SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

Araştırma Görevlilerinin İkinci Öğretim Mağduriyeti Giderilmelidir

Yayınlanma:
ABONE OL
Araştırma Görevlilerinin İkinci Öğretim Mağduriyeti Giderilmelidir

 

 

Araştırma görevlileri ülkemizin yarınki beyinleri ve üniversitelerimizin bel kemikleridir. Bunlar olmadan üniversitelerin geleceğinden söz edilemez. Bu nedenle bu genç bilim adamlarını sağlıklı ve en iyi şekilde yetiştirmekle yükümlüyüz.

 

 

Araştırma görevlileri alternatif fikirler ileri süre bilen, sorgulayan, eleştiren, kişiliği gelişmiş, sağlıklı düşünen genç beyinler olarak algılanır. Gerçekten olması gereken de budur. Ancak, geçim sıkıntısı içinde kıvranan, her gün üniversiteden atılma korkusuyla yaşayan ve hatta üniversitedeki kadrolarından atılan kişilerden nasıl şahsiyetli duruş ve ileri düzeyde fikir ve bilimsel araştırma beklenebilir? Her gün mobinge maruz kalan, köle gibi muamele gören kişiler nasıl sağlıklı yetişebilir?

 

 

Üniversitelerle ilgili akıldan çıkarmamamız ve unutmamamız gereken en önemli husus şudur: İlmi araştırmalar; rahat, güvenli ve yarınlardan endişenin olmadığı, maddi kaygıların bulunmadığı ortamlarda yapılabilir. Hala bunu anlamamakta ısrar etmenin ve görmezlikten gelmenin anlamı nedir? Bunlar yetmiyormuş gibi araştırma görevlileri başta olmak üzere bütün üniversite hocalarını sefalet maaşına mahkum etmenin manası ne olabilir? On iki yıldan beri akademisyenlere ek ödeme yapmayan bir hükümet, üniversite kaynaklarını alabildiğine kısarak yandaşlara ek kaynak oluşturmaktan başka bir şey düşünmediği anlaşılıyor. Üniversitelerin kıymetli arazilerini ellerinden almak için akla hayale gelmeyecek her fırıldağı çeviriyor. Maalesef bazı üniversite rektörleri de bu peşkeşe çanak tutuyor. Hükümet üniversitelerin ikinci öğretim ücretlerine bile müdahale eder konuma geldi.

 

 

Nitekim 2 Kasım 2011 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 666 Sayılı Kamu Görevlilerinin Mali Haklarının Düzenlenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile üniversitelerin ikinci öğretim programında görevlendirilen idari personele ve araştırma görevlilerine ödenmekte olan fazla mesai ücretleri kesilmiştir. Ancak daha sonra Anayasa Mahkemesi 2011/139 E., 2012/205 K. Sayılı ve 27.12.2012 tarihli kararı ile söz konusu düzenlemeyi iptal etmiştir.

 

 

30.11.2013 tarih ve 28837 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2013/5556 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile üniversitelerin ikinci öğretim programında görevlendirilen personele fazla mesai ödenmesine ilişkin düzenlemeye yer verilmiş; ancak idari personel için ödenecek olan fazla mesai ücretlerine hem saat ve hem de personel sayısı açısından sınırlandırma getirilmiştir. Daha doğrusu fazla mesai ücretleri kuşa çevrilmiştir. Yine mesaiye kalacak idari personel için %30 sınırlaması getirilmesi ciddi huzursuzluklara ve keyfi uygulamalara neden olmuştur.

 

 

Bütün bu olumsuzluklar yanında herhangi bir ücret ödemeden araştırma görevlilerinin ikinci öğretim vize ve final sınavları ile laboratuarlarda görevlendirilmeleri büyük bir haksızlıktır. Bu durum araştırma görevlilerini angaryaya zorlamak demektir. Hâlbuki Anayasamıza göre yasal dayanağı bulunmayan ve ücretlendirilmeyen bir hizmet angaryadır. Anayasamıza göre de angarya yasaktır ve suçtur. Anayasamızın bu hükmüne rağmen araştırma görevlileri mesai bitiminden sonra geceleyin, Cumartesi ve Pazar günleri zorla çalıştırılmaktadır. Ancak Anayasamızda “hiç kimsenin zorla çalıştırılamayacağı” açıkça ifade edilmektedir.

