Haftasonu bir düğün için Kavakpınar Mahallesinde bulunan bir düğün salonundayken, bir ara dışarı çıkıp namaz kılmak için yakınlarda bir cami ararken minaresini gördüğüm Kavakpınar Koca Sinan Camii bahçesinden içeri girdim.
Camiinin büyüklüğünden heybetinden ilk bakışta etkilendim. Mahalle arasında böylesine büyük bir camii görmekten mutlu oldum. Cami merdivenlerini çıkmakta zorlananlar için özel asansör yaptırılmış olması, cemaat kapasitesinin 5.000 (Bin) kişilik olduğunu öğrendiğimde şaşkınlığım iyice artmıştı. Cami içininde çok bakımlı tertemiz olduğunu belirtmekte fayda var.
Lakin, cami bahçesindeyken abdest almak üzere tuvalet ve şadırvana bakarken oldukça büyük olan tuvaletlere doğru yürüdüm, kapısına vardığımda ise kapalı olduğunu gördüm, şaşırdım; zira vakit ikindi vakti yani çok geç bir vakit değildi.
Sonra cami çay ocağına doğru giderek orada oturan cemaate tuvaletlerin neden kapalı olduğunu sordum. Çay ocağının önünde çay içip sohbet eden yaşlı amcalarda, “tuvaletleri kapalı tutuyoruz, tinerciler, hırsızlar, uyuşturucu kullananlarla baş edemiyoruz, o sebeple tuvaletleri kapatıyoruz” dediler.
“Peki insanlar tuvalet ihtiyaçlarını nasıl gideriyorlar, siz ne yapıyorsunuz? dedim.
“Bak şurada tek kişilik bir tuvalet var oraya git” dediler. Gittim bayanlar tuvaletinin yanında tek kişilik bir tuvalet var, (Bu arada bayanlar tuvaleti de kapalı ve berbat halde) içeriden konuşma sesi geliyor, belliki dolu. Biraz bekledim camiinin bahçesinde dolaşıyorum ama tuvalete de bakıyorum ki içerdeki çıkınca ben gireyim. Biraz sonra 20-25 yaşlarında bir genç çıktı bende tuvalete doğru gittim fakat kapı yine kapalı ve içerden yine ses geliyor. Kapıyı tıkladım, içerdeki “ -dolu dolu” diye cevap verdi.
“Çok şaşırdım bu tuvalet tek kişilikse içerden bir erkek çıktı ve içerde bir başka erkek daha var. Hayret edilecek bir durum. Tekrar çay ocağındakilere yöneldim, “-ya tek kişilik tuvaletten bir kişi çıktı ama tuvalette başka bir erkek daha var bu ne iş? Diye sordum.
Adamlar gülüşmeye başladı; -Ooooo sen daha ne gördün ki? Burada bizler tuvalete yakın gidemiyoruz. Tinerciler istila etmiş vaziyette girmelerine engel olmak istediğimizde ise bize bıçak çekiyorlar saldırıyorlar biz vatandaş olarak ne yapalım? Tuvaletlerde musluk bırakmıyor çalıyorlar, içerde kalıp uyuşturucu kullanıyor insanları rahatsız ediyorlar, hatta ve hatta tuvaletlerde kadınlı erkekli fuhuş yapılıyor. Şuan senin şahit olduğun durumda öyle bir durum, yani iki erkek bir tuvalette ne yapar? ” dediler.
Öyle şaşırdım öyle üzüldüm ki anlatamam, böylesine güzel ve büyük bir camii sınırları içinde insanların ihtiyaçlarını gidermek için kullanılması gereken alanlarda neler yaşanıyor, inanılır gibi değil.
Camiinin görevli imam hatip müezzin ve dernek başkanını sordum. İmam hatip izinliymiş müezzin hoca efendiyle görüştüğümde oda benzer şeyler söyledi. “Bu konudan dolayı çok muzdarip ve çaresiz durumdayız. Yetkililere iletiyoruz ama kimse bu çözüm olmuyor. Polise haber veriliyor polis gelip bu şahısları yakaladığında gbt incelemesi yapıyor başka bir işlem yapamıyor. Ama cemaat onların zarar vermesinden korktukları için kimse bir şey yapamıyor. Ne olacak böyle bilmiyoruz” dedi.
Dernek başkanı ile de görüştüm oda benzer şeyler söyledi, çaresiz bir bekleyiş içindeler camiinin bu durumuna nasıl bir çözüm bulunabilir diye bekliyorlar.
Bende gazetecilik refleksiyle araştırıyorum ama cami derneklerinde görev aldım sorumluluklar aldım camilerin problemleriyle elimden geldiği kadar ilgilenmeye ve gücümüzün yettiği kadar çözmeye çalıştım – çalışırım.
Şimdi Kavakpınar Koca Sinan Camii’nin bu durumuna nasıl bir çözüm bulabiliriz diye önce gazetemizden kamuoyunu bilgilendiriyorum.
Sonrasında Pendik Kaymakamlığı, Pendik Belediye Başkanlığı, İlçe Emniyet Müdürlüğü, İlçe Müftülüğü, Cami Dernek yönetimi, İmam Hatip, Müezzin ve en önemli faktör olan cami cemaatini öyle bir organize çalışmaya davet ediyorum ki;
O cami bahçesinde öyle tedbirler alınması gerekiyor ki, alan hâkimiyetini ipsiz çapsızlara, tinerci, hırsız, uyuşturucu ve fuhuş çetelerine değil, o caminin gerçek sahipleri olan halkın yani; gençlerin, çocukların, kadınların kısacası cemaatin rahatça kullanması sağlanmalıdır.
Böyle bir şey olabilir mi, toplumların en rahat ettiği huzur bulduğu ibadet alanlarımız adeta istila edilmiş durumda. Bu arada bu konuya en çok o mahalle halkının sakinlerinin sahip çıkması gerekiyor. Devlet eliyle alınan tedbirler bir yere kadar etkili olabilir ama halk iradesi yani insanlar kendi ailesinin huzuru için mücadele ederse hırsıza da arsıza da papuç bırakmaz.
Haber – Yorum: Kenan Gülerci
Selametle kalınız
İlgili Haberler
Başkan Yüksel, Kartal’da o bölgeyi akıllı bir kent yapmayı planlıyoruz
Kerkük’ün Türk kimliği değiştiriliyor!
Kartal Belediyesi kreşlerinde “Yes To Science” bilimsel eğitim projesi uygulanıyor
AYGAD Basının Problemlerini Gündeme Getirdi
Kayıt Dışı Korsan Çalışan Elektrikçilere Dikkat Edin
Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) Montaj Başvuruları Erişime Açıldı!