SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kartal Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Manşet

ŞEKERLE GELEN COVİD

Yayınlanma:
ABONE OL

13 Ocak 2020’de Çin’de görülen Covid -19 ölümcül bir solunum yolu enfeksiyonudur. 

Hasta insanın ağzından çıkan tükürük zerreleri ile insandan insana geçen hastalığın bilinen bir tedavisi ve aşısı yok. Her birimiz, her an risk altındayız. Hastalık nerede, ne zaman ya da kimden gelir kimse bilmiyor. Elimizden gelen tek şey korunmak. Korunmak için de: Maske takmalı, bir birimize yaklaşmamalı ve temizliğe dikkat etmeliyiz. Büyük çoğunluk, bu kurallara uyuyor. Ancak detaylarda sıkıntı var.  

Dörde dört küçük bir çay ocağından içeri giriyoruz. Kare düzenindeki çay ocağının sol arka köşesinde ocak, ocağın arkasında tuvalet, diğer üç köşede de ikişer sandalyelik üç masa var.  

Yerler kalebodur, duvarlar ahşap lambri, ocak üç çaydanlığın yer aldığı bakır kazan. Yerler ve masalar bal dök yala misali pırıl pırıl, tertemiz. Çeşme, sıvı sabun, kâğıt havlu ve kolonyanın yer aldığı tuvalet temiz. 

Çay bardakları, çay tabakları ve çay kaşıkları her kullanımdan sonra 90 derecelik su ve deterjan ile bulaşık makinesinde yıkanıyor. Akşamdan akşama çamaşır suyuna yatırılıp, dezenfekte ediliyor. Çay kazanı, demlikler ve süzgeç temiz. Çay ve şeker kapalı cam kavanozun içinde, ocakçının ve garsonun elinde eldiven var. 

Tüm bu özene rağmen, bu ülkede 11 binden fazla ölü, 400 binden fazla covid-19’lu hasta nereden geliyor? Yanlış, hata ya da ihmal nerede?  

Bize göre ihmal şekerde. Şeker cam kavanozda, kavanozun üzeri kapalı, garson kavanozdan şekeri maşa ile alıyor ama tek şeker kullananlar; bir şekeri, hiç şeker kullanmayanlardan iki şekeri masaya koyunca garson masalardan topladığı bu şekerleri yeniden kavanoza koyup, müşteriler servis ediyor.  

Her şeyin dört dörtlük olduğu çay ocağında şekerin açık şeker ve geri gelen şekerlerin kavanoza konulup, bir başka müşteriye servis edilmesinin büyük bir hata ve bu hatanın bir problem olduğu işletmecinin aklına gelmiyor. 

Yerler temiz, masalar temiz, bardak, tabak, kaşık temiz temiz, masa ve sandalyeler arasında mesafe var ancak: çay şekerleri açık, müşterinin fazla bulup masa üzerine koyduğu şekerler, kavanoza konulup yeniden servis ediliyor. 

Olmadı dostum. Tabaktaki bir şekeri masa üzerine koyan müşteri hasta ise; virüs önce kavanoza, sonra da tüm müşterilere dağılır. Virüs müşteriden eve, evden mahalleye gider. 

Maske var, sosyal mesafe var, temizlik var, bir detay unutulmuş. Dünyayı kasıp kavuran korona virüsü de işte bu detayı kullanarak bizi hasta edip, öldürüyor. Yaptığımız onlarca iş, aldığımız onlarca önlem, verdiğimiz onlarca emek, unuttuğumuz, atladığımız ya da gözden kaçırdığımız küçük bir detay sebebiyle heba oluyor. 

Şimdi her birimiz yeniden bir değerlendirme yapalım, Bir gün 24 saat ve biz bu 24 saatin her hangi bir saniyesinde korona virüsünün geçebileceği bir boşluk bırakıyor muyuz, bırakmıyor muyuz? Bırakmıyorsak teşekkürler, bırakıyorsak hemen şimdi o boşluğu kapatalım ve covid -19’u durduralım. 

Kimseyi hasta etmeyelim, kimseyi öldürmeyelim. 

Mustafa Telli 

author avatar
Mustafa Telli

İlgili Haberler