SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

Performansa Dayalı Ücret ve Yükselme Sistemi Zulüm Aracıdır!

Yayınlanma:
ABONE OL
Performansa Dayalı Ücret ve Yükselme Sistemi Zulüm Aracıdır!

Akşam Gazetesinde yer alan habere göre; “Memurun çalışma koşulları sil baştan değişecek. Hükümet 657’yi değiştirmek için çalışmaya başladı. İlk olarak KPSS’nin ortadan kaldırılması gündemde. Yükselmek için artık performans ana kriter olacak”.

Ancak, Abant Çalıştayı’nda performans değerlendirme sistemi hakkında Türk Kamu yönetiminin tarihsel gelişimine uygun olmadığı yönünde ortak karar alınmasına rağmen bu ve buna benzer haberler neyin nesidir?

Performansa dayalı ücret sistemi ve yükselmelerde ana kriter olarak performansın esas alınması zulüm ve işkençeden başka bir şey değildir. Nitekim daha önce bazı kamu kurumlarında uygulanması iyi sonuçlar vermediği gibi çalışma barışını da bozmuştur. Bu sistem adil ve tutarlı bir sistem değildir.

OECD ülkelerinde uygulanan performans sistemi bir çok sıkıntıların ortaya çıkmasına neden oldu. Nitekim yapılan araştırmalarda performansa dayalı ücretlendirme sistemlerinin personelin motivasyonunu istenildiği gibi pozitif yönde etkilemediği, şeffaflığın olmaması ve performansı ölçecek objektif  kriterlerin bulunmaması sorunların başında gelmektedir.

Son yıllarda ülkemizde kamu çalışanlarının ücretlerinde yapılacak değişikliklere ilişkin temel öneri, performans ücretine geçilmesi olarak ifade edilmektedir. Halen kamu kesiminde bazı kurumlarda  performansa dayalı ücret sistemi uygulanmaktadır. Yöneticiler tarafından yapılan performans değerlendirmesi sonuncunda alınan puanlara göre çalışanların ücretleri farklı oranlarda artmaktadır. Bu uygulamanın hayata geçirildiği en önemli yer sağlık sektörüdür. Ancak burada yaşanan sorunları hepimiz çok yakından biliyoruz. Doktorlara muayene ettikleri hasta sayısına göre performans puanı veriliyor. Doktorlar da zaten yoğun olan iş yükü altında hastalara ayırdıkları süreyi azaltmak zorunda kalıyorlar. Ancak hiç kimse hastalıkla ilgili teşhis ve tedavinin doğru olup olmadığını sorgulamıyor. Sağlık personelimizin belirtilen performans kriterlerine ulaşabilmek için gösterdikleri insanüstü gayret ortadadır.

 

Performansı kamu sektöründe neye göre belirleyeceksiniz?  Örneğin 60-70 kişilik 100 kişilik birleştirilmiş sınıflarda eğitim hizmeti vermeye çalışan bir öğretmenin performansını neye göre ölçeceksiniz? Özellikle performans değerlendirmesini yapacak olan amirlerin tarafsızlığını nasıl sağlayacaksınız? Bugün birçok yönetim kademesi vekâlete dayalı olarak yürütülmektedir. Üstelik vekâleten idareci kadrolarına atanmış olan pek çok yönetici o kadroların gerektirdiği niteliklere ve iş tecrübesine sahip değildir. Bu durumda iş bilmez yöneticilerin verdiği performans notunun adil olacağını bizlere nasıl inandıracaksınız?

 

Kamu hizmeti ve yararı karlılık ve maliyet analizleriyle ölçülemez.   Performansa dayalı ücret kamuya özel sektör anlayışını yerleştirmenin ve iş güvencesini zayıflatmanın başka bir yoludur.

 

Kamu hizmetinin üstün özelliği olan kamu yararının karmaşık yapısı ve dikkate almak zorunda olduğumuz nitelikleri açık değildir. Bu durumda kriterleri belli olmayan performansın ölçümü nasıl yapılacaktır? Performansa itiraz merci neresi olacaktır? Bu mercilerin güvenirliliği nasıl sağlanacaktır? Dolayısıyla kamu sektörüne özel sektör anlayışını yerleştirmeyi amaçlayan memurluk güvencesini yok sayan, bu tür girişimlerin uygulanabilirliği yoktur.

