SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kartal Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Manşet

Doğru Parti Kartal’da Gülay Şakar güven tazeledi

Yayınlanma:
ABONE OL

Uzun bir süredir partileşme ve teşkilatlanma çalışmalarına devam eden Doğru Parti, Kartal İlçe Başkanlığı için Genel Kurul Toplantısı yapıldı ve kurucu İlçe Başkanı Gülay Şakar yeniden İlçe Başkanı seçildi.

Kartal İlçesinde bayrağı devralan Gülay Şakar, kongre ile seçilmiş ilk ilçe Başkanı olarak görevine başlamış oldu.

Kartal Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen kongreye, Genel Başkan Rıfat Serdaroğlu’nun yanında Genel Başkan yardımcıları, Avam Apaydın, Haluk Günuğur, Mehmet Yaşar Ahi, İstanbul Doğru Parti İl Başkanı Arda Ateş ile Kartal DP İlçe Başkanı Eray Ekim, Kartal VP İlçe Başkanı Av. Perihan Tekin, Doğru Parti Ataşehir İlçe Başkanı Dursun Kocaağaç, Doğru Parti Beylikdüzü İlçe Başkanı Esin Beker, Doğru Parti Sarıyer İlçe Başkanı Tahsin Güleç, Doğru Parti Ümraniye İlçe Başkanı Fikret Konağ, Doğru Parti Fatih İlçe Başkanı Ogün Gönül, Doğru Parti Şişli İlçe Başkanı Cihangir Yılanlıoğlu, Doğru Parti Maltepe İlçe Başkanı Mustafa Taner, Kartal ADD Şube Başkanı Kemal Aslan, Besteci ve yorumcu Atilla Yelken, STK temsilcileri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Kartal Doğru Parti İlçe kongresi, divan seçimi, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.

Kongrenin açılış konuşmasını İlçe Başkanı Gülay Şakar yaptı. Şakar, konuşmasında Siyasetin yalanlarla olmayacağını, halka hep doğruları söyleyeceklerini ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:

“KUVAY-İ MİLLİYE RUHUNA İNANARAK YOLA ÇIKTIK”

“Sözümüz söz. Bu böyle devam edecek. Yeterki inancımızı kaybetmeyelim. Sizlere ulu önder Atatürk’ün çok kısa bir yazısını okumak istiyorum. Bununla biz DOĞRU PARTİ’lilerin vizyonunu, misyonunu ve heyecanını çok daha doğru anlayacağınızı düşünüyorum. ‘Hükümet merkezi düşmanların çemberi içindeydi. Siyasi ve askeri bir çember vardı. İşte böyle bir çember içerisinde yurdu savunacak, ulusun ve devletin bağımsızlığını koruyacak kuvvetlere emrediyorlardı. Bu şekilde yapılan emirlerle devlet ve ulusun araçları temel görevlerini yapamıyorlardı, yapamazlardı da. Bu araçların birincisi olan orduda görevini yerine getirmekten yoksundu. O yüzden bu görev doğrudan ulusun kendisine kalıyordu. İşte bu ruha Kuvay’i Milliye diyoruz.’ Biz de Doğru Parti olarak o günkü ruha inanarak bu yola çıktık.”

“ÖNCE KADIN, SONRA ANNE, DAHA SONRA SİYASETÇİYİZ”

