SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

MEB’in Eğitim Özrü Tayin Engeline Yargı Dur Dedi!

Yayınlanma:
ABONE OL
MEB’in Eğitim Özrü Tayin Engeline Yargı Dur Dedi!

Öğretmenler, eski Milli Eğitim Bakanının özür grubu tayinlerini yılda bir kereye indirmesiyle birlikte büyük mağduriyet yaşamıştır. Aileleri parçalanan, eşiyle arası bozulan, çocuklarından ayrı kalan, sağlık sorunları yaşadığı halde ailesinin bulunduğu ile gidemeyen ya da ailesinden biri sağlık sorunları yaşamasına rağmen onun yanında olamayan, yüksek lisans yapma hakkının önüne engeller konulan öğretmenlerimiz şu anda sıfır motivasyonla görev yapmaktadır.

Bilindiği gibi eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, öğrenim özrünü özür grubu tayinleri arasından çıkarmıştı.

Bugün Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada öğretmenlerin eş ve sağlık özrü tayinlerinin Şubat ayında yapılacağını açıkladı. Bu durum parçalanmış aileleri birleştirecek, çocukların anne, babalarına kavuşmasını sağlayacak, sağlık sorunları yaşayanların sıkıntılarını bir nebzede olsa azaltacaktır.

Ancak Başbakan Erdoğan’ın, Şubat ayında sadece eş ve sağlık özrü tayinlerinin yapılacağını açıklaması, öğrenim özrünü bu kapsam içinde değerlendirmemesi, yönetmelikte olan bir hakkı görmezden gelmesi son derece üzüntü vericidir.

Sendikamızı arayan öğrenim özrü mağdurları, şu anda büyük bir infial içerisindedir. Zira öğretmenlerin istedikleri ilde yüksek lisans ya da doktora yapmasının önüne engeller konulması nasıl bir mantıkla izah edilebilir? Sonra her üniversite yeterli sayıda öğretim üyesi olmadığı için yüksek lisans ve doktora programı  açamamaktadır. Bu programları açabilen üniversitelerin sayısı sınırlıdır.

Kendisini geliştirmek isteyen öğretmenlerin yüksek lisans ya da doktora yapması, eğitimlerini sürdürmek istemesi bu ülkede suç mu sayılmaktadır? Bu öğretmenler neden cezalandırılmaktadır? Öğretmenlere ‘kendini geliştirme’ diyen bir Bakanlık anlayışı dünyanın başka hangi ülkesinde vardır?

Bu anlayış kanunlarımıza ve hukuk sistemimize aykırıdır.

İdare Mahkemeleri eş durumu ve sağlık özrü ile ilgili MEB’in tayin engelini hukuka aykırı bularak kaldırdığı gibi, öğrenim özrü ile ilgili atama engellerini de bir bir kaldırmaktadır. Nitekim son olarak İstanbul’da görev yapan bir üyemiz, İzmir’de bir üniversitenin yüksek lisans programını kazandı ve İzmir iline öğrenim özründen dolayı tayin istedi.  Ancak MEB bu haklı tayin isteğini zimnen ret etti. Bunun üzerine İstanbul’daki sendika avukatlarımızdan Şahin Zenginal idare mahkemesinde dava açarak bu haksız ve hukuksuz işlemin üyemiz adına iptalini istedi. İstanbul 8. İdare Mahkemesi 9 Ocak 2013 tarihli 2012/2026 Esas Nolu kararıyla işlemin yürütülmesinin durdurulmasına oy birliği ile karar verdi.

Artık Milli Eğitim Bakanlığı bu hukuksuz işlemlere son vermelidir. Devleti maddi ve manevi yönden zarara uğradan ve öğretmenlerin moralini bozan ve verimini azaltan bu gayri hukuki işlem ve tasarruflar sona ermelidir.

Öğretmenlerin başına bu belayı saran eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in bu akla ziyan uygulamaları hemen yürürlükten kaldırılmalıdır. Sayın Nabi Avcı, mutsuz, huzursuz öğretmenlerle istenilen verimin elde edilemeyeceğini aklınızdan çıkarmamanız gerekir. Özür grubu tayini isteyen öğretmenlere alan değişikliği hakkı tanıyarak, bu sorunu çözeceğini zanneden ama öğretmenleri daha büyük sorunlar sarmalına bulayan, öğretmenleri ikilemde bırakan, eşi ve işi arasında seçim yapmaya zorlayan eski Bakanın yaptığı hatadan bir an önce dönülmelidir.

Türk Eğitim-Sen olarak talebimiz; öğrenim özrünün yeniden özür grubu tayinleri içerisinde değerlendirilmesi ve öğrenim özrü tayinlerinin -tıpkı eş ve sağlık durumu özründe olduğu gibi-Şubat ayında yapılmasıdır. Bu konuda ötekileştirici, ayrımcı bir tavır asla doğru değildir, devlet adamlarına da yakışmamaktadır.

 

 

Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen

İstanbul İl Başkanı

 

 

author avatar
M. Hanifi Bostan

İlgili Haberler

Dünyadan
09 Nisan 2024
Irak’ın Sahipsiz (Üçüncü) Unsuru; Türkmenler

Irak, farklı etnik ve mezhep gruplarından oluşan değişik oluşumların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Tipik Ortadoğu ülkesi olan Irak’ta yaşayan farklı etnik-mezheplere mensup olan her bir toplumun kaderi, arkasında olan farklı ülkelerin desteğine bağlıdır. Tipik Ortadoğu ülkesi demenin de anlamı budur. Örneğin, Iraklı Kürtlerin arkasında ABD ve bazı batılı ülkelerin desteği var, Iraklı  Şiilerin arkasında […]

Dünyadan
30 Mart 2024
Zararın Neresinden Dönersen Kârdır

2017 yılında Türkmen “stratejisinde” köklü bir değişim yapıldı. Yani, 1995 yılından 2017 yılına kadar olan süre içerisinde yapılanların tümü bir tarafa bırakılarak yeni bir döneme geçildi. Başka bir değişle, sil baştan başlamak oyunu misali Türkmen siyasi harekatındaki ortak akıl ve istişarenin egemen olduğu dönemin kapatıldığı bir dönem olarak Türkmen siyasi tarihine geçti. Değişen bu “strateji” […]

Nerden Tutarsan Elinde Kalır
Dünyadan
22 Mart 2024
Nerden Tutarsan Elinde Kalır

Ferhat Sengaw, beynini, kalemini, iradesini dış mihraklara kiralayan, onların maşası olup talimatları doğrultusunda Iraklı Türkmenlerin tarihine, varlığına ve geleceğine düşünür kisvesi altında medya aracılığıyla hakaret eden sünepe ve pespaye bir Iraklı Kürt yazarıdır. Yukarıda bahsi geçen sünepeye, Hasan Turan başkanlığındaki ITC imzalı verilen cevap “Iraklı oluşumların arasındaki kardeşliği bozmaya yönelik yalan içerikli açıklamaları kınıyor, mahkemeye […]

Genel
14 Mart 2024
Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler

TEHLİKENİN EŞİĞİNDE BİR FOTOĞRAF Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler Günümüzde sosyal medyanın ve çevrimiçi platformların popülaritesiyle birlikte selfie çekmek, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp adeta bir yaşam tarzı haline geldi. Ancak, bu popüler eğilim sadece güzellik ve özgüvenle dolu pozlarla sınırlı değil; aynı zamanda fiziki ve sanal olarak bir dizi tehlike […]