SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

TÖRELİ OL TÖRELİ

Yayınlanma:
ABONE OL
TÖRELİ OL TÖRELİ

Bizim buralarda büyüklerin hata yapanları veya hata yapmasını istemediklerini en önemli uyarması “töreli” davran demekle olur. Bunun aksine davrananlar töresiz, devamsız ve benzeri sözcüklerle suçlanır, azarlanır. Bu sebeple töreli davranmak, dürüst olmak, cesur olmak, adam gibi adam, kadın gibi kadın olmak önemlidir. En azından normal Anadolu insanı olan bizler için hala böyledir.

Okuluna töreli git, arkadaşlarınla töreli oyna, dersine töreli çalış, töreli konuş, töreli davran, töreli yat, töreli kalk. Buradaki anlamıyla “töre” hem olması gerektiği gibi, hem toplumsal ahlaka, sisteme uygun hem de dini, milli geleneğe uygun davranmak anlamına gelir.

Bu sebeple bizim töreli olarak yaşamaya çalıştığımız hayatımızda, hiçbir zaman ve kim olursa olsun bir başkasının yanlışına, yalanına, hatasına ortak olmak olmamıştır, olamaz da. Buna ne dinimiz ne de milli kimliğimiz müsaade eder.

Bu girişten sonra gelelim asıl meselemize;

Anayasa değişikliği TBMM’de oylanırken 8. Maddede ortaya çıkan ve iktidar partisinde sıkıntıya sebep olan hayır oyları sonucu ismi hayırcı olarak geçen bir milletvekilinin bu iddiayı yalanlarken “Başbakan uçurumdan atlıyorsa, bize yakışan onun arkasından atlamaktır. Karar doğrudur yanlıştır önemli değil, Türk töresi böyle gerektirir” beyanatı okuyan, yazan, düşünen her insan gibi beni de hayretler içersinde bıraktı.

Öncelikle şunu belirteyim burada ne Anayasa değişikliğini ne de iktidar partisindeki demokratik tavrı tartışmak niyetinde değilim. Burada bir milletvekilinin büyük bir yanlışı Türk Töresi diye adlandırmasını ve diğerlerinin, özellikle de ilgili liderin bu söze karşı çıkmamasını ve kabullenmesini eleştiriyorum.

Şükür gözlerimiz görüyor, kulaklarımız duyuyor ama bizler gördüklerimize ve duyduklarımıza inanamaz hale geliyoruz, şaşırıyoruz, üzülüyoruz ve korkuyoruz.

Düşünüyoruz; bir tarafta sizler hiç akıl etmez misiniz, sizler hiç düşünmez misiniz diyen bir Allah’a ve inanca sahip olacağız, diğer tarafta akıl etmeden ve düşünmeden hatalarımızı olmayan bir töre bühtanıyla örteceğiz.

Hepimiz de, bunu söyleyen kişi de çok iyi bilmektedir ki bizim geleneğimizde, töremizde böylesi bir garabet durum söz konusu olamaz, olmamıştır. Bu sebeple lütfen hiç kimse kendi düştüğü veya düşürüldüğü hatalı durumu Türk Töresidir diyerek bütün Türklere bühtanda bulunmasın.

Bizler Peygamberine bile “Bunu sen mi söylüyorsun, yoksa Allah mı emretti? Diye sorarak itiraz edebilen, Halife Ömer’i eğer yanlış yaparsan seni şu kılıçla düzeltiriz diye kılıcını kınından çıkararak uyaran, bu uyarıyı alınca ellerini açarak Allah’a şükreden ve kendisine kılıç çeken o kişiye teşekkür eden bir töreden geliyoruz. Yine Fatih Sultan Mehmet’in mahkemede kendi aleyhine karar veren kadıya teşekkür etmesi de bizim töremizin ne olduğunu ortaya koymaktadır.

Görülüyor ki bizim töremize göre; bir liderin biz senin yanlışında da yanındayız, senin yanlışlarını da biz ört bas ederiz söyleminde bulunanları, bu tavır içine girenleri uyarması ve bu gibi kişilere güvenmemesi gerekir.

