SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kartal Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Manşet

ÜLKÜCÜLER, HOCALARIN HOCASI YAMAN ARIKAN’I KAYBETTİ

Yayınlanma:
ABONE OL

Türkeş, küllükte üniversiteli gençlerle bir araya gelir, bir çay eşliğindeki sohbette Edebiyat fakültesi öğrencisi Yaman ile tanışır. Bir iki dakikalık sohbette Türkeş Yaman’a  “Sen yaman bir delikanlısın, görüşlerini, duygu ve düşüncelerini çok beğendim. Bize Türklük ve İslamiyet ile ilgili kitaplar lazım yazabilir misin? Der.  Bu soruyu emir kabul eden Yaman Arıkan; Türkeş’in emriyle önce Türklük Gurur ve Şuuru’u, sonra İslam Ahlak ve Fazileti’ni yazar.  Ülkü ocaklarında, MHP teşkilatlarında ve hemen her ülkücünün kütüphanesinde yer alan bu kitapların sahibi şimdi yok.    

Merhum Yaman Arıkan ile yaptığım röportaj   

Bu haftaki konuğumuz kendisini Türk milletine adamış, Türk ve İslam aşığı Dilbilimci yazar Yaman Arıkan.   

Aldığımız randevu üzerine arabaya binip, Hocamın evine gidiyoruz. Kapıda bizi karşılayan eşlerinin buyurun daveti ile salona geçip, oturduktan sonra çay ve börek eşliğinde başlıyoruz sohbete. 

Hocam bize önce kendinizi tanıtır mısınız Yaman Arıkan kim?   

Manisalı bir köy çocuğuyum. İlkokulu Salihli Gök Eyüp köyünde ortaokulu İstanbul Beyoğlu Ortaokulu’na, liseyi Kabataş Erkek Lisesi okudum. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Filoloji mezunuyum. Kütahya Simav’da hafızlık, İstanbul’da, Tophanede Arapça ve medrese dersleri aldım. 1971 yılında Uyanış yayın evini kurarak yayın telif ve tercüme olarak 30 kadar kitap yayınladım. Halen Yunus Emre ile ilgili bir külliye üzerinde çalışmaktayım.   

İlerleyen yaşı ve rahatsızlığına rağmen bizi büyük bir dikkat ve itina ile dinleyip, sorularımıza ilk günkü tazeliğinde cevap veren hocamıza imrenmemek ne mümkün.  

 Hocam 30 kadar kitap yayınladınız, şimdi yeniden Yunus diyorsunuz neden yine Yunus?   

Benim Yûnus’la tanışmam, dört-beş yaşlarımda oldu. Bizim çocukluk yıllarımızda şimdiki gibi yayın ve haberleşme vâsıtaları yoktu. Köy odalarında, düğün-dernek toplantılarında, akşam oturmalarında, millî kültürümüzün ileri gelen şahsiyetlerinden söz açarlar, bu sözler içinde Yunus’tan, mutlaka şiirler de okurlardı. Zaman zaman katıldığım bu sohbetlerde Yûnus’u duyar. Ben de Yunus olacağım derdim.  

 Beş yaşında iken Yunus hayranı mı oldunuz?  

Evet, ancak Yunus dediğiniz kişi sıradan bir kişi değil, Yunusun her bir sözü bir Kur’an ayetinin Türkçeye tercümesi, Allah’ın kelamının gönüllere girmesidir. Allah’ı ve kuran insanımıza bu kadar güzel ve bu kadar anlaşılır anlatan kim var?   

Yüzlerce yazar çizer vardır,  hocam?  

Bir Türkiyât-Türkoloji kurultayında, batılı bir Türkiyâtçı şöyle diyor: “Eğer Yûnus’un Türkçe’si günümüze kadar yaşatılabilseydi, bugün dünyâda konuşulan dillerin en güzeli Türkçe olacaktı”  Evden çıkıp, Bâyezid’deki sahaflar çarşısına gittim,  niyetim Yûnus’la ilgili birkaç kitap almak.  

