18 Mart Çanakkale Zaferinin 103. Yılı törenlerle kutlandı. Kartal Kaymakamlığı tarafından Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezinde organize edilen kutlama törenine Kartal Kaymakamı Cemil Aksak, Belediye Başkan Vekili Gülcemal Fidan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ali Rıza Aka, Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürü Çağatay Akalın, Kartal Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Hüseyin Özkul, Kadastro Müdürü Mahmut Gültekin, Şube Müdürleri Dursun Teyran, Bahtiyar Çakmak ve Engin Tercan, Eğitim Bir Sen 4 Nolu Şube Başkanı Talat Yavuz ile çevre okul müdürleri, Siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile öğretmen ve öğrenciler katıldı.
Kuranı Kerim tilaveti ile başlayan anma töreni Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere tüm şehitlerimiz adına yapılan saygı duruşu ve İstiklal marşımızın okunması ile devam etti. Şiir ve konuşmaları tiyatro gösterisi izledi.
Ödül töreninin de yapıldığı kutlama programında: “18 Mart Çanakkale Şehitleri” konulu; şiir, kompozisyon ve resim dalında dereceye giren eserlerin sahipleri, ödüllerini protokol mensuplarının elinden aldı. Tören hatıra fotoğrafının çekimi ile sona erdi.
Cevizli İmam Hatip Lisesi müdürü Adem Sarıtaş günün anlam ve önemine değindi. Müdür Sarıtaş’ın konuşması aynen şöyle:
“Sayın Kaymakamım, Belediye başkanım, protokolümüzün kıymetli temsilcileri,
DEĞERLİ MİSAFİRLER VE SEVGİLİ ÖĞRENCİLER
Çanakkale Savaşları, 1.Dünya Savaşı’nın seyrini değiştiren, şanlı ecdadımızın gözünü kırpmadan, sarsılmaz bir imanla, vatan ve bayrak sevdasını dünyaya duyuran, tarihe ‘ÇANAKKALE GEÇİLMEZ’ sözünü yazdıran büyük bir destandır. Bu öyle bir destandır ki: Gözler hala onunla yaşarır, yürekler onunla ürperir, düşünceler onunla yücelir, bugün meydana gelmiş gibi canlıdır. Unutulmamıştır. Unutulmaz da… Çünkü o, anaların gözyaşı, milletimizin onur ve şerefini koruma sevdası, Mehmetçiğin canı ve kanıdır. Çanakkale Zaferi, Birinci dünya savaşında başta GAZİ MUSTAFA KEMAL ve Kahraman yiğitlerimizin dünyayı hayrette bırakan başlı başına gerçek bir iman, eşsiz bir kahramanlık, şeref ve namus sevdasıdır.
Çanakkale Zaferi, Müslüman Türkün, iman ve azminin, güç ve kuvvetinin canlı bir belgesi, mağrur ve zalim küfrün, hakkın karşısında mağlubiyeti ve maddenin mana özünde ezilip yok olmasıdır.
Tarih boyunca hiçbir millete nasip olmayan Türk milletinin kahraman evlatlarına verilen bir büyük mücadelenin adıdır Çanakkale. Şairin ifadesiyle, Bedr’in aslanlarının kükrediği ateşten bir imtihandır. Çanakkale; Kınalı kuzuların gül bahçesine girercesine şahadete atıldığı bir yerdir…
Çanakkale, öyle bir mücadeledir ki, asırlardır yorgun düşmüş bir milletin, varlığını, bağımsızlığını devam ettirme savaşıdır…
Bu eşsiz destan, vatanı, bayrağı, milleti, dini ve devleti için canını Allah yolunda feda eden, böylece Allah rızasına eren şehitlerin destanıdır.
Çanakkale Zaferi, anaların biricik evladını, şefkat ve muhabbetle bağrına basıp;
‘Oğul, seni yetiştirdim, hizmet eyle vatana
Ak sütümü helal etmem saldırmazsan düşmana’ diyerek cepheye uğurladığı;
Oğulun da anasının elini öperek;
‘Hakkını helal et şefkatli ana
Canım feda olsun kutsal vatana’ diyerek karşılık verdiği, cefakar analar ile yiğit ve kahraman Mehmetçiklerin destanıdır . Çanakkale sırtlarında savaş başladığında düşman güçlerinde en modern kara ve deniz silahlarıyla, 506 top namlusu mevcutken; bizim birliklerimizde sadece 72 top bulunmaktaydı. 506 güçlü toptan atılan korkunç mermiler boğazın iki yakasını toz-duman içerisinde bırakmıştı. Milli şairimiz bu anı ne güzel tasvir eder:
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o Arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağamın yaktığı yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer,
O ne müthiş tipidir savrulur enkaz-ı beşer.
