Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinde BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile beraber Erhan Üstündağ, Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya, İsmail Güneş ve helikopter pilotu Mustafa Kaya İstektepe’nin hayatını kaybettiği helikopter kazası sonrası, helikopterin enkazının arama-kurtarma çalışmalarındaki ihmal iddialarıyla ilgili yürütülen soruşturma sonunda dönemim Adana Jandarma Bölge Komutanı emekli Korgeneral Ali Lapanta, Kurmay Başkanı Mazlum Koçoğlu, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürü Orhan Birdal ve Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru hakkında ‘Görevi kötüye kullanma’ suçundan iddianame hazırlanmış, hazırlanan 89 sayfalık iddianame Kahramanmaraş 5’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.
İddianamede, helikopterin uçuş planının incelendiğinde pilot Mustafa Kaya İstektepe’nin, matbu uçuş planında ‘Çağlayancerit’ şeklinde el yazılı yazısının bulunduğu, ayrıca ‘Notları aldım, meteorolojiyi inceledim’ şeklinde bilgisayar yazısı ile yazılmış planın altında imzanın olduğu belirtilerek, “Çağlayancerit-Erkilet uçuşuna ait olduğu yazan uçuş planında adresleme bilgisini bulunmadığı, “Notamları aldım, meteorolojiyi inceledim” şeklindeki bilginin pilot tarafından gerçekten meteoroloji incelediğini kanıtlamayacağı, bu hususun denetlemeye açık biçimde Hava Meydanı tarafından pilota aktarıldığının ya da pilot tarafından öğrenildiğinin uçuş planında yer alması gerektiği, dolayısıyla uçuş planının Türk Havacılık Bilgi Yayınlarında belirtilen kurallar ve koşulları sağlamadığı için usulüne uygun olmadığı, usulüne uygun uçuş planı olmadığı cihetle kalkış izninin verilmemesi gerektiği, yahut helikopterin kalkmaması gerektiğinin ihtar edilmesi gerektiği, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünün 25 Mart 2009 tarihinde ’25 Mart gece ve 26-27 Martta beklenen yağışların ve rüzgarın oluşturacağı olumsuz şartlara karşı başta sürücüler olmak üzere ilgililerin ve vatandaşların tedbirli olması gerekmektedir.
Muhtemel risk, ulaşım aksamaları, yol kapanmaları, don, buzlanma, sel ve su taşkınlara karşı tedbirli olunması gerekiyor’ şeklinde ihbarda bulunduğu, bu şekildeki meteorolojiğin helikopterler için VFR uçuşta görüş açısının 2 kilometrede az olamayacağına dair kural gereği görerek uçuşa engel teşkil ettiği, görerek uçuşa engel olmasa bile emniyetli uçuşun bu hava şartlarında mümkün olmadığının kalkıştan önce belli olduğu, uçuş için meteorolojik şartlarının elverişli olmadığının uçuş öncesinde anlaşıldığı, görerek uçuşa (VFR) müsait olsa dahi emniyetli seyr-ü sefer imkanı olmayan bu durumda helikopterin kalkışına izin verilmemesi, yahut kalkmaması gerektiğinin pilota ihtar edilmesi gerektiği, uçuş emniyeti ile ilgili bu hususun denetiminden en üst düzeyde olay tarihinde Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürü ve Sivil Havacılık Genel Müdürü olan şüpheliler Ali Arıduru ve Orhan Birdal’ın sorumlu olduğu değerlendirilmiştir” denildi.
İddianamenin devamında helikopter düştükten 50 dakika sonra İsmail Güneş’in kaza ihbarında bulunduğu ve bunun üzerine helikopterin yerinin tespiti için başlatılan çalışmalarda noktasal yer tespitinin yapılamamasından dolayı helikopterin yerinin uzun süre tespit edilemediği belirtildi ancak helikopterdeki ELT cihazının sarsıntı etkisiyle içerisinde bulunan enerji kaynağı ve harici anten ile acil durum sinyallerini Cospas- Sarsat uydularına ulaştırmasıyla noktasal yer tespiti yapılmasının mümkün olduğu belirtildi.
