Anadolu Yakası Gazeteciler Cemiyeti (AYGAD) Olağanüstü kongresini gerçekleştirdi. Tek liste ile gidilen seçimde üyelerin tamamının oyunu alan Gazeteci Ahmet Işıkdağ başkan seçildi. Işıkdağ, ülkede yaşanan zor süreci değerlendirerek, Ülkemizin içinde bulunduğu şartlar nedeniyle koşullar gereğinden fazla zorlaşmış. Gerek içimizdekilerin gerek dışımızdakilerin art niyetli işbirliklerinden dolayı bir dar boğaza sıkışmak üzereyiz. Bizim bunlara fırsat vermememiz için tarihimizi iyi tahlil etmemiz gerekiyor. 1071, 1453, 1915, 1921, 1922 ve 2015 ruhuyla ne zaferler kazanabileceğimizi aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor” dedi.
Kongre, Gazetecilere karşı şiddetin tırmandığı ve son olarak AYGAD üyesi gazeteci Selahattin Şimşek’e yapılan silahlı saldırıyı kınayarak başladı. Divan Kuruluna Türkay Demir, Selahattin Oğul ve Şengül Özsoy seçildiler. Bir önceki yönetimden kaynaklı ciddi sıkıntılar yaşayan AYGAD’ın ayakta kalabilmesi için yönetimine vekâleten başkanlık yapan Ahmet Işıkdağ bugün gerçekleştirilen kongrede oy birliği ile başkan seçildi. Yeni seçilen yönetimle AYGAD’ın yaşadığı sıkıntıların ortadan kaldırılması ve gazetecilerin mesleklerini icra ederken yaşadığı sıkıntıları birlik içinde atlatacağı hedeflendi. Birçok gazetecinin katıldığı kongreye Belediye Başkan Yardımcısı Muhammed Çimen de katıldı. Bu zamana kadar yapılan kongreler arasında katılımın en yoğun olduğu kongre olması dikkat çekti.
Bu güne kadar üyesi olarak üzerine düşen bütün görevleri hiç tereddüt etmeden yaptığını ifade eden Başkan Işıkdağ, “2015 Aralığında yaptığımız kongrenin akabinde yaptığımız ilk yönetim kurulu toplantısında sıkıntılar çıktı. Bu güne kadar yaşanan sıkıntıları gidermek için atılan adımlar maalesef ki yetersiz kaldı. Bir önce ki yönetimde üzerime ne düştüyse, bana ne görev verdiyse yürüyerek değil koşarak en iyi ve verimli bir şekilde yerine getirdim. Çünkü yapacağım her hizmetin kurumum ve mesleğim için fayda sağlayacağına inandım. ” dedi.
Birliğin ve beraberliğin yaşanacak her zorluğu aşabilecek güce sahip olduğunu söyleyen Başkan Işıkdağ, “ hayat geriye doğru anlaşılır, ileriye doğru yaşanır “ bu nedenle son olağan genel kurulumuzdan bu güne bir değerlendirme yapmamız önemlidir. Toplumlar üstesinden gelemeyecekleri sorunları gündemlerine almazlar. Bugün burada hangi konuyu gündeme getiriyorsak emin olun her birinin üstesinden gelecek gücümüz de azmimiz de vardır. En özet haliyle, 2015 yılında yapmış olduğumuz genel kurulun ardından güzel işler de yapıldı ancak ülke siyasetinde kaos ve yoğun siyasi gündem ile yeterli randıman elde edemediğimiz bir dönem geçirdik” dedi.
Işıkdağ AYGAD’a üye olduğu andan itibaren maddi ve manevi hiçbir desteği esrigemediğinin altını çizerek, “Mevcut yönetimimizin belli nedenlerden dolayı çalışamaz duruma gelmesi sebebiyle de 6 ay önce Yönetim Kurulu üyesi arkadaşların önerisi üzerine AYGAD’ın sağlıklı yürüyebilmesi için vekâleten çalışmaları ben yürüttüm. Bu süreçte, AYGAD kurulduğundan bugüne ilk defa bağımsız bir merkeze kavuştu. Bir merkezde bulunması gereken tüm ekipmanları kendi imkanlarımla temin ettim. AYGAD’ın yeni merkezini üyelere tanıtmak ve istişare yapmak için bir kahvaltı programı tertipledim. Yerel basın sorunları ile ilgili çeşitli girişimlerde bulundum.
