SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

Öğretmenlerin ve Doktorların Belediyeler Tarafından Atanmasına Hayır!

Yayınlanma:
ABONE OL
Öğretmenlerin ve Doktorların Belediyeler Tarafından Atanmasına Hayır!

Bazı AKP’li milletvekillerinin “yerel yönetim paketi” adı altında basın yayın kuruluşlarına servis ettikleri bir planı, kaygı, ibret ve dikkatle takip etmekteyiz. Planda başkanlık sistemine geçişin bir parçası olarak yerel yönetimlere; devlet memurlarını atama, vergi ve harç yetkisi, her ilin tek bir belediye başkanı ve tek bir meclisi olması, İçişleri Bakanlığı’nın belediye başkanlarını görevden alma yetkisinin kaldırılması gibi tam anlamıyla “Federalizmi” ve bölgesel özerkliği çağrıştıran düzenlemeler öngörülmektedir. Bu paket, devletin üniter yapısına zarar vereceğini düşündüğümüz, bütünlüğümüzü bozmaya yönelik faaliyetlere açık, hukuki bir zemin hazırlamaktadır. Bu paketin amacı, devlet-millet bütünleşmesine darbe vurmak, yerel yönetimleri terör örgütlerinin ve aşiretlerin ellerine teslim etmektir.

 

Bu çerçevede özellikle öğretmen ve doktorların yerel idareler tarafından atanması, iş güvencelerinin yalnızca görev yaptığı ille sınırlandırılması ve memurların başka ile tayin haklarının ellerinden alınması da planlanmaktadır. Bu durum, tam anlamıyla yerel yönetimlere özerklik verilmesi ve kamu çalışanlarının iş güvencesinin yok edilmesi anlamı taşımaktadır. Eğitim, sağlık gibi temel kamu hizmetlerinin yerel yönetimler tarafından götürülmesi, kamu hizmetlerinin gördürülmesinde aranan “kamu yararı” ve “idarenin kuruluş ve görevleriyle bir bütün” olduğu ilkelerini ortadan kaldıracaktır.

 

Yeni bir planmış gibi basına servis edilen bu çalışmanın, 100 yılı aşkın bir zamandır milletimize dayatılan, ülkemizi bölmeye yönelik bir zehir olduğunu biliyoruz. Ülkemiz; uzun bir süredir gerek içimizdeki gerekse dış güçler tarafından sistemli bir şekilde yürütülen bir parçalanma ve milli birlik ve bütünlüğümüzün bozulması planıyla karşı karşıyadır. Atalarımızın, vatanımızın her karış toprağını kanlarıyla sulama pahasına parçalayıp attığı Sevr paçavrasının Kürdistan başlıklı 62. maddesinde, vatanımızın bir bölümü için yerel özerklik öngörülmüştür. Terör örgütü PKK’nın Genel Başkanlık Konseyi tarafından 27 Haziran 2003 günü yapılan açıklamasında ise “Yerel yönetimlerin yetkileri artırılarak sağlık ve kültür başta olmak üzere bazı hizmetler yerel yönetimlere bırakılarak demokrasinin derinleşmesi sağlanmalıdır.” ifadesi ile Sevr’in bu maddesine hayat verilmeye çalışılmıştır. Ne acıdır ki, 100 yıl kadar önce vatanımızı işgal eden düşmanlar tarafından dayatılan, daha sonra da terör örgütü PKK tarafından dillendirilen bu talepler, bugün ülkemizi siyaseten yöneten bir partinin milletvekilleri tarafından gündeme taşınmaktadır. Bu paketin ülkemizin içinde bulunduğu coğrafyanın kan gölüne çevrildiği, ülkelerin bölündüğü ve terör örgütü ile bir takım gizli pazarlıkların yapıldığı bir döneme rastlaması ise ayrıca manidardır.

