AHMET BERHAN YILMAZ
Yemek yemek, su içmek, ilaç içmek gibi helaller bile orucu bozarken;
Yalan söylemek, iftira atmak, hakaret etmek, aldatmak, gıybet, dedikodu yapmak, insanları korkutmak, tehdit etmek, kul hakkı yemek, fitne, fesat çıkarmak, kullara bel bağlayarak şirke girmek, emaneti ehline vermemek, liyakatsizlere makam vermek, devletin malını kendisi, yakınları için kullanmak gibi haramların imanımıza, ibadetlerimize ve orucumuza zarar vermediği aymazlığını terk ederek;
Allah’ın Müslümanlardan istediği orucun, ibadetlerin, yaşam tarzının, sosyal hayatın nasıl olacağı konusunda Allah’ın (cc) ayetlerini, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın (sav) hadislerini okumalı, öğrenmeli, tövbe ederek kendimizin ve toplumun güven içinde mutlu olacağı, Allah’ın rızasına erişebileceğimiz yeni bir yaşam biçimine geçmeliyiz.
Peygamber Efendimiz; yalan söyleyenlerin, yalan, dolanla iş yapanların, cahillerin, cahilliği terk etmeyip cehaletle amel edenlerin ibadetlerine, oruçlarına Allah’ın kıymet vermediğini, Allah’ın kişilerin aç kalmasına ihtiyacı olmadığını, nice oruç tutanların yanına açlık ve susuzluktan başka bir şey kalmadığını, nice namaz kılanların da elde ettiklerinin sadece yorgunluk ve uykusuzluk olduğunu söylemiştir.
Yine Peygamber Efendimiz; yalan, dolan, gıybet, iftira, dedikodu, gıybet, kul hakkı ile zedelenmeyen ibadetlerin ve özellikle orucun kişiye koruyucu bir kalkan olduğunu belirtmiştir.
Tabi ki Allah’ın emirleri, Peygamberimizin hadisleri ile bizlere iletilen bütün uyarılar; İslâm’ı referans alan, Peygamber ahlâkını yaşamak isteyen, kalpleri insan, Allah, Peygamber, vatan, millet sevgisiyle dolu iman etmiş Müslümanlar içindir.
Asıl hedefleri dinin yaşanması değil de hırslarını gerçekleştirmek, arzularına ulaşmak, kendisinin ve biat ettiği kişinin hastalıklı beyninin saldırganlığını, bağnazlığını din kılıfı altında topluma dayatarak istediği hayatı yaşamasına, insanları istediği gibi kullanmasına rağmen sorgulanmayacağı bir düzen olanlar için Allah’ın emirleri, dinin kuralları ve toplum düzeni geçerli değildir.
Hastalıklı beyinler için din; güç, makam, para elde etmek, insanları aldatarak etkisi altına almak ve istediği gibi kullanmak, suçlarını, hatalarını örtmek için kullandıkları bir kılıftır.
İlgili Haberler
Irak, farklı etnik ve mezhep gruplarından oluşan değişik oluşumların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Tipik Ortadoğu ülkesi olan Irak’ta yaşayan farklı etnik-mezheplere mensup olan her bir toplumun kaderi, arkasında olan farklı ülkelerin desteğine bağlıdır. Tipik Ortadoğu ülkesi demenin de anlamı budur. Örneğin, Iraklı Kürtlerin arkasında ABD ve bazı batılı ülkelerin desteği var, Iraklı Şiilerin arkasında […]
2017 yılında Türkmen “stratejisinde” köklü bir değişim yapıldı. Yani, 1995 yılından 2017 yılına kadar olan süre içerisinde yapılanların tümü bir tarafa bırakılarak yeni bir döneme geçildi. Başka bir değişle, sil baştan başlamak oyunu misali Türkmen siyasi harekatındaki ortak akıl ve istişarenin egemen olduğu dönemin kapatıldığı bir dönem olarak Türkmen siyasi tarihine geçti. Değişen bu “strateji” […]
Ferhat Sengaw, beynini, kalemini, iradesini dış mihraklara kiralayan, onların maşası olup talimatları doğrultusunda Iraklı Türkmenlerin tarihine, varlığına ve geleceğine düşünür kisvesi altında medya aracılığıyla hakaret eden sünepe ve pespaye bir Iraklı Kürt yazarıdır. Yukarıda bahsi geçen sünepeye, Hasan Turan başkanlığındaki ITC imzalı verilen cevap “Iraklı oluşumların arasındaki kardeşliği bozmaya yönelik yalan içerikli açıklamaları kınıyor, mahkemeye […]
TEHLİKENİN EŞİĞİNDE BİR FOTOĞRAF Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler Günümüzde sosyal medyanın ve çevrimiçi platformların popülaritesiyle birlikte selfie çekmek, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp adeta bir yaşam tarzı haline geldi. Ancak, bu popüler eğilim sadece güzellik ve özgüvenle dolu pozlarla sınırlı değil; aynı zamanda fiziki ve sanal olarak bir dizi tehlike […]