Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri Kartal Meydanından yetkililere seslendi.
TÜKODER Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Av. Cihat Anıl YILMAZ tarafından okunan basın açıklamasında;
“Duyduk duymadık demeyin BU BİR SOYGUNDUR!
NİYE SOYGUN DİYORUZ?
Elektrik Üretim Anonim Şirketi %100 Kamu Şirketidir.
ÖZEL SEKTÖRE elektriğin kilovat saatini 31.86 kuruşa satıyor.
Özel Sektör; 31,86 kuruşa aldığı enerji bedelini,
1.KADEME MESKEN ABONESİNE 79,46 KURUŞA
2.KADEME MESKEN ABONESİNE 134 KURUŞA SATIYOR.
Mevcut enerji politikaları, halkın sırtından şirketlere kaynak aktarma aracına dönmüştür.
Dağıtım şirketleri, seyahat ve konaklama giderlerinden temsil-ağırlama giderlerine, personel yol giderlerinden büro harcamalarına kadar bütün kalemlerini yine biz tüketicilere ödetiyor.
2022’de şirketler harcadıkça biz daha çok zamlı elektrik faturası ödeyeceğiz.
Ekonomik krizin, enerji hakkımızın bir avuç şirketin karı için piyasalaştırılmasının, elektriğin toptan satış bedelinin üzerine eklenen şirket bedellerinin, kara kışta yaşanan elektrik kesintilerinin faturasını ne bir ayda eriyen ücretlerimizle ne de hayatlarımızla ödemek istemiyoruz.
Gittikçe yoksullaşan Tüketici, yapılan zamlar ile alım gücünün düşmesi nedeniyle açlığa mahkum edilmektedir. Son yıllarda ilk kez yılın ilk ayında açlık sınırı asgari ücreti yakalamıştır. Tüketicinin gücü tükendi, ZAMLARI GERİ ALIN
Zamlara oluşan tepki sonucu günlük beş kilovat yedi kilovat çıkarılmıştır. Üstelikte uygulama ayı Bir (1) Şubat olarak belirlenmiştir.
Soruyoruz!
Uygulama neden Bir (1) Ocak’tan başlatılmadı, ocak içinde günlük beş kilovat üzeri tüketicinin ödediği iki kilovat farkın tutarı kimin kasasına gitti; şirketlerin mi? Yoksa devletin mi? Yoksa fark, şirketlere tüketicilerden geri ödemesiz kredi olarak mı sağlanmış oldu?
Yedi kilovat uygulaması Bir Ocak itibariyle başlatılarak, iki kilovatlık fark faturalardan mahsup yapılmalıdır. Açlık sınırında yaşayan tüketicinin parası şirketlere kâr kalamaz.
Özelleştirmeler, tüketime dayalı ekonomi politikaları, yanlış enerji politikaları ve plansızlığın ülkemizi getirdiği nokta ortadadır. Önümüzdeki dönemlerde elektrik, doğalgaz ve akaryakıta yapılan zamlar diğer temel ihtiyaçlarımız olan bir çok ürünün fiyatlarına artış olarak yansımaya başlamıştır. Artarak devam edecek, yaşanan krizin daha da derinleşmesine neden olacak; yoksul ve aç sayısı artacaktır.
Elektrik, doğalgaz, telefon, internet faturalarına yapılan zamlar geri alınmalı; yoksulluk sınırının altında geliri olan ya da hiç geliri olmayan her hane için doğalgaz, su, elektrik, telefon-internet hizmeti ücretsiz olmalıdır.
Başta KDV olmak üzere, konutlarda faturaları kabartan vergi ve kesinti kalemleri kaldırılmalıdır.
Açlık sınırın çok altında yaşam mücadelesi veren emeklilere, tek asgari ücretli çalışanlara insani elektrik miktarı ücretsiz verilmelidir.
Emekli maaşları, asgari ücret yeniden gözde geçirilerek güncellenmelidir.
O nedenle verilecek mücadele sadece bu zamların geri alınmasının mücadelesi değil;
KAMUYA AİT OLANIN KAMUYA TEKRAR İADE EDİLMESİNİN MÜCADELESİDİR.
DAĞITIM ŞİRKETLERİNE VERME HALKA VER
İYİ YÖNETİLEMEYEN EKONOMİ NEDENİYLE OLUŞAN EKONOMİK KRİZİN, YÜKSELEN DÖVİZ KURLARININ SORUMLUSU TÜKETİCİ DEĞİLDİR, ÖYLE İSE NEDEN FATURASINI BEN ÖDEYEYİM
BİLİNMELİDİR Kİ, HAKSIZLIKLARA KARŞI DİLSİZ ŞEYTAN OLMAYACAĞIZ, HAKSIZLARA KARŞI, İNSANCA YAŞAMAK İÇİN MÜCADELEMEZİ SÜRDÜRECEĞİZ.
YAŞASIN TÜKODER!
YAŞASIN TÜKETİCİNİN ÖRGÜTLÜ MÜCADELESİ!
İlgili Haberler
Kerkük’ün Türk kimliği değiştiriliyor!
Kartal Belediyesi kreşlerinde “Yes To Science” bilimsel eğitim projesi uygulanıyor
AYGAD Basının Problemlerini Gündeme Getirdi
Kayıt Dışı Korsan Çalışan Elektrikçilere Dikkat Edin
Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) Montaj Başvuruları Erişime Açıldı!
Kripto para Bitcoin haftaya yeni rekorlarla başladı