SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

Yoksulluk Sınırı 3500 TL’ye Dayandı!

Yayınlanma:
ABONE OL
Yoksulluk Sınırı 3500 TL’ye Dayandı!

Sendikamızın Araştırma Geliştirme Merkezinin yapmış olduğu araştırmaya göre 2012 Ekim ayına ait asgari geçim endeksi sonuçları memurların büyük bir darboğaza girdiğini, geçimlerini sağlamak için banka kredisi bataklığına girerek can çekiştiklerini ortaya koymaktadır. Öde taraftan Bütçe açık vermeye başladı. Maliye ve Çalışma Bakanları bütçenin 3’te 2’sinin personel giderlerine gittiğini söyleye dursun, memurlar ailelerinin geçimlerini sağlamak için büyük bir sıkıntı yaşadıkları kendilerine verilen maaş tutarından anlaşılmaktadır.

 

Yapılan araştırma göre 2012 Ekim ayı sonuna göre;

 

Çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 1.745,58 TL olarak hesaplanmıştır.

 

Dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 3.492,18 Lira olarak belirlenmiştir

 

Çalışan tek kişinin açlık sınırı ise bir önceki aya göre % 1,81 oranında artmış ve 1.353,09 Lira olarak hesaplanmıştır.

 

Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı ise 2012 yılı Ekim ayında 1.304,76 Lira olarak tahmin edilmiştir.

 

Yapılan araştırmada, 4 kişilik bir ailenin sağlık kuruluşlarının belirlediği gibi sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için gerekli harcamanın Ekim 2012 verilerine göre günlük 25,63 TL olduğu belirlenmiştir.

 

Ailenin aylık gıda harcaması toplamı ise 768,93 TL olmuştur.

 

Ekim 2012 itibarı ile ortalama 1.865,92 TL ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması, maaşının %41,21’ini oluşturmuştur.

 

Türkiye İstatistik Kurumu verilerinde bulunan konut gideri ise Ekim 2012 ortalama maaşının %28,72’sine denk gelmiştir. Buna göre bir memur, ortalama maaşının %69,93’ünü yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kalmıştır. Diğer ihtiyaçlarını karşılamak için ise maaşının % 30,04’ü kalmıştır. Ortalama ücretle geçinen bir memur ailesinin ulaşım, sağlık, eğitim, haberleşme, giyim gibi diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılaması için Ekim 2012 maaşından geriye yalnızca 561,08 TL kalmıştır.

 

Araştırma, anne ve baba çalışıyor ve ortalama memur maaşı düzeyinde ücret alıyorlarsa asgari geçim haddinin (yoksulluk sınırının) biraz üzerinde bir gelire sahip olduklarını ortaya çıkardı. Ülkemizde kadınların %70’i çalışmadığına göre, ailelerin büyük çoğunluğu tek maaşla geçimini sağlamaya çalışıyor. Memurların 650 bininin (%35.6) eşi çalıştığına göre, yaklaşık %65’inin eşi çalışmıyor ve evlerini tek maaşla geçindirmeye çalıştıkları ortaya çıkıyor. Memurların %70’inin kredi kartı ya da bireysel kredi borçlusu olduğu göz önüne alındığında durumun vahameti kendini açıkça gösteriyor.

 

Araştırma, memurun zorunlu harcama kalemlerinden arta kalan maaşla geçinmesinin mümkün olmadığını ortaya koyuyor. Ortalama 1.865,92 TL ücret alan bir memur, ek ders ücreti hariç ortalama 1782 TL alan bir öğretmen, 2067-2116 TL alan bir araştırma görevlisi, 2200-2350 TL alan bir okutman ve öğretim görevlisi, 2300-2500 TL arasında maaş alan bir yardımcı doçent geçimini nasıl sağlayacağı yetkililer tarafından düşünülmediğini ortaya koymaktadır. Üniversite reformunun konuşulduğu günümüzde bu çarpıklığın dikkatten kaçmaması üniversite camiası tarafından istenmektedir.