ELT cihazının harici anteninin kırıldığı, bu nedenle sinyali sadece bulunduğu bölgede yayabildiğinden dolayı Cospas-Sarsat uydularına ulaştıramadığı kaydedilerek, “Ancak ELT cihazı üzerinden portatif antenin bulunduğu ve bu antenin çalışır konumda olduğunun tespit edildiği, helikopterin düştüğü ilk anda yaralı kurtulan İsmail Güneş’in portatif anteni ELT cihazına monte etmesi halinde sinyalin uydulara ulaştırılabileceği, böylesine önemli ve hayati bilginin İsmail Güneş’le konuşan 112 acil komuta kontrol merkezi ile 155 emniyet haber merkezi görevliler tarafınca da bilinmediği, bu teknik ve ayrıntı bilginin mesleği gazetecilik olan İsmail Güneş tarafından bilinmesinin beklenemeyeceği, dolayısıyla bu önemli bilginin uçuş öncesinde helikopterde yolculuk yapacak yolculara bilgilendirme ile anlatılması gerektiği, nitekim bu hususun emniyetli uçuş için zorunlu olduğu, hava araçlarının emniyetli seyr-ü sefer görevlerini temin etmenin ve bu husustaki denetim görevinin olay tarihinde Sivil Havacılık Genel Müdürü olan şüpheli Ali Arıduru ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürü olan Orhan Birdal’ın sorumluluğunda olduğu değerlendirilmiştir” denildi.
Ali Arıduru ve Orhan Birdal ile ilgili iddiaların devamında, helikopterden sökülen cihazlarla ilgili de ihmalleri olduğu belirtilerek şöyle denildi:
“Sivil Hava Araç Kazaları Soruşturma Yöntem ve Yönetmeliği, kaza durumunda olay yerinin, kaza mahallinde güvenliğinin temin edilmesi için yükümlülükler yüklendiği, kaza ile ilgili delillerin kaybolmaması veya yerinden oynatılmaması için güvenlik önlemleri almak şeklinde bir düzenlemenin bulunduğu ancak buna rağmen KSK üyelerinin kırım çalışmaları kapsamında 29 Mart 2009 tarihinde olay yerine gittiği, 30 Mart 2009 tarihinde olay yerine gidemediği, bir sonraki gün tekrar gittiği, bu arada kaza soruşturma kurulunun emniyet ve TSK imkanlarıyla olay yerine gidebildiği, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü yahut Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ne bağlı herhangi bir araç ve gereç tahsis edildiğine dair bilgi belgenin bulunmadığı, nitekim 30 Mart 2009 tarihinde kırıma uğrayan askeri helikopteri kurtarmak için olay yerinde bulunan bir kısım askeri personelin sivil helikopter paneli üzerindeki Argus 5000CE Skymap 3C isimli GPS cihazları söktükleri/çaldıkları, bu olay vesilesiyle yargı ve devlet kurumlarının sürekli yıpratıldığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün araç tahsisi ve üyelerinin 30 Mart 2009 günü enkaz mahalline götürülmesi halinde bu parçaların çalınmasına engel olunabileceği, bu kısımda belirtilen araç ve gereçlerin sağlanması ile mevzuat hükümlerinin yerine getirilip getirilmediği konularındaki denetiminin en üst düzeyde şüpheliler Ali Arıduru ve Orhan Birdal tarafından yerine getirilmesinin gerektiği, bu nedenle sorumluluklarının bulunduğunun değerlendirilmiştir.
“Sahada arama kurtarmaya katılan sivil-askeri birliklerin üstün gayretlerinin bulunduğu ancak arama kurtarma çalışmalarının GSM verileri, tanık beyanları, ayıklanmış doğru ihbarlar dikkate alınarak daha profesyonel sevk edilmesi halinde enkaza daha kısa sürede ulaşmanın mümkün olduğu belirtilen iddianamede diğer 2 şüpheli için de şöyle denildi: “Arama kurtarma çalışmasının bir kısmını sevk ve idare eden olay tarihinde Adana Jandarma Bölge Komutanı olan Ali Lapanta ile Bölge Komutan Yardımcısı Mazlum Koçoğlu’nun görevin gereklerine aykırı hareket ettiğine dair yeterli şüpheye delalet eden somut delillerin bulunduğu anlaşılmıştır.”
89 sayfalık iddianame Kahramanmaraş 8’inci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Görevlerini kötüye kullanmak suçlanan dönemim Adana Jandarma Bölge Komutanı Emekli Korgeneral Ali Lapanta, Kurmay Başkanı Mazlum Koçoğlu, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürü Orhan Birdal ve Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru’nun yargılanmalarına Kahramanmaraş’ta 8 Ocak 2021’de başlanacak.
İlgili Haberler
Saddam Gerçekten Bir Devlet Adamı Mıydı?
Maltepe’de Cumhuriyet’in 101’inci yılı coşkuyla kutlandı
Cumhuriyet’in 101. Yıl Dönümü Kartal’da Bengü konseriyle Coşkuyla Kutlandı
Kartal Belediyesi’nde Grev Pankartı Asıldı Grev Resmen Başladı
Tuzla’da Cumhuriyet Bayramı kutlamaları coşkuyla gerçekleştirildi
Kayıp Etmeye Mahkûm Olan Tutarsız Türkmen Politikası