Konuyla alakalı yine, Kerkük doğumlu Irak Türkmen Cephesi’nin Kurucu Üyesi ve 2006-2010 ITC Dış İlişkiler koordinatörü 2010-2019 ITC Türkiye Temsilcisi görevini üstlenen Irak Siyasi Partiler Kanununa göre ITC’nin resmî kurucu üyelerinden Dr. Hicran Kazancı’nın kaleme aldığı dikkat çeken yazısına yer vereceğiz.
Kazancı, “Barzani’nin meşum referandumunun ardından, Merkezi Irak Hükümetine ait ordu ve Haşt-ül-Şabi güçleri 16 Ekim 2017 tarihinde Kerkük’ün güvenliğini ve idari düzenini yeniden tesis etmek için kenti kontrolü altına aldı. Böylece, Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ile Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB)’nin 14 yıl boyunca Kerkük üzerindeki tek taraflı egemenliği sona erdi. Söz konusu gelişme, Kerkük’teki Türkmenlerin mevcudiyeti ve geleceği noktasında büyük bir fırsatı da beraberinde getirdi. Ancak, 1995 yılında kurulan ve Irak Türkmenlerinin yegâne milli temsilcisi olan kurumun başkanı ve yardımcısı, Türkmen toplumunun yakaladığı tarihi ve milli fırsatı, şahsi ve münferit menfaatleri için kullanma yönündeki şeytani işbirliklerini devreye soktular.
Bu yapı, bir taraftan kurumun felsefesini benimseyen, kurumun sapmasına izin vermeyen, “ne olursan ol paran varsa sen de gel” mantığını reddedip milli değerlere sahip olan yöneticileri FETÖ usulü kumpaslarla değişiklik adı altında başkan ve yardımcısının imzalarıyla uzaklaştırdılar. Diğer taraftan, 12 Mayıs 2018 tarihinde yapılacak parlamento seçiminde milletvekilliği kazanmak için İran ile flört etmeye başladılar. Bu bağlamda, Kerkük’e bağlı Tazehurmato ilçesinde bulunan bir çiftlikte İran yetkilileri ile başkan görüştü. Türkiye’deki çevreleri Türkmenlerin tek lideri olduğuna inandırmak amacıyla Başkan, İranlılardan oluşturacağı seçim listesindeki en yüksek oyu almayı istedi. Seçimde başkan ve yardımcısının kazanmasının sağlanmasının yanı sıra İran’ın desteklediği siyasi kuruluşta yer alan iki Türkmen’in listeye alınması üzerinde anlaşıldı. İran yetkilileriyle seçim listesi konusunda anlaşan başkan ve yardımcısı, konu ile ilgili Türkiye’deki Türkmen çevrelerini, Türkmenler ilk defa Şii-Sünni ayrımı yapmadan milli kimlik üzerinde birleştiler edebiyatı ile ikna etti/kandırdı.
12 Mayıs 2018 tarihinde, Irak’ta gerçekleşen parlamento seçimi sonuçlandı, Kerkük’teki Türkmenlerin sunduğu listede yer alan üç kişi kazandı: Başkan ile İran’ın desteklediği iki aday. Yani, Çaldıran Muharebesinin gerçekleştiği tarihten itibaren ilk kez 2018’de Irak merkezli Türkmeneli coğrafyası üzerindeki Türk etkisi İran lehine kırılmış ve Kerkük üzerindeki inisiyatif, liyakatsiz, kifayetsiz, muhteris başkan ve yardımcısının münferit emellerinden dolayı İran’a geçmiştir.
Öküz öldü ortaklık bozuldu, seçimde başkan kazandırıldı yardımcısı kazandırılmayınca, birbirlerine yönelik çelme takmalara hız verdiler. 28 Mayıs 2021 tarihinde, yardımcı başkan oldu. Yeni başkan, inceden inceye kendisine bağlı olan kişileri yerleştirmeye başladı ve 23 Mart 2022 tarihinde, Türkmen siyasi hareketinin bugüne dek görmediği etik kurallara aykırı, en rezalet kurultayı, İhvancı ve onun ilkesizlikte kural tanımaz menfaatperest ağabeysinin işbirliğiyle gerçekleştirildi. Yaptıkları ilk iş, Türkmenlerin bağrından çıkan kurumun kuruluş felsefesini yok ederek kurumda yapısal dönüşüm gerçekleştirmek oldu. Kurumun en üst organı olan yürütme kurulunun yerine, Marksist-Leninist komünist partilerinde bulunan ancak Müslüman Kardeşler Harekatındaki üst kurul olan Meclis-ül-Şura’yı çağrıştıran 13 kişilik Mektep-ül-Siyasi kurulunu kurdu.
Bugüne kadar yedi toplantı yapıp bir tek karar almayan Mektep-ül-Siyasi’nin gerçek/paralel siyasi büroyu perdelemek için kullanılan vitrin olduğu anlaşıldı. Gerçek siyasi büro, aşırı kökten dinci ve koyu İhvancı görüşe sahip olan sekiz kişinden oluşuyor ve her cuma günü öğleden sonra Kerkük’teki Begler/Beyler mahallesinde bulunan evde toplanarak kurum ile ilgili kararlar alıyorlar.
Birçok siyasi kriz geçiren Iraklı Türkmenler, krizlere idmanlı bir toplumdur. Krizlerde hangi refleksi verebileceğini çok iyi bilen, çıkış sürecini yönetebilen, oradan da bir çıkış stratejisi bulabilen kadroya sahiptir Türkmen toplumu. Dolayısıyla Türkmenler hakkında olumsuzluklar adına aklınıza gelen ne varsa yapan çakma milliyetçi usta ile kripto İhvancı çırağı ve onların aveneleri, tarihin çöplüğüne gömme konusunda Türkmen milleti ilk fırsatta harekete geçecektir.
Dr. Hicran Kazancı
İlgili Haberler
Başkan Yüksel, Kartal’da o bölgeyi akıllı bir kent yapmayı planlıyoruz
Kartal Belediyesi kreşlerinde “Yes To Science” bilimsel eğitim projesi uygulanıyor
AYGAD Basının Problemlerini Gündeme Getirdi
Kayıt Dışı Korsan Çalışan Elektrikçilere Dikkat Edin
Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) Montaj Başvuruları Erişime Açıldı!
Kripto para Bitcoin haftaya yeni rekorlarla başladı