TÜKODER Tüketiciyi Koruma Derneği Bağcılar Şubesi tarafından yapılan açıklamada;
“2021 yılı sonlarına doğru başlayan zam furyası, yılbaşında yapılan fahiş zamlar ile tavan yaparak tüketicinin belini bükmüştür.
Özellikle tüketicinin temel ihtiyacı olan elektriğe son yılların en yüksek zammı yapılmış, akaryakıt, gıda ürünleri, doğalgaz zamları da fahiş zamlar listesine girmiştir.
Son bir yıl içinde, elektriğe yüzde 158, akaryakıta yüzde 185, gıdalarda ise yüzde 200 oranında zam yapılmıştır. TÜİK’in belirlediği yıllık enflasyon ve yeniden değerleme oranı yüzde 36 olduğu halde TÜFE’nin 6 katına ulaşan, tüketicinin yaşam kalitesini düşüren, alım gücünü yok eden bu zamları kabul etmek mümkün değildir.
Elektrik, doğalgaz, akaryakıta yapılan zamlar, tüketicinin tükettiği tüm mal ve hizmetlere yansımaktadır.
EPDK elektrik fiyat tarifesini düzenlerken, tüketiciyi korumamıştır. Fakat elektrik şirketlerine olağan dışı imtiyazlar vermiş, onların kârını olağan üstü yükseltmiştir. Tüketicinin aleyhine olacak şekilde fahiş zam uygulaması ile Anayasayı ihlal etmiştir.
Anayasanın 172.maddesinde düzenlenen “Devletin Tüketicileri Koruma” ödevini, 167.maddesinde düzenlenen “Devletin Piyasaları Denetleme” ödevini görmezden gelmiştir.
Yine devletin niteliklerinin belirtildiği bir diğer anayasal hüküm olan ve 2. Maddesinde ifadesini bulan sosyal hukuk devleti ilkesi, açıkça çiğnenmiştir.
Keza 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun, tüketiciyi koruyan tüm hükümleri, yok sayılmıştır.
Demokratik tüm dünya devletlerinde uygulama alanı bulan Evrensel Tüketici Hakları Beyannamesi dahi dikkate alınmamıştır.
Devlet ve kamu kurumları, kamu hizmetlerini, maksimum kâr elde etmek amacıyla değil fakat en uygun ve en ekonomik şekilde tüketiciye sunmakla yükümlüdür. Bu yükümlülük, kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi sırasında devletin birincil ödevidir.
Artık mızrak çuvala sığmıyor. Ülke gerçeğinden uzak, özelleştirme yanlısı enerji politikaları iflas etmiştir.
Elektrikte uygulanan kademeli tarife, kademeli soyguna dönüşmüştür. Bir Ocak itibariyle günlük en düşük tüketim sınırı 5 KiloWattsaat, bir Şubat itibariyle 7 KiloWattsaat, bir Mart itibariyle ise 8 KiloWattsaat’a çıkarılmıştır.
Soruyoruz! Ocak ayında ödediğimiz 2 KiloWattsaat fark ile Şubat ayı için ödeyeceğimiz 1 KiloWattsaat fark ücretleri, kimin kasasına girmiştir. Doğru uygulama günlük 8 KiloWattsaat ise neden yılbaşından itibaren uygulanmamıştır. Bu uygulamanın başlama tarihi neden yılbaşı yapılarak, faturalardan mahsuplaşma yapılmamıştır. İki ayda kimler ne kadar zenginleşmiştir?
Mevcut enerji politikaları, halkın sırtından şirketlere kaynak aktarma aracına dönüşerek, bir tür sermaye transferi oluşmuştur. Tüketiciler, enerji şirketlerine sermaye transfer etmek için kullanılamaz.
Tüketicinin korunmadığı hatta korunmak istenmediği bu dönemde tüketici, sadece yaşamak için direnmek zorunda bırakılmıştır. Bu kış günü bizleri bu meydanda buluşturan, işte bu dirençtir. Artık mücadele etmekten ve direnmekten başka bir yol kalmamıştır. Ya evlerimize, işyerlerimize gelen fahiş faturaları kabul edip soğukta karanlıkta yaşamaya alışacağız ya da bir avuç şirketin kasaları dolsun diye halka ödetilmek istenen bu faturayı yırtıp atacağız!
Biz artık haksız fatura ödemek istemiyoruz. Bu zamların geri alınmasını istiyoruz.
Biz insanca yaşamak istiyoruz. İstanbul’un ve Türkiye’nin dört bir yanında sokaklara çıkan binlercemiz aynı sözü söylüyoruz. ZAMLAR GERİ ALINSIN!