 Ülkemiz bir karanlığa doğru gitmekte. Çocuklarımıza ve torunlarımıza bırakabileceğimiz en güzel miras onların demokratik bir ortamda yetişebilecekleri bir ülke bırakmak olacaktır. Unutmayalım ki, bizler oturduğumuz bu siyasi koltuklarda gereğini yapmazsak, onların geleceğinin daha ne kadar karanlık olabileceğini siz düşünün. Bizim oturduğumuz koltuklar da geçici. Ben Gülay Şakar olarak aileden aldığım kültür gereği, yanlışa doğru demedim. Ayak oyunlarını, adamcılığı, yalakalığı hiç sevmedim. Sakin bir insanım suistimal edilmediğim sürece. Doğru işlerde, doğru insanlarla çalışmak kaçınılmazdır diyen biriyim. Bizler göreve geldiğimizden beri yarın seçim olacakmış gibi birşeler yapmaya çalıştık. Güzel ülkemizde kadın olmanın zorluğunu hepimiz biliyoruz. Hemen, hemen hergün gerek sözlü gerek de fiziki şiddete mahsur kalmaktalar. Kesiliyor, öldürülüyor, üzerine beton dökülüp katlediliyorlar. DOĞRU PARTİ bu konudaki çalışmalarına ise devam etmektedir. Siyaset yapan kadınlarımıza da yanlış pencereden bakılmasını doğru bulmuyorum. Unutulmasın ki, bizler önce kadın, sonra anne sonra siyasetçiyiz. Kadının olduğu yerde, sevgi, saygı, emek, düzen ve üretim vardır. Bu olguları bir araya getirdiğinizde başarı mutlaktır. Bunun aksini söyleyenlere de diyorum ki, asla başarılı olmayacaksınız. Çünkü biz çoğuz. Kartal ölçeğinde de kadınlara ve gençlere dokunmak istiyoruz. Özellikle uyuşturucu ile mücadelede ön saflarda olmak istiyoruz.” dedi. 

DOĞRU PARTİ İstanbul İl Başkanı Arda Ateş ise yaptığı konuşmada, kadın gücünü hatırlatarak, “sizlere sahnenin ortasından seslenmek istiyorum” diyerek başladığı konuşmasın şöyle devam etti:

“ÇOK ÇALIŞACAĞIM AZ KONUŞACAĞIM”

“Bugün önemli bir gün. Aslında çok da neşeli bir gün. Kartal’da çok sıcak ve samimi bir ortam var. İlk kongre. Benim de bir akademik geçmişim var. Ağır sanayi geçmişim var. Bu gün benim için de çok önemli ve özel bir tecrübe. Bunu yaşadığım için çok memnunum. Ben bir kadın il başkanı olarak, öğreneceğimi, çok çalışacağımı ama az konuşacağımı vaat etmek istiyorum. Kadın ve siyaset konusu milattan önce Hititlerde başlamıştır. Bizim geçmişimize de bakarsanız, Anadolu derken içi ana dolu yani anaç bir toplumuz. Avrupalı kadında olmayan sadece bizim kadınlarımızda varolan genetik bir kodla savaşçı ve mücadelecidir.” dedi.

DOĞRU PARTİ Genel Başkanı Rıfat Serdaroğlu da her zaman yaptığı gibi yine Hükümete ağır eleştiriler getirerek, “Yaptıkları yanına kalmayacak tek, tek hesap soracağız” diye konuştu. Serdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“BİZLER TOPRAĞA ATATÜRK TOHUMU ATIYORUZ”

“Bizim yaptığımız tamamen silahsız Kuvay-i Milliye hareketidir. Bizler toprağa tohum atıyoruz. Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti toprakları kirletildi. Toprağa İsrail tohumları atıldı. Bu topraklara kara paralar atıldı. Şehitler yatağı olan vatan toprağını temizlemek zorundayız. Bu topraklara binlerce yıllık Türk tohumu atıyoruz. Bunlar tohumu da bozdu. İsrail tohumu getirdiler. Tarımımızı tamamen bitirdiler. Kendi kendine yetebilen yedi ülkeden biri konumundaydık. Şimdi herşeyi ithal eder duruma geldik.” 

“TARIM VE SAVUNMA SANAYİ ÇOK ÖNEMLİ”

“Türkiye için 2 önemli olay var. Bunlar tarım ve savunma sanayimiz. Bizler uzun yıllar siyaset yaptık. Hesabımızı da verdik. Çok şükür açık alınla da dolaşıyoruz.” 