İşte bir an olsun tereddüt etmeyen Mehmetçiğimiz, gözünü kırpmadan mukaddes vatan toprakları için, canlarını seve seve vererek; bir ulusun kaderini değiştiren, vatanımızı, istiklalimizi, sarsılmaz imanları ile eşsiz cesaretlerine borçlu olduğumuz, aziz şehitlerimiz, dünyada eşi benzeri olmayan bir destan yazmıştır, Çanakkale’de.
Çanakkale Zaferinin, özellikle genç nesillere iyi anlatılması, ecdadımıza ve şehitlerimize bir borcumuz olduğu gibi, geleceğimizin de teminatıdır.
Bizler, vatan için, milleti için, namusu için, canını ortaya koyan şehitlerimizi ve çekilen sıkıntıları çok iyi bilmeli , tarihten dersler almalı ve geleceğimize emin adımlarla yön vermeliyiz. Eğer bu vatan için, bu din için çekilen sıkıntıları bilmez tarihimize sahip çıkmazsak , asla geleceğimizi ve gelecek nesillerimizi sağlam temeller üzerine kuramayız.
Bizler inanıyoruz ki aziz şehitlerimizin kanlarıyla suladıkları ve bizlere emanet ettikleri bu kutsal vatan toprakları, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da milletimiz tarafından en kutsal emanet olarak korunacaktır.
Allah yolunda canını feda eden, dinini, vatanını, bayrağını savunurken ölen , şehitler için, Yüce Rabbimiz, Al- i İmran Süresi ; 169.Ayetinde mealen şöyle buyurmaktadır.
‘’ Sakın Allah Katında öldürülenleri ölüler sanma, Doğrusu onlar Rableri katında diridirler rızıklanmaktadırlar .’’
Yüce dinimizin yayılmasının ilk yıllarında Kadisiyye savaşında ( ki çöl ve sıcak bir zaman da yapılmıştır) sahabeden Sa’d Bin Ebi Vakkas savaş öncesi atışmaların olduğu esnada Müslümanların sayıca az olduğu ve uzaktan geldikleri için yenileceklerini ifade eden karşı taraf komutanına ‘’ Sizin askerlerinizin /(DÜNYALIK OLARAK sevdikleri şeylerden daha çok, benim askerlerim ölmeyi sever’’ diyerek şehadet şerbetini onların anlayacağı dille ifade eder ve zafer Müslümanların olmuştur.
15 temmuzda tankların önüne çıkan Yiğit insanlarımız da , Suriye’de tekrar yedi düvele karşı çarpışan Kahraman Askerlerimizde, aynı ruh ve aynı iman devam etmekte ve bundan sonrada Bu Yüce Millettin evlatlarında kıyamete kadar sizlerin sayesinde devam edecektir.
Çanakkale Zaferi ile birlikte, Şehitler Günü olarak da kutladığımız bu anlamlı Zafer gününde, Çanakkale’yi, 15 Temmuz’u ve Zeytin Dalı’nı destan kılan kutsal Vatan topraklarını canları pahasına müdafaa ederek şehitlik mertebesine ve onuruna erişen aziz şehitlerimizi minnet ve şükranla anıyor Yüce Allahtan rahmet diliyorum. Ve İstiklal Şairimiz Mehmet Akif ERSOY ‘ un Şehitler için söylemiş olduğu şu güzel mısralarla sözlerime son veriyorum:
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a’sâra gömülsen taşacaksın…Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât…
Ey şehîd oğlu şehîd, isteme benden makber,
Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber
Adem Sarıtaş”
Programı: Yüksel İlhan Alanyalı Fen Lisesi, Cevizli Anadolu İmam Hatip Lisesi, Hacı Hatice Bayraktar Anadolu Lisesi ve Özel Kıraç Okulları hazırladı.
İlgili Haberler
Tuzla Belediye Başkanı Eren Ali Bingöl, Her Zaman Vatandaşın Yanında
Ahmet Şimşek Eğitim kurumları kaderine terk edildi
Maltepe’de ‘Başka Sinema’ gösterimleri başlıyor
CHP, hep aynı!
Hazreti Mevlana 571. Vuslat Yıldönümünde Anıldı
Uçan Türk Fatih Arda İpçioğlu Türkiye Kayakla Atlama tarihinin en iyi derecesini yaptı