Kaç kitap aldınız? Dediğimde çayından bir yudum alan Arıkan:   

Sahaflar çarşısında bir kitap yoktu. Sordum, soruşturdum, üzülerek bu büyük insanla ilgili ilk ciddî araştırma, vefatından 650 sene sonra, 1915’lerde yapılmış.   

İstanbul kütüphaneleri yazmalar yönünden bir hazine el değmemiş sayısız yazmalar mevcut. Ne var ki, onları gün ışığına çıkarma huşusunda esaslı bir çalışma ve araştırma da yoktu. Ben yunus yaşadığı şehirler başakta olmak üzere tüm kütüphaneleri gezdim, kütüphanelere girip el yazması eserleri okuyup, konu ile bilgisi olanlarla konuşarak Yunus’a ait bin civarında şiir buldum.  

Hocam şehir şehir gezdim el yazma eserleri okudum diyorsunuz, bu çalışma ne kadar sürdü?  

Bu külliyatın kırk yılda oluştu. Kırk yıl çünkü 700 sene önce 13. Yüz yılda yaşamış ve birkaç şiiri bulunan bir kişiyi araştırıyorsun. Üstelik hakkında basılmış doğru dürüst bir eser var. Diğerleri hep bu ABDULBAKİ GÖLPINARLI’dan alıntı.  

Hocam hepimizin az çok bildi Yunus Emre kimdir?  

Yunus Allah dostudur. Yunus Türk’tür, şiirleri de Türkçedir. Türkçeyi bu kadar güzel kullanan, Kuranın her ayetini sıradan bir insanın bile anlayacağı bir şekilde anlatan bir başka Yunus yok.  

Ne diyor yunus?  

Aşkın aldı benden beni, bana seni gerek seni  

Ben yanarım dün ü günü, bana seni gerek seni   

Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim  

Aşkın ile avunurum, bana seni gerek seni   

Aşkın aşıkları öldürür, aşk denizine daldırır 

Tecelli ile doldurur, bana seni gerek seni   

Aşkın şarabından içem, Mecnun olup dağa düşem  

Sensin dün ü gün endişem, bana seni gerek seni   

Sofilere sohbet gerek, Ahilere Ahret gerek  

Mecnunlara Leyli gerek, bana seni gerek seni  

Eğer beni öldüreler, külüm göke savuralar  

Toprağım anda çağıra, bana seni gerek seni  

Cennet Cennet dedikleri birkaç köşkle birkaç huri  

İsteyene ver sen anı, bana seni gerek seni   

Yunus’dürür benim adım, gün geçtikçe artar odum  

İki cihanda maksudum, bana seni gerek seni  

Zîrâ Cenâb-ı Hakk, Yûnus gibi bir Allah dostunu ve hakîkat sevdalısını Türk Milleti’ne vermiş, benim milletimin okumuşları, onunla ancak ölümünden 650 sene sonra ilgilenmeğe başlamış. O da yarım-yamalak   

Gelelim külliyeye, yunus Emre’yi anlatan40 yıllık çalışmanız şu an ne durumda bize biraz da ondan bahseder misiniz?  

Külliyenin adı Yunus Emre ve değişleri.  

Külliye; 7 ciltliktik bir eser. Her bir çildin içinde birkaç farklı bölüm toplam bin şiir ve değiş var. Her biri el yazması eserlerden derlenmiş Yunus’a atin bin şiir ve değiş ilk defa bu külliyede yer alacak.  

Teşekkürler hocan elinize, yüreğinize ve emeğinize sağlık   

Dileğimiz bu külliye basılır, Türk ve İslam âlemi yeniden yunus emre ile buluşur.  

MUSTAFA NAZIM TELLİ  

author avatar
Mustafa Telli

İlgili Haberler