“ÇOBAN ATEŞİ HAREKETİ”

Çoban ateşi hareketi tabi çok önemli bir hareket. Bu hareket bizi 74 vilayet dolaştırdı. Bu kurtuluş savaşının bir simgesidir. Bilmeyen arkadaşlar için 2 kelimeyle özetlemeye çalışayım. Nedir bu çaban ateşi? Biz hayvancılık falan yapmıyoruz. Çoban sürüsü de gütmüyoruz. Olay o değil. Şimdi olay şu! Kazım Karabekir hatıratında bahseder. Atatürk kurtuluş savaşına karar verdikten sonra, o dönemde tabi ne telefon ne başka bir iletişim aracı yok. Sadece telgraf var o da ya askeri birliklerde yada büyük şehirlerde. İşte o çoban ateşi iletişim kanalı oldu. Akşam köylüler toplandı karar verdiler. Bizde Gazi’nin arkasından gidiyoruz diyerek ateşler yaktılar. Bu ateş köyden köye geçerek birbirleriyle böyle haberleştiler. Paşa hatıralarında bu ateşlerden onbinlerce yandığını anlatıyor. İşte o ateşleri sizler DOĞRU PARTİ’liler yakıyorsunuz. Kutsal bir görev yapıyoruz. Ülkemizi sadece siyasetle temizlenemeyecek kadar çok kirlettiler.” 

“EGEMENLİĞİ SARAYDAN ALIP TEKRAR HALKA VERECEĞİZ”

“Eskiden padişahlar kendilerini yeryüzündeki Allah’ın gölgesi olarak tanıtırlardı. O yüzden halka kullarım derlerdi. Atatürk geldi o egemenliği saraydan aldı ve Türk milletine geri verdi. Ama AKP geldi milletin elinden aldı saraya verdi. Şimdi biz onlardan alıp tekrar sahibine vereceğiz. Biz Allah’tan başka kimseye kulluk etmeyiz.” 

“BUNLAR ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ”

“Gözünüzde bunları büyütmeyin. Bunlar organize suç örgütüdür. Ben bunu defalarca söyledim. Bu konuda da yargılanıyorum. Ama o yolsuzluklar ortaya çıkınca birçok davayı da geri çektiler. Benim ispat etmeme gerek kalmadı. Kendileri bir suç örgütü olduklarını, bir kara para aklayıcısı olduklarını, kaçak petrolü sattıklarını, kaçak silah ticareti yaptıklarını, teröre destek verdiklerini kendileri ve uluslararası kuruluşlar söylüyor. Boşun mı Türkiye’yi gri veya kara listeye alıyorlar. Hür dünya böyle bir devleti kaybetmek ister mi? Asla istemez. Ama kendi insanlarımız yapıyor bunu. Kendi seçipte başımıza getirdiklerimiz yapıyor bunu. Ülkeyi dönüştürmeye çalışıyorlar. Federe İslam devleti kuracaklar. Bunun hazırlığını yapıyorlar. Hayal görüyorlar tabi bunu yapmaları mümkün değil. Ama ülkeyi bir kaosa sürüklemelerinden endişe ediyorum ben. Bunun tedbiri de alınacaktır.” 

“ANAYASAYA AYKIRI EMRE UYMAYACAK KURUM KALMADI”

“Bugün ülkede saraydan gelen ve anayasaya aykırı bir emir için ‘Efendim bunu yapamazsınız’ diyecek bir Genelkurmay heyeti yoktur. Buna dur diyecek yüksek yargı heyeti de yok. Hiç güvenmeyin onlara. Onlar kendilerini satmış adamlar hepsi. Biz onların ciğerini biliyoruz. Bunların nerelerden para aldıklarını hepsini biliyoruz. Biz akıllı insanlarız. Birşeyi bilmeden konuşabilir miyim ben? Benin herşeyden evvel arkadaşlarıma ve milletime karşı sorumluluklarım var. Peki Anayasaya aykırı bir emre dur diyebilecek bir emniyet teşkilatı var mı? Yok.” 

“MAFYALAR DEVLETİN İÇİNE GİRMİŞ”

“Mafyaların hepsi devletin içine girmiş. Devlet Bahçeli,  Alaattin Çakıcı ve yeni çıktı Kürşat Yılmaz için ‘bunlar benim dava arkadaşlarım. Bunlar ülkücü insanlar’ dedi mi, demedi mi? Hangisi senin dava arkadaşın yahu? Adam karısını öldürmüş. Üstelik kendi de yapmamış tetikçi tutup öldürtmüş. Yazıklar olsun senin gibi milliyetçiye! Yok böyle birşey.” 

