Çiftçinin biri, her gün bir kilo buğday karşılığında sütçüden bir kilo süt alırmış. Çiftçi, günün birinde aldığı sütü tartmaya karar vermiş ve bir kilo olması gereken süt, 750 gram çıkmış. Çiftçi, hakime şikayette bulunmuş, Hakim, nasıl olurda 750 gram sütü bir kilo diye satıyorsun, bu düpedüz hırsızlıktır diye sütçüye demiş. Hakim bey ben çiftçiden bir kilo diye aldığım buğdayı terazinin bir kefesine koyup, diğer kefesinde de sütü bırakarak buğdayın ağırlığı ile dengeliyordum. Buğdayın bir kilo olduğuna göre, sütünde bir kilo olmasını gösteriyor diye sütçü hakimin sorusunu cevaplamış.
Dolayısıyla siyaset, ilke ve ahlak üzerinden yapılan bir iştir. Eğer bir toplum içerisinden cımbızla ilkesiz, liyakatsizleri, açığı olanın kolay kontrol edilir metodu ile seçilerek, toplumun siyasi yapısının üst yönetimine getirilirse, sütçü- çiftçi ilişkisi ortaya çıkar. Başka bir ifadeyle, hataların muhakemesi yapılmaz, çalınan buğday-sütün hesabı sorulmaz. Yani, günahları üzerinden birbirlerine bağlananlar, en zayıf halkalarını bile feda edemezler. Bunlar ne milli bir davanın neden kutsal bir mücadelenin parçası olurlar. Olsa olsa, ya kirli bir oyunun/planın yada akça ilişkileri üzerine kurulu bir yaşan düzenin parçası olurlar.
Kurban Bayramını fırsat bilip, egolarını tatmin etmeye çalışan iki Türkmen siyat-çisi. Birisi, 11 yıl ITC başkanlığını yürütmüş milletvekili, diğeri de 11 ITC başkan yardımcı ve 3 yıldan beri ITC başkanıdır. İkisi de, ayni gün, ayni saat ve farklı mekanda bayramlaşma düzenlediler. Ortaya çıkarttıkları tartışma, benim bayramlaşma törenime katılanların seninkinden fazla olduğudur. Yani, Türkmen toplumunu birer rakam/sayı, “baş” gören zihniyet, Kerkük merkezli Irak Türkmenlerin siyasi ve ekonomi alanında yaşadıkları felaketin sorumlularını örtmek için, kendilerine verilen plana sadık kalarak sanal gündem yaratmaya çalışıyorlar. Bu gelişme şunu gösteriyor, Irak Türkmen Cephesi (ITC), dinamiklerini, seviyesini ve kalitesini kayıp etmiştir.
Yeniden dinamiklerine kavuşmak için, Kerkük merkezli Türkmeneli bölgesinde ortaya çıkan sorunlar, söylemlerle değil ciddi ekip çalışmalarıyla çözülür. Gerginleştiren ve kutuplaştıran söylemlerden kaçınılması gerekir, yerine birleştirici, kapsayıcı ve motive eden dillerin kullanması lazım. Türkmen toplumu, söylemlerin sahada eylemlerle desteklenmesini sağlayan siyasetçileri görmek istiyor. Somut ve gerçekçi icraat bekleyen Türkmen milletinin siyasi temsilcilerine yönelik güvenleri sarsılmıştır ve her geçen gün erozyona uğramaktadır. Bu bağlamda, Türkmen milletinin güvenini yeniden tesis edebilme kabiliyeti olan ve toplumda karşılık bulan adayların olması gerekmektedir.
Dr. Hicran Kazancı
İlgili Haberler
Başkan Yüksel, Kartal’da o bölgeyi akıllı bir kent yapmayı planlıyoruz
Kartal Belediyesi kreşlerinde “Yes To Science” bilimsel eğitim projesi uygulanıyor
AYGAD Basının Problemlerini Gündeme Getirdi
Kayıt Dışı Korsan Çalışan Elektrikçilere Dikkat Edin
Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) Montaj Başvuruları Erişime Açıldı!
Kripto para Bitcoin haftaya yeni rekorlarla başladı