SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kartal Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

Demir, ‘Biz her zaman barıştan yana olacağız’

Yayınlanma:
ABONE OL

Her zaman barıştan yana olacağını vurgulayan Araştırmacı Yazar Dr. Hüseyin Demir, ‘Rusya-Ukrayna barışı, Mısır ile gerçekleşen normalleşme adımları, Suriye’de barışın sağlanmasının önemine dair değerlendirmelerde bulundu.

Dünyanın gözünde, Rusya ve Ukrayna arasında barışı sağlayacak tek lider ‘’Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’’ olarak görülüyor.

Rusya-Ukrayna savaşının başından bugüne kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile yürüttüğü diplomasi trafiği dünyanın gözünde, Rusya- Ukrayna savaşını sonlandırabilecek tek liderin ‘’Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’’ olarak görülmesinin altını çizen Araştırmacı Yazar Dr. Hüseyin Demir, ’Türkiye’nin çevresinde cereyan eden her olaydan şüphesiz ki en çok etkilenen ülkelerin başında maalesef yine Türkiye gelmektedir.

Türkiye’nin komşularında ve bulunduğu coğrafyada istikrarın daimi olmasından olumlu manada istifade edecek ülkelerin başında da Türkiye gelmektedir. Rusya-Ukrayna savaşı ile küresel çapta meydana gelen emtia fiyatlarındaki değişimler, bugün dünyayı esaret altına alan enflasyon sorunu doğurduğu apaçık ortadadır. Eğer Türkiye’nin yürüttüğü olumlu diplomasi olmasaydı! Bugün belki savaş farklı boyutlara taşınmış olabilirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın girişimleri olmasaydı, dünyada tahıl krizi halen devam ediyor olacak ve birçok krizi beraberinde getirecekti. Tahıl krizini çözen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a dünya şükranlarını sunuyor ve Rusya- Ukrayna savaşını bitirecek tek lider olarak görüyor. Türkiye’nin barış odaklı yürüttüğü diplomasi artık savaşı bitirme konusunda anahtar konumundadır ve Rusya Ukrayna savaşının sonlanmasını ancak ve ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde Türkiye sağlayabilir. Bundan dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın varlığı tüm dünya için çok önemli bir noktadadır. ‘dedi.

Şahıslara takılmadan, Mısır ve Türkiye ilişkilerinin düzelmesi, desteklenmelidir!

Son günlerde Türkiye ve Mısır arasında normalleşme adımları şahıs bazlı değil! Milletler ekseninde değerlendirilerek desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Araştırmacı Yazar Dr. Hüseyin Demir, ‘Eskiden Osmanlı toprağı olan Mısır ile Türkiye’nin tarihi, sosyal ve kültürel başta olmak üzere ekonomik ve stratejik birçok hususta sıkı bağları bulunmaktadır.

Mısırda yaşanan darbe, yönetimde meydana gelen değişimler ve yaşanan olaylar neticesinde uzun süredir diplomatik sıkıntıların sürmesinin akabinde, normale dönme adımlarının atılması, hem Mısır hem de Türkiye’nin menfaatine bir gelişme olarak değerlendirmek gereklidir.

Hiçbir zaman Türkiye’nin, Mısır devleti ve Mısır halkıyla bir sorunu olmamıştır ve yönetimle alakalı yaşanan sorunların çözülmesi olumlu bir gelişmedir. Muhalefetin, olayı şahsi temelli kavga gibi lanse etmesi hiç doğru bir adım değildir ve kaldı ki! Türkiye’nin menfaatleri neyi gerektiriyorsa Cumhurbaşkanı o adımı atar! Ferasetinden uzak olmaları ve devleti yönetmeye aday olmaları çok çelişkilidir. Evet, insani manada biz bugünde o günde!

Mısırda yaşananları unutmadık, doğru bulmuyoruz ve desteklemiyoruz. Ama muhalefet o gün yaşananları doğru bulmuş, bugün mısırla ilişkilerin düzelmesini yanlış bulması devlet yönetiminden habersiz olduklarının açık delilidir. Barış kadar güzel bir olay yoktur. Biz her zaman barıştan yana olacağız.’

‘’Barış kadar güzel bir olay yoktur. Biz her zaman barıştan yana olacağız.’’

Barış kadar güzel bir olay yoktur. Biz her zaman barıştan yana olacağız vurgusu yapan Araştırmacı Yazar Dr. Hüseyin Demir, ‘Eğer, Suriye de barış ve huzur iklimi olsaydı, birkaç gün önce taksimde meydana gelen, insanlığı hedef alan bombalı terör saldırısı belki de gerçekleşmeyecek, 12 yıl boyunca süren sayısız zulüm ve eziyet yaşanmayacak, Suriye’de yaşayan Türkler, Kürtler, Araplar ve diğer milletler barış içinde hayatlarına devam ediyor olacaktı ama maalesef 100 yıl önce emperyalist devletler tarafından bir bıçak gibi kesilerek, sınır olarak çizilen Suriye ve Türkiye sınır hattının, Suriye tarafında kalan Kürtler, Suriye yönetimi tarafından yok sayılması ve birçok zulme tabi tutulmalarının sağlanması ile aslında 100 yıl önce Osmanlıyı parçalayan  devletlerin, hala ülkemizi hedef alan planlarının devamını teşkil etmektedir.

Taksimde yaşanan birçok canımıza mal olan (Patlamada hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum)  hain terör saldırısı öncesinde başörtüsü için yapılacak anayasa değişimi için bir araya gelen ak parti yöneticileri ve hdp yöneticileri arasında terörün sonlanması, silah bırakılması veya ülkemizi hedef alan tüm terör gruplarına karşı belki de ortak bir tavır içine girilmesi veya Suriye’de emperyalist devletlerin bir silahı olarak ülkemize yöneltilen grupların aslında Kürt halkı ile alakalarının olmadığının gün yüzüne çıkması olasılıklarının engellenmesine yönelik bir patlama olarak görüyorum. Ya da daha başkalarının hazırladığı organize bir saldırı veya bir şeylere zemin hazırlamada olabilir. Bu durumu devletin ilgili birimleri ellerindeki veriler ile daha doğru analiz edecektir.

Vatandaş olarak bu gibi insanlığı hedef alan saldırılarda sağduyulu davranıp, ülkemize ve milletimize zararı dokunacak provokasyonlara dikkat etmeliyiz. Suriye tarafında olan Türkiye sınırına komşu yaşayan insanlar bizim insanlarımız. Emperyalist devletler tarafından, yüzyıl önce bir bıçak gibi çizilen sınır ile ayrıştırılmış bizim insanımız.

Devletimize karşı hain emeller içinde yer alan kişilerin, insanlarımızı karşı karşıya getirecek ve birbirlerine kırdırma girişimlerine hiçbir zaman alet olunmaması gerektiği inancındayım. Barış kadar güzel bir olay yoktur. Biz her zaman barıştan yana olmalıyız, milletler arasında hiçbir zaman çözülemeyecek hiçbir sorun yoktur, sorun yaratmaya çalışan odaklara, barışı destekleyerek cevap vermeliyiz. Bu topraklar, barış içinde yaşayan halkların topraklarıdır. Bozulan barışı tekrar tahsis etmek ve buna destek olmak, insani bir vazife ve ülkemize, milletimize ve tüm coğrafyaya hayırlı sonuçları olacak bir gelişme olacaktır.  ’dedi.

İlgili Haberler