SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kartal Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Manşet

Türkiye’nin 2002’den 2023’e uzanan başarı hikâyesinde, 2023 Seçimleri Neden Çok Önemli?

Yayınlanma:
ABONE OL

AK Parti Kartal ve İBB Meclis Üyesi Nizamettin Altıntaş, 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılması düşünülen Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği genel seçimleri ile ilgili bir değerlendirme yaptı.

İşte o yazı;

“Biraz Uzun Oldu ama.. !

2023 Seçimleri Neden Çok Önemli ?

Bu yıl MAYIS ayında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği genel seçimleri uzun zamandır gündemimizi meşgul etmekte.

2023 Seçimleri, yani Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. Yüzyılına girerken yapacağımız seçim çok önemli olduğu için de yoğun bir şekilde gündemde kalmaya devam ediyor.

Peki neden bu kadar önemli?

Bundan önce yapılan onlarca seçimler referandumlar önemsiz miydi?

Tabi ki hayır. Her yapılan seçimin dönemi içerisinde ayrı bir önemi vardır. Ancak her dönemin de kendine has farklı kırılganlıkları var. Bu pencereden bakarak değerlendirmek gerekir.

Örneğin 2002 yılında yapılan seçimlerde milletimiz koalisyon hükümetlerinden yorulmuş ve ekonomik krizlerinin faturalarını ödemekten bitap düşmüştü. O dönemde Ak Parti tek başına iktidara geldi ve adeta fırtına hızında sorunları bir bir çözerek istikrarın ne kadar önemli olduğunu bizlere gösterdi.

Sonrasında 2007 yılında Cumhurbaşkanı’nı meclise seçtirmemek için bin bir türlü dalavere çeviren derin devlet sistemi kilitleyince ne yaptık? Millete gittik. Milletimiz kendi demokrasisine sahip çıktı. Sonrasında da ARTIK DEVLETİN BAŞKANINI ben seçerim dedi ve yönetime el koydu..

Devamında ise yönetimdeki çift başlılık ortadan kaldırıldı ve başkanlık sistemine geçildi. Bugün mevcut sistemimiz her geçen gün biraz daha güçlenerek kalkınma hedeflerimize ciddi manada katkıda bulunmaya devam ediyor.

Bugün geldiğimiz noktada ise;

Çok önemli bir yol ayrımındayız. Geçmiş yüz yılı iyi analiz ederek gelecek yüz yılı doğru şekillendirmemiz gerekir. Algı operasyonları ile bizleri yanlış tarafa baktırmaya meyil edenlere, gerçekleri ayan beyan göstermemiz gereken bir virajdayız.

Devlet olarak, millet olarak bu virajı sağ salim dönersek önümüz duble yol gibi açık hamdolsun. Çok daha hızlı ve emin adımlarla ülkemizin refahını daha yukarılara hep birlikte taşıyacağız inşallah.

Bugünlere kolay gelinmedi elbette. Bir çok bedeller ödendi.

• Ekonomik krizler

• Başörtü sorunu

• İmam hatiplerin ve Meslek Lisesi öğrencilerinin kat sayı sorunu

• Parti kapatma davası

• Cumhurbaşkanı seçiminin engellenmesi

• 17 / 25 Aralık operasyonları

• Gezi Olayları

• 15 Temmuz Darbe girişimi v.s.

Daha bir çok madde sayılabilir. Ama hamdolsun Rabbimin izni ve Aziz Milletimizin desteği ile her biri teker teker aşıldı. Her sıkıntıdan daha da güçlü bir şekilde çıktık.

Bugün de objektif bir bakışla değerlendirdiğimizde 20 yılda başarılması güç olan yüzlerce esere imza atarak Cumhuriyet tarihinin en hızlı kalkınma rekorunu hep birlikte kırdık. Belki de 100 yılda yapılabilecek hizmetleri 20 sene gibi bir zamana sığdırdık.

Peki 2023 Seçimlerinde bu hizmet ve eser siyaseti kesintiye uğrarsa; Allah korusun Cumhur ittifakı seçimde başarısız olursa,  bir düşünelim!

– Dış politika da çok önemli adımlar atıyoruz. Dünya kamuoyu hemen her konuda Türkiye’nin ne diyeceğine ve ne yapacağına bakarak kendi siyasetine yön veriyor. Ancak eski Türkiye ye dönersek, maazallah yine batı dünyasının karşısında EL PENÇE duran bir Türkiye olur.

– Askeri alanda ve savunma sanayinde ulaşılması güç başarılara imza attık. Atmaya da devam ediyoruz. İHA, SİHA, AKINCI derken şimdi KIZILELMA dedik. Altay Tankı – Hürkuş, Fırtına Obüs, Hisar füzeleri vs. bunları da saymadan olmaz.