Bende tamamen kendi imkânlarımla şuan ki AYGAD’ merkezini oluşturdum. Zaman zaman yapım ve tadilat aşamasının fotoğraflarını çekerek yönetim kurulumuzdaki arkadaşlarla paylaştım. Yönetim kopukluğu nedeniyle AYGAD’ın merkezine hiçbir arkadaşımız destek vermedi. Ben kendi imkânlarımla yaptığım merkezin harcamaları 140 bin TL’yi buldu. Yaptığım harcamaları fatura ve makbuzlarıyla birlikte arkadaşlarıma sunabilirim.
Bu güne kadar derneğimizin merkezi hep başkanlarımızın ofisleri oldu. Bu durumun uygun olmayacağını derneğimizin merkezinin olması gerektiği konusunda birçok meslektaşıma ulaşarak sadece AYGAD’ın olduğu ve başka hiç birimizin ofisi olmayacak bir merkez kurma hususunu dile getirdim. Bunun eksik, küçük olmasının önemli olmadığını sadece AYGAD’a ait bir merkez olmasını istedim. O dönemde gerek yönetim kurulu üyelerinin bazıları, gerek derneğimizin kurucu üyeleri ve üyelerimize zaman zaman iletişime geçerek fikir, öneri ve ekonomik destek talebinde bulundum. Ancak üzülerek belirtmeliyim ki beklediğim desteği hiçbir anlamda alamadım” diye konuştu.
Yerel Basın’ın değersileştirmek isteyenlere karşı ciddi bir mücadele vereceklerini belirten Işıkdağ, “Birçoğunuz beni tanır, bilir, girişimci bir yapıya sahip olduğumu ve sorunlara akılcı çözüm üretebildiğimi gözlemlemişlerdir. Yerel basının saygın bir kimliğe kavuşması için ve hak ettiği kazanımları elde etmesi için sizlerin de desteğiyle mücadelemizi sürdüreceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.
Bizler kendimize gazeteci diyoruz. Gazeteci hayatta meydana gelen olayların doğru veya yanlış tarafını sorgulayabilen ve topluma bilgi akışını sağlayan, yeri geldiğinde kamuoyu oluşturan, aydın, entelektüel ve bilgi sahibi insanlardır. Eğer biz buysak neden hak etmediğimiz konumdayız? İşte bizim bunu sorgulamamız gerekir. Burada da iki temel konu önümüze çıkıyor. Ya bu demin bahsettiğim gazeteci tanımına girmiyoruz ya da küçük hesaplar peşinde koşmamızdan kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.
Gazeteciliğin önemli ve stratejik bir meslek olduğunu belirten Işıkdağ, “Ülkemizin içinde bulunduğu şartlar nedeniyle koşullar gereğinden fazla zorlaşmış. Gerek içimizdekilerin gerek dışımızdakilerin art niyetli işbirliklerinden dolayı bir dar boğaza sıkışmak üzereyiz. Bizim bunlara fırsat vermememiz için konunun başında da dediğim gibi bizim tarihimizi iyi tahlil etmemiz gerekiyor. 1071, 1453, 1915, 1921, 1922 ve 2015 ruhuyla ne zaferler kazanabileceğimizi aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Demin tarihlerini vermiş olduğum destansı başarıların büyük bir bölümünde yerel gazeteciliğin önemi büyüktür. Yani böylesine önemli ve stratejik bir meslek mensubu olduğumuzu unutmamamız gerektiğinin bilincinde olmalıyız” dedi.
Işıkdağ kongreye katılan üyelere derneğin amacı hakkında bilgi vererek, “sizlere çok büyük şeyler vaat etmiyorum. Ancak mesleğimizin saygınlığını, statüsünü ve kaybedilmiş haklarımızın yeniden kazanarak yasal bir çerçevede güvence altına alınabilmesi için gerek siyasi liderleri, gerek Ankara’yı sürekli bu konuda rahatsız edeceğimin, sonucunda da bu kazanımlara yeniden kavuşacağımızın teminatını veriyorum.
