Memur Sen İstanbul İl Başkanı Talat YAVUZ yaptığı açıklamada; “Cihat Yaycı Paşa’nın sistematik hale getirerek dikkatimize sunduğu, “fetömetre” çalışmasını, MEB’in eğitim seminerlerine almasını, kariyer basamakları ile ilgili derslere dahil etmesini ısrarla tavsiye ediyorum. Sınavlar üzerinden yapılan ihaneti somut hali ile görmenin en kestirme yolu fetömetreye bakmaktır.
Altı yıl önce Yenikapı’da, üç gün önce de Saraçhane’deydik. Hain darbe ve işgal girişiminin altıncı yılında, meydanlardan ekranlara kadar yaşananları iyi anlamamız ve doğru değerlendirmemiz gerekiyor. FETÖ ile mücadelenin bundan sonraki seyrini yapacağımız isabetli değerlendirmeler belirleyecektir.
Cuma günü Saraçhane’de toplanan on binler, altı yıl önce, acıların henüz taze ve milletimizin burnundan soluduğu bir ortamda toplanan milyonlar kadar önemliydi. Daha da önemlisi Saraçhane meydanını dolduran insanların, ilk günkü bilinç ve duyarlılıkta olması, şehitlerine, vatanına ve verilen mücadeleye sahip çıkması çok anlamlıydı.
Meydanın mesajı netti, biz buradayız ve mücadeleye devam ediyoruz. Meydan her hali ile sayımız kadar bilincimiz de önemli, ihtiyaç olursa yine çıkar, milletçe aynı görevi yine yerine getiririz diyordu. Bu yüzden meydanları kıyaslayarak yeniden umutlananların hevesleri kursaklarında kalacaktır.
Milletimiz ve milleti ile kaynaşmış sivil toplum kuruluşları olarak takibimizi, denetimimizi, baskımızı artırarak devam ettirmemiz gerekiyor. Yetkililere her fırsatta FETÖ ile mücadeleyi sormalıyız, hatırlatmalıyız. “Şaibeli geçmişime rağmen nasıl olsa bu dönemi atlattım, önümüzde seçim var, ne olur ne olmaz kendimi ortaya çekeyim, sağlama alayım.” diye iş tutanları görmeliyiz.
Eğitimciler olarak aklımızdan hiç çıkarmamamız gereken bir gerçeğimiz var: FETÖ eğitim üzerinden örgütlendi, insan ve para kaynağını buradan oluşturdu. Eğitim sistemimizin açıklarından yararlandı. Sınava dayalı eğitim sistemi işlerini kolaylaştırdı. Sınavları hazırlayan kurumlara yerleştiler. Sanılanın aksine soruları çalmadılar, soruları sattılar, çünkü sınavları onlar yapıyordu. Okullar değil dershaneler, ders kitapları değil test kitapları kıymet gördü. Öğretmen kılığına soktukları militanları, bütün gruplarının başı, sözde imamı oldu.
Son dört yıldır şu soruların cevabını arıyoruz: Eğitim sistemini ne kadar dönüştürdük? Eskinin alışkanlığı test kitaplarını bugün neden bakanlığımız basıyor ve dağıtıyor? FETÖ ile mücadele eden ekip neden tasfiye edildi? Müfredat tartışması neden bir anda bıçak gibi kesildi? Nasıl bir nesil yetiştiriyoruz? İmam Hatipler neden gündemin arka sıralarına düştü? Okul öncesi ile ilgili mantığımız, içeriğimiz nedir? Dünya hızla değişip dönüşürken bizim eğitime bakışımız nasıldır, eğitim felsefemiz nedir? Bu konuları kendimize ne kadar dert ediniyoruz? Bugün tercih edilen eğitim bürokrasisi bu mücadeleyi vermeye ne kadar uygundur? Bakanlığımızın gündemine bakarak ne kadar rahat olabiliriz?
Meydanların kalabalık, coşkulu ve heyecanlı olması kadar, yukarıdaki sorulara vereceğimiz cevaplar da önemlidir. Cihat Yaycı Paşa’nın sistematik hale getirerek dikkatimize sunduğu, “fetömetre” çalışmasını, MEB’in eğitim seminerlerine almasını, kariyer basamakları ile ilgili derslere dahil etmesini ısrarla tavsiye ediyorum. Sınavlar üzerinden yapılan ihaneti somut hali ile görmenin en kestirme yolu fetömetreye bakmaktır.
Unutmayalım, bir gecede 252 insanımızı şehit edenler, millet iradesine kastedenler, ülkemizi kardeş kavgasına sürüklemek isteyenler, o gece sınırları boşaltıp işgali kolaylaştırmayı amaçlayanlar, kısaca ihanetin zirvesine çıkanlar ilk adımı eğitimden, bizim mücadele alanımızdan attılar. Bu yüzden sormaya ve cevap aramaya devam edeceğiz. Meydanlar görevini yaptı, şimdi asıl görev bizlerde, unutmayalım.
İlgili Haberler
Başkan Yüksel, Kartal’da o bölgeyi akıllı bir kent yapmayı planlıyoruz
Kerkük’ün Türk kimliği değiştiriliyor!
AYGAD Basının Problemlerini Gündeme Getirdi
Kayıt Dışı Korsan Çalışan Elektrikçilere Dikkat Edin
Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) Montaj Başvuruları Erişime Açıldı!
Kripto para Bitcoin haftaya yeni rekorlarla başladı