SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

İSRAİL ÇEŞİTLEMELERİ

Yayınlanma:
ABONE OL
İSRAİL ÇEŞİTLEMELERİ

Sayın Başbakanımız “İsrail en iyi dostunu kaybediyor” dediği zaman, İsrail ile “dost” hatta “en iyi dost” kelimelerini aynı cümlede kullandığı için kahroluyoruz.

Ülkemizin Ordusunun İsrail ile tatbikat yapacak olduğunu duyunca ve bunu düşündükçe tüylerimiz diken diken oluyor.

Milletvekillerimizin TBMM’de utanmadan, sıkılmadan birbiriyle yumruklaşırken uyum içersinde “İsrail Dostluk Grubu” kurduklarını ve Mecliste 247’si Ak Partili, 52’si MHP’li olmak üzere 307 milletvekilinin İsrail dostu olduğunu öğrendiğimizde de binlerce kere kahrolmuştuk.

11 Mayıs 2010 tarihinde Filistinlilerin bütün yalvarmalarına rağmen İsrail’in Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’ne (OECD) üyeliğini veto hakkımız varken bunu yapmadığımızda da çok yaralanmıştık ve İsrail ekonomisinin uluslar arası meşruiyetini, güvenilirliğini yükselten bu gelişme İsrail tarafından tarihi başarı olarak ilan edilmişti.

Şimdi soruyorum hem de gayet samimi ve yürekten soruyorum. Mavi Marmara’da gelişen o gaddarca saldırı olmasaydı, dokuz şehit ve onlarca yaralı vermeseydik İsrail hala birlikte askeri tatbikat yapabileceğimiz kadar dost bir ülke miydi?

Mavi Marmara olayı oluncaya kadar neredeydi aklımız?

Bu İsrail daha bir yıl önce 1500’e yakın Filistinliyi fosfor bombalarıyla, topuyla, tüfeğiyle katletmemiş miydi?

Bu İsrail değil mi on yıllardır bölgesinde yaşayanlara zulmeden ve insanları canından, evinden, ocağından eden ve yıllardır uyguladığı ablukayla insanları açlığa, perişanlığa mahkûm eden.

İsrail’in yıllardır süren bu zalimliğine karşın milletvekillerimizin 2008 yılında dostluk grubu kurması hangi akla, vicdana, Müslümanlığa, insanlığa ve de hangi Türklüğe sığar. Bunun izahı var mıdır?

Bu İsrail’le askeri tatbikat yapmak, milyar dolarlık anlaşmalar imzalamak, savunma sanayimizin en can alıcı işlerini onlara ihale etmek onları cesaretlendirmek ve zalimliğine zalimlik katmak değil midir?

Nedir bu yani ortalıklarda bağıracağız, alttan alttan ilişkilerimizi mi sürdüreceğiz? Bu nasıl bir anlayış, nasıl bir insanlık ve nasıl bir yönetim şeklidir.

Bizler hala tanklarımızla ilgi anlaşmaların sürdürülmesinden, insansız uçakların İsrail’den alınacak olmasından ve hala İsrail’le yapılan bir sürü ihalenin, anlaşmanın devam etmesinden rahatsız oluyoruz.

Biz ne dersek diyelim; İsrail Başbakanı Netanyahu hiç umursamaksızın biz yaptığımızla gurur duyuyoruz ve gerekirse yine yaparız diyor.

Her şey aşikâr ortadadır ve duam odur ki yüce Allah göz göre göre zalimlerle dostluk rüzgârları estirenleri, dışarıda başka içeride başka davrananları birer birer farş edecektir ve nitekim ediyor da.

Bir hadis-i şerif ile yazımızın ikinci kısmına geçelim; “Ahir zamanda dünya menfaati için dini alet eden riyakârlar çıkar. Sözleri baldan tatlıdır. Bunlar kuzu postuna bürünmüş birer kurttur.” (Tirmizî)

 

BU NEYİN ZAFERİ

Vuran İsrail ölenler biz, onca şehit, onlarca yaralı var.

Gemilere saldıran, el koyan İsrail, insanlarımızı esir alan, kaçıran, hapishanelerde bekleten ve işkence eden İsrail.

Gemide şehit edilen 9 Türk’ten altısını öldüren askere cesaret madalyası takılacağını açıklayan İsrail.

