SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

Kim bilir ne halt etti?

Yayınlanma:
ABONE OL
Kim bilir ne halt etti?

Bu günkü yazım, bir hikaye. Hikayenin ne kadarı doğru bilmiyorum. Verdiği dersi de siz okuyucularıma bırakıyorum. Hikaye göre: Bursa’ da bir Müslüman, Arap Şükrü Köyünde bir çeşme yaptırmış ve başına bir kitabe eklemiş: “Her kula helâl, Müslüman’a haram!”

Bursa başkent, tabii. Osmanlı karışmış, bu nasıl fitnedir diye. Gitmişler kadıya şikâyete, adam yakalanıp yaka-paça huzura getirilmiş. “Bu nasıl fitnedir, dinî İslâm, ahalisi Müslüman olan koca devlette sen kalk, hayrattır, sebildir diye çeşme yap, ama suyunu Müslüman’a yasakla! Bu olacak iş midir”diye çıkışmışlar adama.

Adam: – “Müsaade buyurun, sebebi vardır, lâkin ispat ister, delil şarttır…”

Dedikçe kadı kızmış: – “Ne delili, ne ispatı? Sen fitne çıkardın, Müslüman ahalinin huzurunu kaçırdın, katlin vaciptir!” demiş. Demiş ama bir yandan da merak edermiş: Nedir gerekçen?” diye sormuş.

Adam: – “Bir tek Sultan’a derim…” diye cevap verince, ortalık yine karışmış. Söz Sultan’a gitmiş, adam yaka paça saraya götürülmüş. Padişah da sinirlenmiş ama yine de

de bakalım ne diyeceksen. Bu nasıl iştir ki, hem çeşmeyi yaparsın, hem de her kula helâl, Müslüman’a haram yazarsın?”

Adam, başı önünde konuşmuş. “Delilim vardır, lâkin ispat ister.”

Ya dediğin gibi sağlam değilse delilin?” O zaman boynum, hükme kıldan incedir Sultanım.

Sultanım, herhangi bir havradan   bir hahamı izahsız yaka-paça tutuklayın, bir hafta tutun. Bakın neler olacak…”

Dediği yapılmış adamın. Bütün azınlıklar bir olmuş, başlarında Musevîler, “ne oluyor, bu ne zulüm? Bizim din adamımıza biz kefiliz, ne gerekirse söyleyin yapalım, o masumdur, gerekirse kefalet ödeyelim…” Çevre ülkelerden bile elçiler gelmiş, elçiler mektup üstüne mektup getirmiş. Bir hafta dolunca, adam “Sultanım, artık bırakmak zamanıdır” demiş. Haham bırakılmış, azınlıklar mutlu. Bu sefer Sultan’a teşekkürler, hediyeler…

Az zaman geçmiş ki, adam:  “Aynı işi kiliseden bir papaz için yaptırınız Sultanım” demiş. Aynı şekilde bir papaz derdest edilip yaka-paça alınmış Pazar ayininde aynı tepkiler artarak devam etmiş. Haftası dolunca da serbest bırakılmış. Mutluluk ve sevinç gösterileri daha bir fazlalaşmış, teşekkürler, şükranlar… Levantenler din adamlarına kavuşmanın mutluluğuyla daha bir sarılmışlar birbirlerine.

Sultan: – “Bitti mi ?” demiş adama.

Sultanım son bir iş kaldı. Sonra hüküm zamanıdır. İzninizle” demiş.

Şimdi nedir isteğin ?” Efendim, payitahtımız Bursa’nın en sevilen, en sözü dinlenilen, itimat edilen âlimini alınız minberinden. Adamın dediğini yapmışlar, Ulu Cami İmamını cuma hutbesinin ortasında almışlar, yaka-paça götürmüşler. Ve ne olmuş bilin bakalım?

Bir Allah’ın kulu çıkıp da, “Ne oluyor, siz ne yapıyorsunuz? Hiç olmazsa vaazı bitene kadar bekleseydiniz”, gibi tek bir kelâm etmemiş, imamın peşinden giden, arayan-soran bile olmamış.