 

Kamu çalışanlarının maaşları artan fiyatlar karşısında iyice erimiştir. Memura 2013 yılında yapılacak olan % 3 + 3‘lük zam oranının Hükümet tarafından şimdiden yapılan zamlarla fazlasıyla geri alınmıştır.

 

Kış aylarının gelmesi nedeniyle hem ısınma giderleri ve hem de sebze meyve fiyatlarında aşırı artışlar olduğu dikkat çekmektedir. Bu durum, memur maaşlarının zorunlu ihtiyaçlarını karşılanmada dahi yetersiz kaldığını göstermektedir.

 

Maliye Bakanı, cari açığı kamu çalışanlarına mal ederken, aksine pastadan memura düşen pay her geçen gün küçülmektedir. Kamu çalışanlarına ayrılan pay 6.6’dan 2012 yılı itibariyle 5.7’ye düşmüştür. Maliye bakanı, “biz devlet memurlarını enflasyona ezdirmedik” diyor. Peki, bütçe de yaşanan azalmaya baktığımızda bunun adı nedir?

 

Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in “bütçenin 3’te 2’si personel giderlerine gidiyor” sözleri de memura şaşı bakışın bir göstergesidir. 363 milyar TL. Olan bütçenin işçi maaşları dâhil olmak üzere 87 milyar TL’.si personel gideri olarak belirlenirken nasıl oluyor da bu rakam bütçenin 3’te 2’si tekabül ediyor? Türkiye Kamu-Sen hesap biliyor ve bildiği hesabı da kamuoyuyla paylaşıyor ve paylaşmaya devam edecektir.

 

 

            Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen

İstanbul İl Başkanı

 

author avatar
M. Hanifi Bostan

İlgili Haberler

Dünyadan
09 Nisan 2024
Irak’ın Sahipsiz (Üçüncü) Unsuru; Türkmenler

Irak, farklı etnik ve mezhep gruplarından oluşan değişik oluşumların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Tipik Ortadoğu ülkesi olan Irak’ta yaşayan farklı etnik-mezheplere mensup olan her bir toplumun kaderi, arkasında olan farklı ülkelerin desteğine bağlıdır. Tipik Ortadoğu ülkesi demenin de anlamı budur. Örneğin, Iraklı Kürtlerin arkasında ABD ve bazı batılı ülkelerin desteği var, Iraklı  Şiilerin arkasında […]

Dünyadan
30 Mart 2024
Zararın Neresinden Dönersen Kârdır

2017 yılında Türkmen “stratejisinde” köklü bir değişim yapıldı. Yani, 1995 yılından 2017 yılına kadar olan süre içerisinde yapılanların tümü bir tarafa bırakılarak yeni bir döneme geçildi. Başka bir değişle, sil baştan başlamak oyunu misali Türkmen siyasi harekatındaki ortak akıl ve istişarenin egemen olduğu dönemin kapatıldığı bir dönem olarak Türkmen siyasi tarihine geçti. Değişen bu “strateji” […]

Nerden Tutarsan Elinde Kalır
Dünyadan
22 Mart 2024
Nerden Tutarsan Elinde Kalır

Ferhat Sengaw, beynini, kalemini, iradesini dış mihraklara kiralayan, onların maşası olup talimatları doğrultusunda Iraklı Türkmenlerin tarihine, varlığına ve geleceğine düşünür kisvesi altında medya aracılığıyla hakaret eden sünepe ve pespaye bir Iraklı Kürt yazarıdır. Yukarıda bahsi geçen sünepeye, Hasan Turan başkanlığındaki ITC imzalı verilen cevap “Iraklı oluşumların arasındaki kardeşliği bozmaya yönelik yalan içerikli açıklamaları kınıyor, mahkemeye […]

Genel
14 Mart 2024
Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler

TEHLİKENİN EŞİĞİNDE BİR FOTOĞRAF Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler Günümüzde sosyal medyanın ve çevrimiçi platformların popülaritesiyle birlikte selfie çekmek, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp adeta bir yaşam tarzı haline geldi. Ancak, bu popüler eğilim sadece güzellik ve özgüvenle dolu pozlarla sınırlı değil; aynı zamanda fiziki ve sanal olarak bir dizi tehlike […]