SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

MÜNEBBİHLER ve MÜSTEBİTLER…

Yayınlanma:
ABONE OL
MÜNEBBİHLER ve MÜSTEBİTLER…

‘Her aydınlığı yangın sanıp söndürmeye koşan zavallı insanlarım; karanlığa o kadar alışmışsınız ki yıldızlar bile rahatsız ediyor sizi! Düşüncenin kuduz köpek gibi kovalandığı bu ülkede, düşünce adamı nasıl çıkar?’’, “Memleketim; en seçkin evlatlarının beynini ve kalbini itlere peşkeş çeken memleketim” diye yüreği yanan münevver, münebbih Cemil Meriç’in ve onun gibi düşünen vatanseverlerin yürek yangınına çare bulmak gün geçtikçe zorlaşıyor, imkânsızlaşıyor.

Vatanın herhangi bir köşesinde yaşayıp, ülkesinde, dünyada olup bitenleri izleyen, ülkesinin, milletinin, şehrinin geleceğini düşünen, okuyan, sorgulayan, fikir beyan eden vatanseverleri anlamak, onlarla aynı duyguları paylaşmak, aynı dili konuşmak dururken düşünene ve düşünceye saldıran barbar müstebitlere cevabı ‘‘taassubun başladığı yerde din biter’’ diyerek münevver, münebbih Nurettin Topçu veriyor.

‘‘Uysalların yanında isyancılar da varsa ve bazı ruh dünyasının kahramanları kendilerini isyankâr olmakla suçlayan insan yığınlarının aksine ıstırabı istirahate tercih ediyorlarsa, insan hareketlerindeki bu çelişki, toplum içinde akıntıya karşı göğüs geren fertlerin olduğunun, esaretin yanı sıra hürriyetin bulunduğunun en açık delilidir.  Kalabalıklar, bu isyancıları her çağda körü körüne suçlamışlardır.’’

Kimse unutmasın ki iman etmiş, vatansever bir yürek, vatan, millet sevgisi, Allah aşkı ve sonsuza ulaşmak gayesiyle nefsani ve şeytani arzulara, her çeşit menfaate, tutkuya, hırsa, beklentiye başkaldıracak sorumluluk idealine sahiptir.

Bu sorumluluğa sahip olan insanlar, hayatlarından fedakârlık ederek, bireyi etkisizleştirip edilgen duruma getiren, tâğutlara kul eden toplumsal birlikteliklere karşı çıkarak bireyin aklını kullanmasına müsaade eden ve bireyi özgürleştiren toplumsal dayanışmayı savunur.

Toplumun özgürlüğü, huzuru, ülkesinin geleceği için çabalayan münevverleri kendisi gibi düşünmediği için düşman ilan eden, tehdit eden, susturmaya çalışan, kibri ve özgüven eksikliği yüzünden eleştiriye kapalı, düşünceye karşı saygısız, düşünene karşı acımasız olan, yangını söndürmeye koşmak yerine yangın var diye feryat edenlere saldıran taassup ehlinin yaptığı zorbalık ve barbarlıktır.

Sonuç olarak taassup ehli müstebitler; düşünen, sorgulayan, eleştiren, konuşan, yazan, vatana, millete, bayrağa, özgürlüğe sevdalı, Allah aşkıyla yaşayanları, kendileri gibi olmadığı için, düşman kabul edip kendilerinin gömülmüş oldukları iftira, tehdit, hakaret bataklığına münevver, münebbih vatanseverleri de gömmeye çalışmaktadırlar.

Nerede kaldı; Allah’ın emri olan ” Emr-i bi’l ma’rûf ve nehy-i anil münker”, nerede kaldı Müslümanlık, vatanperverlik, milletseverlik, Türklük şuuru ve en önemlisi insanlık?

Ve son sözü yine Cemil Meriç’e bırakalım; “Kendini yığın hâline getiren bir millet payidar olamaz. Tek kaygısı para olan bir yığın yaşayamaz. Yığını kolayca kandırabilirsiniz, duyguları hiç bir temele dayanmaz. Yığın düşünmez, maruz kalır. Nezleye yakalanır gibi tutulur bir fikre. Ateşi yükselince arslanlaşır, nöbet geçince her mukaddesi unutuverir. Büyük milletlerin duyguları ölçülü, düzenli ve devamlıdır.”                                                                                                                                                                                                                                                                    AHMET BERHAN YILMAZ 

author avatar
Ahmet Berhan Yılmaz

İlgili Haberler

Genel
14 Mart 2024
Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler

TEHLİKENİN EŞİĞİNDE BİR FOTOĞRAF Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler Günümüzde sosyal medyanın ve çevrimiçi platformların popülaritesiyle birlikte selfie çekmek, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp adeta bir yaşam tarzı haline geldi. Ancak, bu popüler eğilim sadece güzellik ve özgüvenle dolu pozlarla sınırlı değil; aynı zamanda fiziki ve sanal olarak bir dizi tehlike […]

Dünyadan
07 Mart 2024
Kazancı, “Kerkük’teki Türkmenleri azınlık durumuna düşüren o imzalar”

Kerkük’teki Türkmenlerin Güneşte Eriyen Dondurma Misali Durumuna Düşürülmesinin Altında yatan imzalar. 03.03.2018 tarihli bu yazı,  2018 yılında Irak’ta gerçekleşecek Parlamento seçiminden tam bir ay önceki tarihi teşkil ediyor. Söz konusu yazıda,  dönemin ITC Başkanı Erşat Salihi ve dönemin ITC başkan yardımcısı Hasan Turan’ın (dönemin ITC yönetiminin bilgisi olmadan) katılımıyla Kürt ve Araplardan oluşan “Kerkük Komisyon”, […]

Dünyadan
25 Şubat 2024
Hicran Kazancı, “Bir Ağacı, Sapı O Ağacın Dalından Yapılan Baltayla Keserler”

12 Mayıs 2018 tarihinde, Irak’ta gerçekleşen parlamento seçimine, Kerkük noktasında Erşat Salihi başkanlığındaki Irak Türkmen Cephesi (ITC) Kerkük Türkmen Cephesi Listesi adı altında seçime katıldı. Listedeki 2.aday, ITC yardımcısı Hasan Turan idi. Netice, Kerkük genelinde 1 milletvekili ITC kazandı. Başka bir ifade ile, Kerkük’teki ITC’nin etkisi tamamen kırıldı ve Kerkük üzerindeki inisiyatifi rakip partilere altın […]

Basında Kartal
17 Şubat 2024
Kartal halkının tercihi kim olacak?

Kartal’da adayların seçmeni etkileyecek en önemli projesi hiç kuşkusuz Kentsel Dönüşüm vaadleri olacaktır. Zira adayların seçmeni ikna edebilecek en etkili proje vaadi, barınma konusunda yapılması gerekenler binaların yenilenmesi yani depreme dayanıklı sağlam binalarda yaşama arzusu olacak. Kartal’ın komşu ilçelere oranla imar ve şehirleşme konusunda geri kalması Kartal halkını hem çok üzüyor, hemde bu seferki yerel […]