SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Toplum

Devlet eliyle ülkeyi bölmek

Yayınlanma:
ABONE OL
Devlet eliyle ülkeyi bölmek

Devlet tarafından, Türkçe dışında resmen ikinci bir dil tanımak, Türkiye’de resmen, Devlet eliyle, iki farklı siyasî toplum yaratmak demektir. Dil daima siyasetin taşıyıcısıdır. Farklı dil ise, farklı siyasi talepler demektir; “Büyük Kitle” ile yolları ayrışan, hatta kesişen, başka ve farklı gelecek tasavvurları olan, geleceğini başka yerlerde görmeye başlayan ve devlet eliyle “etni”den “millet”e dönüştürülecek farklı bir kitlenin siyasi talepleri. Bunun için, farklı bir dilde eğitime meşruiyet tanındıktan sonra bir tek kişinin dahi bu dilden eğitim talebinde bulunmamasının hiçbir kıymeti olmayacaktır ve zaten bu talepleri ileri sürenlerin niyeti de öncelikle eğitim-öğretim değildir. Kürtçe eğitim-öğretim talebi, bir koyundan iki post çıkarır gibi, bir ülkeden iki ülke çıkarmak için ustalıklı bir vasıtadır.

 

Bir memlekette eğitim-öğretimin dili, daha açık ve anlaşılabilir bir ifadeyle, “resmen tanınmış ve kabul edilmiş eğitim-öğretim dili”, o memleketteki “hükümranlık”ın – yani “egemenlik”in, siyasî otoritenin aidiyetinin sembolü ve hatta kendisidir. Binaenaleyh, bir memlekette birden fazla dile eğitim-öğretimde resmî nitelik kazandırmak, o memlekette birden fazla siyasi otorite, birden fazla hükümranlık ihdas etmek, hükümranlığın parçalanmasını meşrulaştırmak demektir.

 

Bir memleketin “resmî eğitim-öğretim dili” ile “resmî dili” fonksiyonellik açısından özdeştir. Bu sebeple, resmî eğitim-öğretim dilinin çoğullaşması talebinde bulunmak, hükümranlığın çoğullaşması talebinde bulunmak demektir. Bunun içindir ki, “farklı dil(ler)de eğitim” talebi, saf ve mücerret bir masum talep değildir.

 

Yani, ortada çok ciddî bir proje söz konusudur; kılı kırk yararcasına düşünülmüş, iyice hesaplanmış bir büyük proje.

 

Kürtçe resmî eğitim-öğretim dili olunca, bunun arkasından, onu tamamlayacak olan neler varsa sıra ile gelmesi icap edecektir. Kürtçenin resmî meşruiyetini hukukî açıdan teminat altına alan ve tamamlayan bütün aşamalarla:

1. Safha, yukarıda bahsedilen ilk safha olup, Kürtçenin eğitim-öğretim’de Türkçenin yanında ikinci resmî dil olarak tescil edilmesidir. Bu safha, bu “büyük proje”nin giriş kapısıdır.

      2. Safha’da sıra, Kürtçenin mahkemelerde Türkçenin yanında ikinci resmî dil olarak tesciline gelecektir.

      3. Safha’da, ilk ikisinin tamamlanmış olması ile Türkiye’nin Türkçe ve Kürtçe diye iki ayrı dil sahibi olan Türk ve Kürt adlı iki ayrı “halk”tan, yani iki ayrı “ulusal topluluk”tan oluştuğu da “de facto” (fiilen) tescil edilmiş olacaktır.

 

Artık Türkiye bir “üniter ülke” olmaktan çıkmış olacaktır. Çünkü iki dilli ve iki halklı bir ülkenin hâlâ “üniter” sıfatını taşıdığını iddia etmek ancak abesle iştigal etmek demektir.