“HERKES KENDİNE GELECEK”

“Türk milleti artık gerçekleri görecek. Bunları biz dillendireceğiz. Biraz acıdır bizim söylemlerimiz. Herkes kendine gelecek. Biz taşı alıp kimseye atamayız. Kimseye bir fiske vuramayız. Bizim yapacağımız duruş sergilemektir. Bunları alkışlamamaktır. Yüzlerce araçlı konvoyu ile geçerken arkanı dönmektir. Bunları Türk milleti yaptığı an bunlar gece kaçarlar.” 

“TARİKAT VE CEMAATLERDE FAKİR OLAN VAR MI?”

“Bunlar tarikat ve cemaatleri kullanıyorlar. Bunların içinde fakir olanlar var mı? Bunlardan devlete bir kuruş vergi veren var mı? Yok. Peki bu taikat liderleri ve HDP Milletvekilleri ülkeye bir eser kazandırmışlar mı? Bir tane sebil yaptırmışlar mı? Ama Türkiye’yi tahrip etmek için ellerinden gelen herşeyi yapıyorlar. CHP Genel Başkanı ülkede Kürt sorunu var diyor. Meclise taşıyıp çözecekmiş. Biz hepimiz biriz. Onun etnik kökeni onun gururudur. Çatımız Türk Milletidir. Eğer bir etnik grubun meselesini TBMM’ye taşırsan ertesi hafta İsmail Kahraman veya onun ekibi laikliği kaldır diye baskı getirir. Bölemezsin bu ülkeyi. Biz gelir buna engel oluruz. Elimizi bağlasalar ağzımızla yaparız. Biz Türk milletiyiz. Bu tarikat ve cemaat liderleri çok sahtekardır. Dikkat edin. Yanmaz kefen satıyor adam utanmadan. Uçan takunya satıyor. Ondan satın alınca sırat köprüsünü çabucak geçermişsin. Bunlar altın alyans takmazlar biliyorsunuz. Gümüş takarlar hepsi. İsraf olmasın falan diye. Altın yüzük takmıyorsun efendi ama 20 milyonluk mersedese nasıl biniyorsun? Nerden kazandın o parayı sen? Biz bu milletten yetkiyi aldığımızda bütün bu taikat ve cemaatleri kapatacağız. Bunları güçlü zannediyorsunuz ama bir tane Sedat Peker çıkıyor bunları perişan ediyor. Bunların oyu falan yok kardeşim. Tüm ülkede bu ihvan kafalıların oyu yüzde 8’dir. Geride senin yüzde doksanın var. İttifak yapacaksan onlarla yap. Biz DOĞRU PARTİ olarak öyle yapacağız.” 

“SURİYELİLERİ GERİ GÖNDERECEĞİZ”

“Bu ülkede Suriyeliler sorunu var. Savunma Bakanı denilen sepet. Ha bu arada sepet demekte suç değil. Mahkemede ben bunu söyledim. Diyor ki, Kayseri de biz dokuz milyon Suriyeli kardeşimize bakıyoruz diyor. Bu adam aynı zamanda bi de cami yaptırdı üç-dört milyon liraya. Nasıl yaptırdıysa devlet memuru olarak. Benim bu kadar param yok. Ondan çok daha önce ve ondan çok daha önemli makamlarda bulundum. Sen bunlar nasıl bakıyorsun? Kendi cebinden mi bakıyorsun? Türk milletinin parasıyla bakıyorsunuz. Benim insanlarım aç. Benim gençlerim işsiz. Çocuk çıkarıyor cebinden 20 liram var diyor. Kahveye gidemiyorum diyor. Üniversite öğrencisi bu. Bu çocuğun yaşadığı mahcubiyeti bir an düşünmüyor mu bu insanlar? Evladın olsa bu çocuk insanın yüreği titrer yahu. Bunlar çare bulacaksın. Sana, bana kimse başımıza silah dayayarak geç bir partinin başına demedi. Biz istedik gelelim bu işi düzeltelim diye. Düzelt arkadaş. Bozma en azından. Düzeltemiyorsan defol git. İnsan gibi geldin insan gibi git. Bu suriyelileri geri göndereceğiz.” dedi.

Yapılan kongre sonucu tek listeyle genel kurula katılan Gülay Şakar ipi göğüsleyen isim oldu.

İlgili Haberler