Geçmiş bir hafta, “Nerede imam” diye gelen-giden yok! Aptal ve cahil bir imam tayin edilmiş yerine. Halk hâlinden memnun, başlamış bir dedikodu, o geçen hafta derdest edilen koca âlim için: “Biz de onu adam bilmiş, hoca bellemiştik. Kim bilir ne halt etti de tevkif edildi. Vah vaah! Acırım arkasında kıldığım namazlara. Sorma, sorma.”

Padişah, kadı ve adam izliyorlarmış olup-bitenleri. Sonunda Padişah çeşmeyi yaptırana sormuş: – ” Eee, ne olacak şimdi?

Adam: “Bırakma zamanıdır. Bir de özür dileyip helâllik almak lâzımdır hocadan. “Haklısın” demiş padişah.

Adam başı önünde konuşmuş. Ey büyük Sultanım, siz irade buyurunuz lütfen, böyle Müslümanlar’a su helâl edilir mi?”

Bursa’da geçen dünkü hikaye bu. Peki ya bugün?

Herkes kendi işinin, kendi aşının peşinde. Ne komşu, ne yetim, düşkün ve düşmüşü bilen, soran ve sorgulayan sadece üç beş kişi.

M. Nazım Telli

author avatar
Mustafa Telli

İlgili Haberler

Genel
09 Nisan 2024
Tatil Fotoğraflarınız: Hırsızlara Davetiye mi, Keyifli Anılar mı?

Sosyal Medyanın Hırsızlık İstatistikleri Üzerindeki Etkisi Son yıllardaki istatistikler, bayram ve ara tatiller gibi yoğun dönemlerde artan hırsızlık vakalarına dikkat çekiyor. Ancak bu artışın arkasında yalnızca geleneksel yöntemlerin değil, aynı zamanda dijital dünyanın etkisinin de olduğunu söyleyebilirim. Özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte, hırsızlar giderek daha sofistike ve planlı bir şekilde işlerini yürütüyorlar. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, […]

Dünyadan
09 Nisan 2024
Irak’ın Sahipsiz (Üçüncü) Unsuru; Türkmenler

Irak, farklı etnik ve mezhep gruplarından oluşan değişik oluşumların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Tipik Ortadoğu ülkesi olan Irak’ta yaşayan farklı etnik-mezheplere mensup olan her bir toplumun kaderi, arkasında olan farklı ülkelerin desteğine bağlıdır. Tipik Ortadoğu ülkesi demenin de anlamı budur. Örneğin, Iraklı Kürtlerin arkasında ABD ve bazı batılı ülkelerin desteği var, Iraklı  Şiilerin arkasında […]

Dünyadan
30 Mart 2024
Zararın Neresinden Dönersen Kârdır

2017 yılında Türkmen “stratejisinde” köklü bir değişim yapıldı. Yani, 1995 yılından 2017 yılına kadar olan süre içerisinde yapılanların tümü bir tarafa bırakılarak yeni bir döneme geçildi. Başka bir değişle, sil baştan başlamak oyunu misali Türkmen siyasi harekatındaki ortak akıl ve istişarenin egemen olduğu dönemin kapatıldığı bir dönem olarak Türkmen siyasi tarihine geçti. Değişen bu “strateji” […]

Nerden Tutarsan Elinde Kalır
Dünyadan
22 Mart 2024
Nerden Tutarsan Elinde Kalır

Ferhat Sengaw, beynini, kalemini, iradesini dış mihraklara kiralayan, onların maşası olup talimatları doğrultusunda Iraklı Türkmenlerin tarihine, varlığına ve geleceğine düşünür kisvesi altında medya aracılığıyla hakaret eden sünepe ve pespaye bir Iraklı Kürt yazarıdır. Yukarıda bahsi geçen sünepeye, Hasan Turan başkanlığındaki ITC imzalı verilen cevap “Iraklı oluşumların arasındaki kardeşliği bozmaya yönelik yalan içerikli açıklamaları kınıyor, mahkemeye […]