Sen herkesi mutlu, mesut, refah içinde, keyifli mi sanıyorsun?
Nedir bu azınlığı çoğunluk gibi gösterme ve bunun üzerinden gereksiz bir algı oluşturma, mesaj verme çabaların?
Sen; kahir ekseriyeti oluşturan ve senin görmezden geldiğin, hatta yok saydığın aç olanları, açıkta olanları, evine bir lokma ekmek götürmek için yırtınanları unutuyorsun.
Sen; sen evinde rahat edesin diye vatanın dört bir köşesinde hatta sınır ötesinde canı pahasına savaş verenleri, şehit olanları, gazi olanları ve gözü yaşlı ailelerini unutuyorsun.
Sen; hasta olanları, hastası olanları, hastanelerde, evlerinde uykusuz günler, geceler geçirenleri unutuyorsun.
Sen; derdi, sıkıntısı olanları, ağlayanları, inleyenleri unutuyorsun.
Sen; eşinden, evinden, ailesinden uzakta hayat mücadelesi verenleri unutuyorsun.
Sen; yiyecek bir lokma ekmeği, başını sokacak evi olmayanları, işsiz olanları, yoksul ve yoksun olanları, evladına ekmek alamayanları unutuyorsun.
Sen; hali vakti yerinde olup da bütün bu insanlar için dertlenen, üzülen, ağlayan, çabalayan ve evinde bir lokma ekmeği huzur içinde yiyemeyen insanları unutuyorsun.
Bırak yeni bir yıla girerken eğlenenleri de bütün bu dertli insanları düşün.
Varsa bir gücün, imkânın ve insanlara hayırlı işler yapma arzun gel bu insanlar için mücadele et.
Çok daha fazla üzülecek, ağlayacak ve mutsuz olacaksın ama inan vicdanın çok daha rahat olacak.
Tabi ki derdin vatana, millete, insanlığa hizmet ve Allah’ın rızasına erişmekse.
İlgili Haberler
Bugün terörsüz Türkiye için önemli bir adım atıldı
Okan Algün, Teknolojinin Geleceği Tehlikede, Yapay Zeka ve Veri Zehirlenmesi
Hüseyin Yücel mi Serdal Adalı mı?
İtina ile Çökertilen Bir Toplumun Siyasi Davası
Irak Türkmen Milletinin Hali; Hal-i pür melalimiz
Saddam Gerçekten Bir Devlet Adamı Mıydı?