Kısaca saldıran, vuran, kıran, öldüren ve istediğini elde eden İsrail, ama gelin görün ki zafer nidalarını atan bizleriz.

Bizim gönül tellerimize dokunarak konuşan başbakanımızın karşısında bize sanki de savaş açmış bir ülkenin başbakanı olarak yaptığımızın arkasındayım diyerek yapılan insanlık dışı saldırıyla gurur duyan İsrail Başbakanı.

İsrail değil özür dilemek, yaptık yine yaparız söylemleriyle bize kafa tutuyor ve İsrail Dışişleri Bakanı Lieberman ülkemize daha bugün hakaret ediyor yani baskı hiçbir işe yaramamış hatta İsrail iyice azmış.

Bizim ülkemiz sadece askeri tatbikatı ve futbol maçını iptal etmiş ki Yunanistan dâhil birçok ülke aynı şeyi yapmış. Hele hele Nikaragua bizden çok daha sert bir tavır takınmış ve İsrail’le bütün diplomatik ilişkilerini resmen kesmiş.

Biz ne yapıyoruz; insansız uçaklar, tankların modernizasyonu, askeri anlaşmalar için İsrail ile hala aynı masadayız, aynı saflardayız.

Böyle düşmanlığa can feda ve böyle düşmanlık dostlar başına.  

İsrail’de herhalde şu şarkı dillerdedir.

Sen beni sevsen ne olur, sevmesen ne olur.

Dünya benim emrimde, gerisi boştur.

Buyurun bakın; hala Avrupa, ABD küsmesin ve bize karşı hoşgörülü olsun diye çabalayan herkese Allah ne diyor; “Sen onların dinine, inançlarına tabi olmadıkça, uymadıkça ne Yahudiler ne de Hıristiyanlar asla senden razı olmazlar ve kabullenmezler.” (Bakara – 120)

Ahmet Berhan YILMAZ

author avatar
Ahmet Berhan Yılmaz

İlgili Haberler

Dünyadan
09 Nisan 2024
Irak’ın Sahipsiz (Üçüncü) Unsuru; Türkmenler

Irak, farklı etnik ve mezhep gruplarından oluşan değişik oluşumların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Tipik Ortadoğu ülkesi olan Irak’ta yaşayan farklı etnik-mezheplere mensup olan her bir toplumun kaderi, arkasında olan farklı ülkelerin desteğine bağlıdır. Tipik Ortadoğu ülkesi demenin de anlamı budur. Örneğin, Iraklı Kürtlerin arkasında ABD ve bazı batılı ülkelerin desteği var, Iraklı  Şiilerin arkasında […]

Dünyadan
30 Mart 2024
Zararın Neresinden Dönersen Kârdır

2017 yılında Türkmen “stratejisinde” köklü bir değişim yapıldı. Yani, 1995 yılından 2017 yılına kadar olan süre içerisinde yapılanların tümü bir tarafa bırakılarak yeni bir döneme geçildi. Başka bir değişle, sil baştan başlamak oyunu misali Türkmen siyasi harekatındaki ortak akıl ve istişarenin egemen olduğu dönemin kapatıldığı bir dönem olarak Türkmen siyasi tarihine geçti. Değişen bu “strateji” […]

Nerden Tutarsan Elinde Kalır
Dünyadan
22 Mart 2024
Nerden Tutarsan Elinde Kalır

Ferhat Sengaw, beynini, kalemini, iradesini dış mihraklara kiralayan, onların maşası olup talimatları doğrultusunda Iraklı Türkmenlerin tarihine, varlığına ve geleceğine düşünür kisvesi altında medya aracılığıyla hakaret eden sünepe ve pespaye bir Iraklı Kürt yazarıdır. Yukarıda bahsi geçen sünepeye, Hasan Turan başkanlığındaki ITC imzalı verilen cevap “Iraklı oluşumların arasındaki kardeşliği bozmaya yönelik yalan içerikli açıklamaları kınıyor, mahkemeye […]

Genel
14 Mart 2024
Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler

TEHLİKENİN EŞİĞİNDE BİR FOTOĞRAF Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler Günümüzde sosyal medyanın ve çevrimiçi platformların popülaritesiyle birlikte selfie çekmek, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp adeta bir yaşam tarzı haline geldi. Ancak, bu popüler eğilim sadece güzellik ve özgüvenle dolu pozlarla sınırlı değil; aynı zamanda fiziki ve sanal olarak bir dizi tehlike […]