Özelleştirmeler, tüketime dayalı ekonomi politikaları, yanlış enerji politikaları ve plansızlığın ülkemizi getirdiği yer bellidir. Önümüzdeki dönemlerde elektrik, doğalgaz ve akaryakıta yapılan zamlar, diğer temel ihtiyaçlarımız olan birçok ürünün fiyatlarına da artış olarak yansımaya başlamıştır. Korkarız ki, bu artış büyüyerek devam edecek, yaşanan krizin daha da derinleşmesine neden olacak, yoksul ve aç sayısı her geçen gün katlanarak artacaktır.
Artık bu kötü gidişe DUR diyoruz.
Tüketiciyi açlığa ve sefalete iten, yokluğa ve yoksulluğa götüren bu ZAMLARIN GERİ ALINMASINI istiyoruz.
Ülkemiz kaynaklarının, biz tüketiciler lehine kullanılmasını istiyoruz.
Bir avuç zengini daha da zengin eden bu haksız uygulamalardan dönülmesini istiyoruz.
Bu nedenle ücretlerin, maaşların, derhal ve yeniden güncellenmesini istiyoruz.
Elektrik, doğalgaz, telefon, internet faturalarına yapılan zamların geri alınmasını istiyoruz.
Yoksulluk sınırının altında geliri olan ya da hiç geliri olmayan hane halkı için doğalgaz, su, elektrik, telefon-internet hizmetinin ücretsiz olmasını istiyoruz.
Tüketiciye değer verilmesini, yaşam kalitesinin yükseltilmesini istiyoruz.
Tüketici alım gücünün insani düzeye getirilmesini istiyoruz.
ÖZETLE ARTIK TÜKETİCİYE İNSAN MUAMELESİ YAPILMASINI İSTİYORUZ.
SAVAŞA HAYIR
Ülkemiz zamlarla yangın yerine çevrilmişken, hemen yanı başımızda beliren savaş, bu yangına körük olacaktır.
Emperyalist güçlerin, halkları daha çok sömürebilmesi için ürettiği tüm savaşlar, ülkemizde ve dünyada, tüketicinin uzun uğraşlar sonucu sağladığı ekonomik ve demokratik kazanımlarını hızla yok etmektedir.
Hangi adla olursa olsun savaş, çıktığı her coğrafyada halklar için açlık ve yoksulluktur. Yokluk ve yoksunluktur.
Emperyal çıkarları için dünyayı ateşe atan militer güçler, barışın düşmanıdır, kardeşliğin düşmanıdır, halkların düşmanıdır.
Yine ve yeniden, tüm halkların, masum insanların, özetle tüm tüketicilerin, açlığa sefalete, ölüme sürükleneceği bir savaşla karşı karsıyayız. Oysa silahlanmaya harcanan bir yıllık bütçe ile dünyanın açlık ve yoksulluk sorunu ortadan kalkmaktadır.
Bizler barışın değerini çok iyi bilenleriz.
Haksız ve emperyalist işgale başkaldıranlarız.
Bu nedenle insana ve insanlığa düşman tüm savaşları, reddediyoruz.
SAVAŞA HAYIR DİYORUZ.
Daha şimdiden döviz kurları ve akaryakıt fiyatları yükselmeye başladı.
Yeni zamlarla karşılaşmamak için SAVAŞA HAYIR diyoruz.
Daha fazla yoksullaşmamak için SAVAŞA HAYIR diyoruz.
Kaynakları hakça ve adaletle kullanmak için SAVAŞA HAYIR diyoruz.
Bilinmelidir ki;
Haksızlığa karşı dilsiz şeytan olmayacağız,
Haksızlara boyun eğmeyeceğiz,
İnsanca yaşamak ülküsünden vazgeçmeyeceğiz,
İnatla ve dirençle mücadelemizi sürdüreceğiz.
Yaşasın Tükoder!
Yaşasın tüketicinin örgütlü mücadelesi!
İlgili Haberler
Saddam Gerçekten Bir Devlet Adamı Mıydı?
Maltepe’de Cumhuriyet’in 101’inci yılı coşkuyla kutlandı
Cumhuriyet’in 101. Yıl Dönümü Kartal’da Bengü konseriyle Coşkuyla Kutlandı
Kartal Belediyesi’nde Grev Pankartı Asıldı Grev Resmen Başladı
Tuzla’da Cumhuriyet Bayramı kutlamaları coşkuyla gerçekleştirildi
Kayıp Etmeye Mahkûm Olan Tutarsız Türkmen Politikası