Lafı uzatmadan bütün milletvekillerine sesleniyorum;

– Bu millet sizleri oralara doğru işler yapasınız, yanlışları düzeltesiniz ve hata yapan kim olursa olsun karşısında durasınız diye göndermiştir. Bir kişi uçurumdan atlayınca ardından sorgulamadan atlayasınız diye değil.

Bir insana, lidere bağlanmak, güvenmek iyi şeydir ama öncelikle o kişinin, o liderin bunu hak etmesi gerekir. Diyelim ki iyi bir liderin arkasından gidiyorsunuz bu sefer de onun yanlışlarında bile onu onaylamak, sorgusuz, sualsiz kabullenmek, susmak hem o kişiye hem de gittiğiniz yola ihanet olur.

Ötesinde bu şekilde davranmak sizin kişiliğinizden, inancınızdan, dürüstlüğünüzden taviz vermeniz ve sizi vekil tayin eden insanların vebalini üstlenmeniz anlamına gelir ki bunun hesabını veremezsiniz.

Geçici olan, ölümlü olan makam, mevki, parti ve kim olursa olsun Allah’ın yanında aciz konumda olan bir insan için hiç kimsenin kendisini Allah’tan etmesine değmez.

AHMET BERHAN YILMAZ

author avatar
Ahmet Berhan Yılmaz

İlgili Haberler

Dünyadan
09 Nisan 2024
Irak’ın Sahipsiz (Üçüncü) Unsuru; Türkmenler

Irak, farklı etnik ve mezhep gruplarından oluşan değişik oluşumların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Tipik Ortadoğu ülkesi olan Irak’ta yaşayan farklı etnik-mezheplere mensup olan her bir toplumun kaderi, arkasında olan farklı ülkelerin desteğine bağlıdır. Tipik Ortadoğu ülkesi demenin de anlamı budur. Örneğin, Iraklı Kürtlerin arkasında ABD ve bazı batılı ülkelerin desteği var, Iraklı  Şiilerin arkasında […]

Dünyadan
30 Mart 2024
Zararın Neresinden Dönersen Kârdır

2017 yılında Türkmen “stratejisinde” köklü bir değişim yapıldı. Yani, 1995 yılından 2017 yılına kadar olan süre içerisinde yapılanların tümü bir tarafa bırakılarak yeni bir döneme geçildi. Başka bir değişle, sil baştan başlamak oyunu misali Türkmen siyasi harekatındaki ortak akıl ve istişarenin egemen olduğu dönemin kapatıldığı bir dönem olarak Türkmen siyasi tarihine geçti. Değişen bu “strateji” […]

Nerden Tutarsan Elinde Kalır
Dünyadan
22 Mart 2024
Nerden Tutarsan Elinde Kalır

Ferhat Sengaw, beynini, kalemini, iradesini dış mihraklara kiralayan, onların maşası olup talimatları doğrultusunda Iraklı Türkmenlerin tarihine, varlığına ve geleceğine düşünür kisvesi altında medya aracılığıyla hakaret eden sünepe ve pespaye bir Iraklı Kürt yazarıdır. Yukarıda bahsi geçen sünepeye, Hasan Turan başkanlığındaki ITC imzalı verilen cevap “Iraklı oluşumların arasındaki kardeşliği bozmaya yönelik yalan içerikli açıklamaları kınıyor, mahkemeye […]

Genel
14 Mart 2024
Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler

TEHLİKENİN EŞİĞİNDE BİR FOTOĞRAF Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler Günümüzde sosyal medyanın ve çevrimiçi platformların popülaritesiyle birlikte selfie çekmek, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp adeta bir yaşam tarzı haline geldi. Ancak, bu popüler eğilim sadece güzellik ve özgüvenle dolu pozlarla sınırlı değil; aynı zamanda fiziki ve sanal olarak bir dizi tehlike […]