 

 

Yine, 3843 Sayılı Yüksek Öğretim Kurumlarında İkili Öğretim Yapılması, 2547 Sayılı Yüksek Öğretim Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve Bu Kanuna Bir Ek Madde Eklenmesi Hakkında Kanunun 11. ve 12. maddelerinde öğretim elemanları ve idari personelin ikinci öğretimde “isteğe bağlı olarak” görevlendirilebilecekleri belirtilmektedir. Bütün bu hükümlere rağmen İkinci Öğretim yapılan birimlerde araştırma görevlileri istekleri dışında ve hiçbir ücret ödenmeden sınavlarda ve laboratuarlarda görevlendirilmektedir. Açıkça suç olan bu fiilleri üniversite rektörleri ve dekanları işlemeye devam etmektedir.

 

 

Bütün sorunlarda olduğu gibi bu duruma da YÖK seyirci kalmaktadır.

 

 

İlgili kanunda değişiklik yapılmadan önce isteğe bağlı olarak ikinci öğretimde görev alan araştırma görevlilerine ücret ödenmekteydi. Yeni değişiklikle bu hak ortadan kaldırıldı. Kimin umurunda… Ayakkabı kutularını doldurmak, on binlerce memuru kıyıma tabi tutmak, hukuku siyasallaştırmak, Parti Devletine doğru gitmek, hırsızları aklamak varken, araştırma görevlilerine angarya yüklemek ve onlara köle muamelesi yapmak çok mu?..

 

 

Üniversitelerin sorunlarından ve üniversitelerin öneminden bihaber olanlar için çok değil.

 

 

Araştırma görevlilerinin haklı olarak ikinci öğretimdeki sınavlarda görev almaması, bazı üniversitelerdeki sınavların iptal edilmesine ya da memurlar tarafından yapılmasına yol açtı. Bu rezalet Hükümete ve YÖK’e yeter.

 

 

 

 

Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan

 

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen

 

İstanbul İl Başkanı

 

author avatar
M. Hanifi Bostan

İlgili Haberler

Genel
14 Mart 2024
Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler

TEHLİKENİN EŞİĞİNDE BİR FOTOĞRAF Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler Günümüzde sosyal medyanın ve çevrimiçi platformların popülaritesiyle birlikte selfie çekmek, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp adeta bir yaşam tarzı haline geldi. Ancak, bu popüler eğilim sadece güzellik ve özgüvenle dolu pozlarla sınırlı değil; aynı zamanda fiziki ve sanal olarak bir dizi tehlike […]

Dünyadan
07 Mart 2024
Kazancı, “Kerkük’teki Türkmenleri azınlık durumuna düşüren o imzalar”

Kerkük’teki Türkmenlerin Güneşte Eriyen Dondurma Misali Durumuna Düşürülmesinin Altında yatan imzalar. 03.03.2018 tarihli bu yazı,  2018 yılında Irak’ta gerçekleşecek Parlamento seçiminden tam bir ay önceki tarihi teşkil ediyor. Söz konusu yazıda,  dönemin ITC Başkanı Erşat Salihi ve dönemin ITC başkan yardımcısı Hasan Turan’ın (dönemin ITC yönetiminin bilgisi olmadan) katılımıyla Kürt ve Araplardan oluşan “Kerkük Komisyon”, […]

Dünyadan
25 Şubat 2024
Hicran Kazancı, “Bir Ağacı, Sapı O Ağacın Dalından Yapılan Baltayla Keserler”

12 Mayıs 2018 tarihinde, Irak’ta gerçekleşen parlamento seçimine, Kerkük noktasında Erşat Salihi başkanlığındaki Irak Türkmen Cephesi (ITC) Kerkük Türkmen Cephesi Listesi adı altında seçime katıldı. Listedeki 2.aday, ITC yardımcısı Hasan Turan idi. Netice, Kerkük genelinde 1 milletvekili ITC kazandı. Başka bir ifade ile, Kerkük’teki ITC’nin etkisi tamamen kırıldı ve Kerkük üzerindeki inisiyatifi rakip partilere altın […]

Basında Kartal
17 Şubat 2024
Kartal halkının tercihi kim olacak?

Kartal’da adayların seçmeni etkileyecek en önemli projesi hiç kuşkusuz Kentsel Dönüşüm vaadleri olacaktır. Zira adayların seçmeni ikna edebilecek en etkili proje vaadi, barınma konusunda yapılması gerekenler binaların yenilenmesi yani depreme dayanıklı sağlam binalarda yaşama arzusu olacak. Kartal’ın komşu ilçelere oranla imar ve şehirleşme konusunda geri kalması Kartal halkını hem çok üzüyor, hemde bu seferki yerel […]