 

Türkiye bu girişimlerle sanki Mütareke şartlarına geri döndürülmeye çalışılmaktadır. Böylesine vahim bir girişimin, büyük Türk milleti nezdinde olumlu karşılık bulacağı düşünülmemelidir. Milletimiz, bu kimselerin gerçek niyetlerini er geç sezinleyecektir. Devletimizin yapılanmasını değiştirerek federal bir yapıyı getirme arzusundaki bu mihrakların, milletin öfkesine maruz kalmadan önce doğru tercihe yönelmelerini önerir; hiç kimsenin devletimizin üniter yapısı, milletimizin bölünmez bütünlüğü üzerinde oyun oynamamasını tavsiye ederiz.

 

Devletimizin yapısının değiştirilmesi, kamu görevlilerimizin özerkleştirilmiş yerel yönetimlerin idaresine verilmesi, ülkemizi bir maceraya atmak anlamı taşımaktadır. Ne Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim Sen, ne de kamu çalışanları böyle bir durumu asla kabul etmeyecektir. Türkiye’nin bir takım siyasi hesaplarla maceraya atılacak lüksü yoktur. İktidarı, kamuoyuna karşı duyduğumuz sorumluluğun bir sonucu olarak uyarmayı, üzerimize düşen tarihi bir görev olarak görüyor ve Türkiye Cumhuriyetinin üniter yapısını zedeleyecek girişimlerden uzak durmaya ve bu maceradan vazgeçmeye davet ediyoruz. Bu davet, Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim Sen olarak üzerimize düşen milli bir vazife, tarihe düşülen önemli bir kayıttır.

author avatar
M. Hanifi Bostan

İlgili Haberler

Dünyadan
09 Nisan 2024
Irak’ın Sahipsiz (Üçüncü) Unsuru; Türkmenler

Irak, farklı etnik ve mezhep gruplarından oluşan değişik oluşumların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Tipik Ortadoğu ülkesi olan Irak’ta yaşayan farklı etnik-mezheplere mensup olan her bir toplumun kaderi, arkasında olan farklı ülkelerin desteğine bağlıdır. Tipik Ortadoğu ülkesi demenin de anlamı budur. Örneğin, Iraklı Kürtlerin arkasında ABD ve bazı batılı ülkelerin desteği var, Iraklı  Şiilerin arkasında […]

Dünyadan
30 Mart 2024
Zararın Neresinden Dönersen Kârdır

2017 yılında Türkmen “stratejisinde” köklü bir değişim yapıldı. Yani, 1995 yılından 2017 yılına kadar olan süre içerisinde yapılanların tümü bir tarafa bırakılarak yeni bir döneme geçildi. Başka bir değişle, sil baştan başlamak oyunu misali Türkmen siyasi harekatındaki ortak akıl ve istişarenin egemen olduğu dönemin kapatıldığı bir dönem olarak Türkmen siyasi tarihine geçti. Değişen bu “strateji” […]

Nerden Tutarsan Elinde Kalır
Dünyadan
22 Mart 2024
Nerden Tutarsan Elinde Kalır

Ferhat Sengaw, beynini, kalemini, iradesini dış mihraklara kiralayan, onların maşası olup talimatları doğrultusunda Iraklı Türkmenlerin tarihine, varlığına ve geleceğine düşünür kisvesi altında medya aracılığıyla hakaret eden sünepe ve pespaye bir Iraklı Kürt yazarıdır. Yukarıda bahsi geçen sünepeye, Hasan Turan başkanlığındaki ITC imzalı verilen cevap “Iraklı oluşumların arasındaki kardeşliği bozmaya yönelik yalan içerikli açıklamaları kınıyor, mahkemeye […]

Genel
14 Mart 2024
Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler

TEHLİKENİN EŞİĞİNDE BİR FOTOĞRAF Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler Günümüzde sosyal medyanın ve çevrimiçi platformların popülaritesiyle birlikte selfie çekmek, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp adeta bir yaşam tarzı haline geldi. Ancak, bu popüler eğilim sadece güzellik ve özgüvenle dolu pozlarla sınırlı değil; aynı zamanda fiziki ve sanal olarak bir dizi tehlike […]