 

Nitekim Marmara Üniversitesinde bir yıldan beri ücret söz konusu olmaksızın uygulanan performans sistemi zulme dönüşmüştür. Üniversitenin idari personeli çok büyük bir rahatsızlık içindedir. Aynı birimde bulunan iki amirin verdiği performans notu arasında büyük farklılıklar bulunmaktadır. Bir amirin çalışıp çalışmadığına bakmaksızın personele özel husumetinden dolayı verdiği performans notunun nasıl geçerliliği olabilir? Bir yıl içerisinde iki sefer düşük not verilen idari personel çalıştığı birimden alınarak hiç ilgisi olmadığı bir başka birime verilmekte, ya da istifaya ve emekliliğe zorlanmaktadır. Görevde yükselme sınavı yapılmayarak performans notlarına göre personelin bir üst kadroya atamasının yapılacağı söylenmektedir. Böyle bir sistemin adil olduğunu hak ve hukuka uygun olduğunu söylemek mümkün mü?

 

Sonra Devlet memurunun maaşına beş kuruş artış yapmamak için, bütçenin ve kaynakların yeterli olmadığını, hatta 127 bin öğretmen açığına rağmen öğretmen ataması yapmamayı imkânsızlıktan kaynaklandığını belirtirken performans ücretlerini nerden vereceksiniz? Ortada bir oyun mu tezgâhlanıyor, nedir anlamak mümkün değil…

 

Performans sisteminin Sicil sistemi uygulamasından farkı yoktur. Sicil sistemi iyi idi ise neden kaldırıldı? Sınav olmadan, subjektif değerlendirmelerle kamu personelinin ücret ve yükselmelerini öngörmek torpili meşru hale getirmektir. Bu tür bir uygulama Devlet mekanizmasını kevkire döndürür. Liyakatın, başarının esas alınmadığı ve liyakat ve başarının da objektif kriterlerle ölçülmediği bir sistem çökmeye mahkumdur. Bu sistem aslında “kul hakkı” yemeyi meşrulaştırmak isteyen bir sistemdir. Kölelik sistemidir. Kul hakkı yemeyi meşru gören ve insanları köleleştiren bir sistemi kabul etmemiz mümkün değildir.

 

 

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen

İstanbul İl Başkanı

Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan

 

author avatar
M. Hanifi Bostan

İlgili Haberler

Dünyadan
09 Nisan 2024
Irak’ın Sahipsiz (Üçüncü) Unsuru; Türkmenler

Irak, farklı etnik ve mezhep gruplarından oluşan değişik oluşumların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Tipik Ortadoğu ülkesi olan Irak’ta yaşayan farklı etnik-mezheplere mensup olan her bir toplumun kaderi, arkasında olan farklı ülkelerin desteğine bağlıdır. Tipik Ortadoğu ülkesi demenin de anlamı budur. Örneğin, Iraklı Kürtlerin arkasında ABD ve bazı batılı ülkelerin desteği var, Iraklı  Şiilerin arkasında […]

Dünyadan
30 Mart 2024
Zararın Neresinden Dönersen Kârdır

2017 yılında Türkmen “stratejisinde” köklü bir değişim yapıldı. Yani, 1995 yılından 2017 yılına kadar olan süre içerisinde yapılanların tümü bir tarafa bırakılarak yeni bir döneme geçildi. Başka bir değişle, sil baştan başlamak oyunu misali Türkmen siyasi harekatındaki ortak akıl ve istişarenin egemen olduğu dönemin kapatıldığı bir dönem olarak Türkmen siyasi tarihine geçti. Değişen bu “strateji” […]

Nerden Tutarsan Elinde Kalır
Dünyadan
22 Mart 2024
Nerden Tutarsan Elinde Kalır

Ferhat Sengaw, beynini, kalemini, iradesini dış mihraklara kiralayan, onların maşası olup talimatları doğrultusunda Iraklı Türkmenlerin tarihine, varlığına ve geleceğine düşünür kisvesi altında medya aracılığıyla hakaret eden sünepe ve pespaye bir Iraklı Kürt yazarıdır. Yukarıda bahsi geçen sünepeye, Hasan Turan başkanlığındaki ITC imzalı verilen cevap “Iraklı oluşumların arasındaki kardeşliği bozmaya yönelik yalan içerikli açıklamaları kınıyor, mahkemeye […]

Genel
14 Mart 2024
Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler

TEHLİKENİN EŞİĞİNDE BİR FOTOĞRAF Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler Günümüzde sosyal medyanın ve çevrimiçi platformların popülaritesiyle birlikte selfie çekmek, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp adeta bir yaşam tarzı haline geldi. Ancak, bu popüler eğilim sadece güzellik ve özgüvenle dolu pozlarla sınırlı değil; aynı zamanda fiziki ve sanal olarak bir dizi tehlike […]