 

İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, TRT Türk’de yayınlanan “Görüş Farkı” programında haklı olarak “Bana sorarsan Anadilde eğitim doğru olmaz. Anadilde eğitim ülkeyi de huzuru da bozar. Bölünmek iyi bir şeyse bölünelim! Bu ülkede 18 etnik grubun olduğu varsayılır. Bu coğrafyada bu kadar ders kitabı basılacak, bu kadar hoca derslere girecek ve bu memlekette huzur bulacaksınız? Bütün okullarda Kürtçe eğitimi zorunlu yap bakalım. Üniversite kur, sonu nereye gidecek?” diye sordu. “ABD’de 72 millet 51 eyalet var. Hepsinde İngilizce eğitim yapılır. Bir tek eyalette İspanyolca eğitim yapıldı; baktılar işler kötüye gidiyor kapattılar”. “Bir tek Kürdün anası yok ki, 18 tane etnik grup anası alıp gelirse ne yapacağız? Ben de anamı getirdim ben de dilimi istiyorum derse ne yapacağız? Bunları iyi düşünmek gerek. Sonra diyorlar ki, biz bölünmek istemiyoruz böyle bir niyet yok. Yahu yok da, sonu oraya gider”.

Bir atasözümüzde ifade edildiği gibi; “Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az”.

M.Hanefi Bostan

author avatar
M. Hanifi Bostan

İlgili Haberler

Belediye
20 Nisan 2024
Dünyanın Çocukları “Uluslararası 23 Nisan Çocuk Festivali” için İBB’de buluştu

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 15 farklı ülkeden ‘Uluslararası 23 Nisan Çocuk Festivali’ için İstanbul’a gelen çocukları, Saraçhane’deki tarihi Meclis Salonu’nda ağırladı. İmamoğlu, aralarında Filistin ve Ukrayna’dan gelen çocukların da bulunduğu katılımcılara, “Dünyanın farklı bölgelerinde yaşanan savaşların, acıların son bulması, Atatürk’ün dediği gibi, yurtta ve dünyada barışın egemen olması için, çocuklardan öğreneceğimiz çok şey var. Dilerim, […]

Basında Kartal
19 Nisan 2024
Kartal Belediyesi’nin Kreşlerinde 23 Nisan Coşkusu

Kartal Belediyesi’ne bağlı 14 kreşte eğitim gören çocuklar hazırladıkları gösterilerle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladı. Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, minik öğrencilerin 23 Nisan coşkusuna ortak oldu. Çocukların günlerce emek verdiği gösteriler ayakta alkışlandı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında, Kartal Belediyesi’ne bağlı kreşlerde bir kutlama programı düzenlendi. Kartal […]

Dünyadan
17 Nisan 2024
Başkan Yıldız’ın yeğeni Doruk Erol Çevik Eskrim Dünya Şampiyonu oldu

İstanbul Gazete ve Haberciler Federasyonu Başkanı Ali Rıza Yıldız’ın yeğeni Doruk Erol Çevik, Gençler ve Yıldızlar Eskrim Dünya Şampiyonası’nda yıldız erkekler epede dünya şampiyonu oldu. İstanbul Gazete ve Haberciler Federasyonu Başkanı Ali Rıza Yıldız’ın yeğeni Doruk Erol Çevik eksrim de Dünya Şampiyonu oldu. Milli gururumuz Çevik, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da devam eden Gençler ve Yıldızlar […]

Basında Kartal
16 Nisan 2024
Kartal Belediyesi Kreş Öğrencilerinden Resim Sergisi

Kartal Belediyesi’nin ilçe genelinde hizmet veren 14 kreşinde eğitim gören kreş öğrencileri, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı konu eden ‘Sanatın Çocukları’ adlı resim sergisine imza attı. Minik öğrencilerinin yaptığı 55 eserden oluşan sergi gelenler tarafından büyük beğeni topladı. Kartal Belediyesi Fuaye Alanı’nda düzenlenen serginin açılışına Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel’i temsilen; Başkan Yardımcısı […]