Kendi Savunma Sanayii Envanterimizi % 80 dışa bağımlı halden şimdi % 80 yerli ve milli olma durumuna ulaştırdık hamdolsun. Bu ve bundan sonra gelecek tüm projeler çöpe gider. Hepsi hayal kalır. Yine dışa el açmaya başlarız.

– Sınır ötesinde ve içeride yapılan operasyonlarla terör örgütünün belini kırdık hamdolsun. En ufak bir zafiyet olduğu anda terör örgütü hemen hortlayacak ve eskisinden çok daha acımasız bir hırsla adeta intikam alır gibi saldıracak. Ya da istediği özerklik talebi gerçekleşirse o zaman ülke bölünecek Allah korusun.

– Karadeniz’de ve Akdeniz’de yaptığımız sondaj faaliyetleri hemen son bulacak. Bu işin maliyeti çok fazla diyerek rafa kaldıracaklar. Nükleer Enerji hamlemizi sudan sebeplerle iptal edecek ve bizleri enerjide de dışarıya muhtaç duruma düşürecekler.

– Yerli otomobilimiz TOGG için de her fırsatta küçümseyici, hatta alay edici ifadelerle itibarsız hale getirecek ve üretimi durdurmak için bahaneler bulacaklar. Bu konuda da Devrim otomobiline yaptıkları gibi DEVRİN otomobilini de tarihe gömecekler.

– Her yıl düzenlenen TEKNOFEST – Teknoloji yarışmalarını Siyasi Hırslarına yenik düşerek iptal edecek ve girişimci gençlerimizin önünü kesecekler.

– İmam Hatiplerin önü açıldı diye her ortamda feryat eden zihniyet yeniden palazlanacak ve adım adım; önce itibar suikasti yapacak sonrasında yine İmam Hatip Okulları kapatılacak.

– Kendilerine yakın olmayan özgür basını baskı altına alarak birçok medya organı kapatılacak ve doğru habere zamanında ulaşmamıza engel olunacak.

– Muhalefetin bir araya geldiği altılı (hatta bana göre sekizli) masanın katılımcıları da deklare ediyor ki Cumhurbaşkanı tüm genel başkanların onayı ile hareket edecek ve önemli kararları birlikte alacağız diyorlar. Bu tarz bir yönetimden nasıl başarı beklenir. Kendi aralarında birliği sağlayamayanlar ülkeyi nasıl yönetsin sorusunu sormak isterim.

– Başkanlık sistemi konusunu eleştirip Parlamenter Sisteme dönme hevesindeler. Net bir örnek vereyim. Şu anda CHP nin yönettiği BÜYÜKŞEHİR belediyelerinde Tam Manasıyla Başkanlık sistemi uygulanıyor. Bu durumdan asla rahatsız değiller. Aksine çok memnun görünüyorlar. Ama sorun hükümet olunca ÇAMUR AT İZİ KALSIN taktiği.. !

Bunun gibi onlarca sebep sayılabilir. Ancak bunu daha fazla detaya girmeden farklı bir bakış açısı ile pekiştirmek isterim.

Seçim günü geldiğinde Maazallah Cumhur İttifakı kaybederse;

Kimler üzülecek – Kimler sevinecek. ?

Bu sorunun cevabını kendimize verelim.

Kimlerin üzüleceği aşikar . . .

Ancak kimlerin sevineceğini söyleyelim!

1- Amerika

2- Avrupa

3- Yunanistan

5- PKK

4- FETÖ

6- YPG

Tüm Dünyadaki Türk ve Müslüman düşmanları

SE-Vİ-NE-CEK

Bu oyuna gelmeden çok iyi düşünüp doğru karar vermeliyiz.

Öte yandan şu konuyu da ifade etmek isterim ki!

Türk Milleti kadirşinas bir millettir. Vefalıdır. Sabırlıdır.

2002 yılında bu devleti ne aşamadan alıp 20 yılda hangi seviyeye getirdiği ayan beyan ortada olan bir lidere sahip çıkacaktır. Kendisine gerçek manada hizmet edecek olan bir lideri, LAF VAR İCRAAT YOK diyeceğimiz bir muhalefet anlayışına teslim etmeyecektir.

Son olarak şunu da söylemeliyim.

Sayın RECEP TAYYİP ERDOĞAN’a bugüne kadar yaptığı eser ve hizmetlerin ötesinde asıl bundan sonra yapacakları için, atacağı adımlar için OY VERMELİYİZ !

Sadece oy vermek te yetmez. Destek olmalı ve DUA etmeliyiz.

Rabbim ona güç, kuvvet ve Sağlık versin inşallah. (AMİN)

Sonuç !!!

Hak Şerleri HAYREYLER.

Zannetme ki GAYREYLER.

Arif Anı SEYREYLER.

Görelim Mevlam NEYLER

Neylerse Güzel EYLER.

Vesselam .!!

İlgili Haberler