SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kartal Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Manşet

Yavuz, Seçim sonrasının eğitim gündemi nasıl olacak?

Yayınlanma:
ABONE OL

Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat YAVUZ konuyla alakalı yaptığı açıklama da;

“Ülkemiz yeni bir seçime hazırlanıyor. Sonucu ne olursa olsun, seçim sonrası her alanda önemli değişikliklerin olacağı çok açık. Bu gerçek, kaybedenler için de kazananlar için de geçerli. Neredeyse son üç yılı, bir hafta sonra seçim olacakmış gibi siyasi tartışmaları izleyerek geçirdik. Fikirlerin, projelerin, politikaların yarıştığı, yarışması gerektiği böylesi dönemler aslında ülkeler adına verimli dönemler olmalıdır.

Eğitim, bütün partilerin yönetmek istediği, geleceği şekillendirmek adına önem verdikleri bir alan olmasına rağmen, seçim süreçlerindeki eğitim tartışmaları çok da verimli tartışmalar olmuyor ne yazık ki. İçerikten uzak ideolojik kavgalar eğitime bir katkı sunmuyor.

Partilerin seçim beyannamelerinin eğitim başlığına baktığımızda ise içerikten ziyade seçmen beklentisini karşılayacak metinlerle karşılaşıyoruz. Hal böyle olunca seçim sonrasının eğitim gündemini, mevcut durumu analiz ederek değerlendirmek ve mesleki donanımla gelecek dönemlere ışık tutmak gerekir.

Ülkemizde son çeyrek asırlık döneme bakacak olursak 28 Şubat’ın hem insan kaynağı hem de sistem üzerindeki ağır hasarı, ardından FETÖ’nün dershaneleri, özel okulları ve sınavlar üzerinden verdiği zararlar ve son beş yıl içinde yaşanan kafa karışıklığı olarak özetleyebiliriz.

Zaten başlangıçta toplum mühendisliğinin en önemli aracı olarak kurgulanan eğitim sistemimizi, son yirmi beş yılın ardından, ülkemizin yeni vizyonuna uygun hale getirmek için yeniden yola koyulma vakti gelmiştir.

Batı karşısında ezik kalmış, aşağılık kompleksine kapılmış, özgüvenini kaybetmiş, batılılar gibi olma yolunda tarihine, değerlerine, alfabesine, dinine diyanetine sırtını dönmüş durumdayken tasarlanan eğitim sisteminin, dünyaya meydan okuyan bir ülkeyi taşıyacak bir ufku, felsefesi ve içeriği yoktur ve olamamıştır.

Eğitimde bazen andımız, bazen karma eğitim, bazen yılbaşı kutlaması bazen de imam hatip okulları tartışması olarak gün yüzüne çıkan tartışma tam da bu tezattan kaynaklanıyor. Çözüme buradan başlamak gerekiyor.

Eğitimde son dönem problemimiz, ülkemizin yeni vizyonuna uygun atılan her adıma, durdukları yer itibari ile zaten karşı çıkanlarla değil; böylesine kritik bir dönemde aldığı sorumluluğun farkına bile varmayarak, eğitimi eski anlayışla ve eski anlayıştaki insan kaynağı ile yönetmeye kalkanlarla olmuştur. Bu sefer bu yaman çelişki değişmeli, eğitimi yönetecek kadro, geçmişte izi olanlardan değil, geleceğe dair hayalleri olanlardan seçilmelidir.

Biz ülkemizin aldığı mesafeye, ortaya koyduğu vizyona, insanlığın geleceğini tehdit eden sapkınlıklara ve inanç bunalımlarına bakarak, eğitimin bireyi maddi ve manevi boyutuyla ele alan ve geliştiren, insanın doğasına uygun tasarlanması gerektiğini ifade ediyoruz.

Bu eğitim yaklaşımı, bugün sadece ülkemizin değil insanlığın ihtiyaç duyduğu bir eğitim yaklaşımıdır. Artık geçmişin köhne, taklitçi ve müstemleke ülkelerine reva görülen eğitim yaklaşımlarını bir kenara bırakmalıyız, çok zaman kaybettik.

Milletinin değerlerini özümsemiş, farklı inanç ve fikirlere saygı duyan, dünyaya açık, farklı diller ve teknoloji ile arası iyi, tarihi ile gurur duyan ve üreten bireyler ülkemizi yarınlara taşıyacaktır. Eğitimi, derdi yüzüne yansımış gerçek eğitimcilerin yönettiğinde bu hedefe ulaşacağız. Geç kaldık, zaman kaybettik ancak alt yapı hazır ve bu hedefe en yakın mesafedeyiz.

Öncelikle şunu kabul etmek gerekir ki yukarıda özetlemeye çalıştığım eğitim vizyonunu kuracak, başarı ile yönetecek ve yepyeni bir atılım dönemini başlatacak kadro, her türlü elemeye, dışlamaya, iftiraya ve saldırıya rağmen yetişmiş ve dipdiri ayaktadır. Bu seçimin ardından yeniden istatistiklerle, içi boş projelerle, konserlerle, sadece belli okul türlerine yoğunlaşan dönemsel ilgi ve şişirilmiş tablolarla kaybedecek zamanımız yoktur.

14 Mayıs öncesi eğitim gündemine dair yoğunlaşacak ve bir dönemin muhasebesini yaparken yeni döneme dair önemli önerilerimiz olacaktır. Çünkü artık eğitimi, eğitimi bilen eğitimcilerin yönetmesi gerekiyor, çok zaman kaybettik” dedi.

İlgili Haberler