Denizin içinde doğan, deniz çocukları, denize girmek için; kilometrelerce yol kat ediyor.
Bundan 20 sene önce Kartal’ın hemen her noktasından denize giren Kartallı, şimdi denize hasret. Neden? Çünkü sahil yolu yapıldı. Kartal’da deniz yok. Var girilemiyor.
Trafiği rahatlatmak amacıyla yapılan Sahil Yolu, denizin toprakla doldurulması ile elde edildi. Zira plan ve programsız yapılaşma; trafiği Arap saçına çevirmiş, acil çözüm gerekiyor. Mevcut araçlara yetmeyen Ankara ve Bağdat Caddesine alternatif bir yol lazım.
Doldur denizi gitsin. Nasılsa memleketle onlarca taş ocağı, binlerce inşaat alanı var. Taşlar ocaktan, toprak inşaat alanlarından. Kum, zaten denizde hazır bekliyor.
Kadıköy’ü, Tuzla’ya bağlayan 6 şeritli sahil yolu yapıldı. Peki ya deniz? Deniz, ne oldu? Denizin içinde doğan deniz çocukları, nereden denize girecek? Nerede yüzecek? Kartalın hemen her noktasından denize giren Kartallı ne yapacak? Veteriner Plajı, Kartal Halk Plajı, Belediye Plajı, Nizam Plajı, Kum Plajı, Havacılar Plajı, Karacılar Plajı ve Tekel Plajı şimdi nerede?
“Hiç önemli değil. Zaten denize üç beş kişi denize giriyordu; onlarda girmesinler” mi diyeceğiz?
Hayır. Kimsenin böyle bir şey söylemeye hakkı yok. Biz, binlerce kişi denizde doğduk, deniz de büyüdük.
Sen plan, program yapma. Şehir, kendi kendine gelişi güzel büyüsün. Hatta oy alacağım diye bu büyümeyi teşvik et. Sonra da denizi doldur.
Sahil yolunun, büyük bir ihtiyacı karşıladığını biz de kabul ediyoruz. Ama ya deniz? Deniz, ihtiyaç değil mi? İnsanlar, suya girmesinler mi? İngilizler, Ruslar, Almanlar; denize girmek için onca masraf yapıp, yol teperek sahillerimizi doldurmuyorlar mı? Yurdun dört bir yanından insanlar, denize girmek için Aydın’a, Muğla’ya, Balıkesir’e, Antalya’ya gitmiyorlar mı?
Denize girmek, bir ihtiyaçtır. İnsanlar, serinlemek için denize girer. Spor yapmak için denize girer. Sağlık için, güneşlenmek, eğlenmek için denize girer. Peki ya Kartallı? Plansız yapılaşma Kartallının suçu mu? Pendiklinin suçu mu? Maltepelinin suçu mu?
Kadıköy, Caddebostan’a plaj yaptınız. Çok da iyi yaptınız. Bakın plaj da tıklım tıklım dolu. Peki, neden Pendik’te Kartal’da Maltepe’de plaj yok? Caddebostan’a plaj yaptınız, o plajda kaç Caddebostanlı var?
Alın kâğıdı, kalemi elinize sayın. O plajın %90’ı Caddebostan’ın dışından O halde neden sadece Caddebostan?
Deniz; seyirlik bir manzara değildir. Her Kartallının da Antalya’ya gidecek parası ve vakti yoktur. Olsa da gitmeye mecbur değildir. Ayrıca 15 milyonluk İstanbullunun, dört tarafı denizle çevrili İstanbul yerine; Antalya’ya gitmesi de anlamsızdır. Trafik terörüne verdiğimiz canlar; bizim canımız, yaralılar bizim yaralılarımızdır. Yolda geçen zaman, harcanan emek ve para ise büyük bir masraftır.
Kıt kanaat geçinen Kartallı, kendi plajını istiyor. Çünkü Caddebostan Plajını, haftanın yedi günü dolduranların önemli bir kısmı Kartallı. Kartal da denizle iç içe.
Kartallı, denizde doğdu, denizde yaşamak istiyor.
İlgili Haberler
Bugün terörsüz Türkiye için önemli bir adım atıldı
Okan Algün, Teknolojinin Geleceği Tehlikede, Yapay Zeka ve Veri Zehirlenmesi
Hüseyin Yücel mi Serdal Adalı mı?
İtina ile Çökertilen Bir Toplumun Siyasi Davası
Irak Türkmen Milletinin Hali; Hal-i pür melalimiz
Saddam Gerçekten Bir Devlet Adamı Mıydı?