ ile rekabet edebileceğine inanmak safdillik olacaktır.
Özetlemeye çalıştığım bu süreç, bilinçli bir tercih değilse; iki ay gibi kısa bir sürede, virüslü bir hastanın nerede çay içtiğini, hangi AVM’ye girdiğini takip eden yazılımı geliştirebilen akıl, beceri ve tecrübenin, eğitime acilen el atması gerekir. Eğer bu yapılmazsa; bir yıllık ders anlatımını profesyonel ekiplerle çeken ve sitesine yükleyenler, yüz binlerce soru çözümü ve profesyonel destekten oluşan paketi, okullarda satışa çıkaranlar ve dijital çağın bütün imkânlarını seferber edenler, eğitimde kendi bakanlığını kurmuş olacaklardır.
Salgınla beraber dijital çağın her alanı tehdit ettiği böylesine zor bir dönem, aynı zamanda büyük değişim ve dönüşümün yapıldığı bir dönem de olabilir. Akademik başarıya kilitlenmiş, sınav başarısını yücelten, hayatın gerçeklerini lise sonrasına erteleyen eğitim sistemimizi dönüştürerek; okullarımızı, sınav hazırlığı yapılan dershane seviyesinden, toplumun ihtiyacı olan bireyin yetiştiği gerçek okul seviyesine çıkarabiliriz.
Dijital alana gizlenerek, sınav hazırlığının esir aldığı eğitim sistemimizden beslenerek, çocuklarımızın karşısına yeniden çıkanlarla mücadeleyi, eğitim sistemini dönüştürerek kazanabiliriz.
Atılacak bir adım bile edilgen pozisyonumuzu değiştirecektir. Örneğin; “Bu yıl liseye geçiş sınavı yapılmayacak, dokuzuncu sınıf bütün liseler için ortak olacak ve dokuzuncu sınıf notları gidilecek lise türü ve programını belirleyecektir.” Diye açıklanacak çok eski bir sistem bile okulları rahatlatacak, aileleri sınav hazırlığından kurtaracaktır, yeter ki adım atılsın. Okullar kapalı, dershaneler açık nasıl olacak?
İlgili Haberler
Başkan Yüksel, Kartal’da o bölgeyi akıllı bir kent yapmayı planlıyoruz
Kerkük’ün Türk kimliği değiştiriliyor!
AYGAD Basının Problemlerini Gündeme Getirdi
Kayıt Dışı Korsan Çalışan Elektrikçilere Dikkat Edin
Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) Montaj Başvuruları Erişime Açıldı!
Kripto para Bitcoin haftaya yeni rekorlarla başladı