Bu derneğin amacı kaybettiği kazanımlarını geri almak, yerel basının hak ettiği saygın kimliğini kazanmasında etkin bir rol üstlenmek ve basın ilan kurumundan hakkımız olanı almak için çabalamaktır” şeklinde konuştu.
Gazetecilerin mesleklerini icra ederken maruz kaldığı şiddeti kınayan Işıkdağ, “George Orwell’in dediği gibi “gazetecilik birilerinin yayınlanmasını istemediği haberleri yazmaktır, gerisi; halkla ilişkilerdir” sözü günümüzde hala geçerliliğini koruyor. Ama ne yazık ki gazetecilerin yazdıkları düşmanlık belirtisi olarak görülüyor. Görevini yerine getiren gazetecilere şiddet gün geçtikçe tırmanıyor. Bunun son örneğini değerli üyemiz Sonhavadis Gazetesi sahibi Selahattin Şimşek’e yapılan silahlı saldırıda üzülerek görmüş ve yaşamış olduk.
Gazetecilik mesleğinin saygınlığının giderek kaybolduğu günümüzde artarak süren bu şiddet sarmalından çıkış için başta yüce Türk Adaletini ve kolluk kuvvetlerimizi, tüm meslektaşlarımızı ve meslek örgütlerimizi dayanışma, birlik ve beraberliğe davet ediyorum.
Gazeteci arkadaşımız Selahattin Şimşek’e ve onun nezdinde şiddete maruz kalan tüm basın mensuplarına geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, değerli meslektaşımızın yanında olduğumuzu, bu menfur saldırının da takipçisi olacağımızı buradan aktarıyorum. İnanıyorum ki Adli makamlarımız ve kolluk kuvvetlerimiz bu konuda gerekli hassasiyeti göstereceklerdir” şeklinde konuştu.
Kimseye bireysel tavır almadığını ve yapılan bütün çalışmaların AYGAD’ın gelişmesi için olduğunu söyleyen Işıkdağ, “Eski yönetimde yer alan arkadaşlarıma yeni kurulacak olan yönetimde yer vermek için aramama rağmen çoğu ya yer almak istemedi. Yazdıklarımı da zoraki yazdım. Bizim amacımız kimseye bireysel tavır takınmak değil mesleğimizin ve kurumumuzun ağırlığıyla bir şeyler yapmaktır” ifadelerini kullandı.
Gazetecilikle uzaktan yakından ilişkisi olamayan art niyetli kişilerin kendilerine gazeteci diyerek mesleğin saygınlığına zarar verdiğini ifade eden Işıkdağ, bu kişilere tepki göstererek, “maalesef ki gazetecilik bilgisi ve becerisi olmayan kişiler, gazeteci kimliğine bürünerek toplumda herhangi bir meslek gurubundan veya herhangi bir oluşumda kendine yer edinemeyen insanlar bu mesleğin saygınlığını kullanarak kendilerine yer edinmeye çalışıyor. Bu meslekte yararlı olan herkese ihtiyaç var. Bu çatı altında kimse kendi kendisini ayırmadığı sürece hiç kimse dışarıda kalmayacak. Başarısız olduğum ve bu mesleğe yararımın olmadığını anladığım anda bırakmaya hazırım” dedi.
Kongreye katılan ve başkan Işıkdağ’ı tebrik eden Sultanbeyli Belediye Başkan Yardımcısı Muhammed Çimen, “Allah hayırlı uğurlu etsin. Rabbim hayırlı hizmetler yapmayı nasip etsin. Bu mesleğe sahip çıktığınız ve bu mesleği onurlu bir şekilde icra ettiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. Başkanımız Hüseyin Keskin’in de selamlarını getirdim” diye konuştu.
İlgili Haberler
Tuzla Belediye Başkanı Eren Ali Bingöl, Her Zaman Vatandaşın Yanında
Ahmet Şimşek Eğitim kurumları kaderine terk edildi
Maltepe’de ‘Başka Sinema’ gösterimleri başlıyor
CHP, hep aynı!
Hazreti Mevlana 571. Vuslat Yıldönümünde Anıldı
Uçan Türk Fatih Arda İpçioğlu Türkiye Kayakla Atlama tarihinin en iyi derecesini yaptı